Şiir, Sadece: Büyük Türk Şiiri Antolojisi
Büyük Türk Şiiri Antolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Büyük Türk Şiiri Antolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2016 Salı

Birisi

Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden.
Dalıveriyoruz arada bir.
İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki,
Gülüşerek başlıyoruz söze.

Bir şey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek.
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda,
Senin gözlerinde ışıldıyor,
Benim dilimin ucunda.


Nahit Ulvi Akgün
Sebep

13 Ağustos 2016 Cumartesi

İstanbul

Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.

Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.

Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.


Cahit Külebi
Adamın Biri

Tevellüd

Babamın okuyup üfledikçe
Öpüp alnına koyduğu musafımızın
Bazı tarihler vardı iç yaprağında.
Düğün, doğum, ölüm
İşte bunlar arasındaydı tevellüdüm.

Bu musaf
Yunan işgalinde yanmasaydı,
Şecerem iç yaprağından çiçek açardı;
Ve yanmıyan, toplanmıyan bir kitap
Bir insandan daha fazla yaşardı...


Fahri Erdinç
Şen Olasın Halep Şehri

12 Ağustos 2016 Cuma

11 Nisan 2011 Pazartesi

Güvercin

Düşmüş kaleler gibiyim,
Bir sözüm kalmadı söyliyecek.
Acı sularda kaldı umudum
En yalın, en güzel, en gerçek,

Yok, aşkın aydınlık çağrışımı
Artık hatıralar bile yılgın.
Masmavi düşlerin sonrasına
Böyle mi olacaktı ayrılığın?

Sırılsıklam seni baştan yaşarım,
Bir yağmur yağmasın hani, ipince.
Böyle tedirgin mi, mahzun mu olur
Bilemiyorum ah, insan sevince.

Bir yayan - yapıldak gelmesi değil,
Ne hoş, bu yolların gitmesi sana.
Karlı tepelerin ardında mısın?
Duysana, görsene, anlasana!..

Düşmüş kaleler gibiyim,
Bir sözüm kalmadı söyliyecek
Acı sularda kaldı umudum
En yalın, en güzel, en gerçek ...


Feyzi Halıcı

Arzuhal

Bakışlarımla düğüm düğüm
Sana bir şeyler söyliyebilsem.
Sabahlara kadar düşündüğüm
Sana bir şeyler söyliyebilsem...

Hani ne bileyim, masal gibi,
Sularla haşır-neşir dal gibi.
Bir okunmamış arzuhal gibi
Sana bir şeyler söyliyebilsem.

Bakışlarımız aynı duyguda,
Bir besteyi sürüklerken, suda.
Yarı uyanık yarı uykuda
Sana bir şeyler söyliyebilsem

Desem ki, boşluklar bizi sarın,
Ardında kalalım hudutların,
Diliyle toz-pembe bulutların
Sana bir şeyler söyliyebilsem,

Sen, yemyeşil baharın burcunda,
Mevsim erguvanları avcunda.
Gül biten dizlerinin ucunda
Sana bir şeyler söyliyebilsem...


Feyzi Halıcı

9 Nisan 2011 Cumartesi

Dünyaya Dair Şiir

Bir saadet, bir saadet ki
Dünyamızdaki
Bereket dolu eteklerinde kızların
Ekilirse böyle ekilir toprak
Buğdaylar dolu avuçlarımda şimdi

Güzel şey sevmek
Yüzlerin avucumda
Duyuyorum sıcaklığını hala
Kapıyı açan ellerinin
Düşünüyorum da şimdi seni
Ayrıldığıma bin pişman
Bu bir yapraktır sevdalım
Rüzgarlar içinde giden
Şiirlerimin en güzeli
Dünya böyle değildi eskiden

Dalların tomurcuklarını kimler yedi
Anadolunun topraklarından başka
Tabiat ana cömertti garibim
İnsanlardan çok daha fazla
Dün gece yoktu bu şehir burada
Kurulan düzenlerin en güzeli
Sevmek yaşamak kadar önemli

Renk, renk dolaşıyorum ağaçları
Kuş yuvaları, meyvalar
Biraz ilerde sarılmış yaprağına
Şiir yazıyor salkım söğütler
Neresindesin ömrün bilinmez
Dallarında yorgunluk ceviz ağacının
Böyledir neticesi ömrün
Hatıralar ve keder.
Dağlar arasındayım şimdi
Kartallar, çaylaklar
Kayalar ve kumlar arasında
Sırt üstü uzanıp yere

İnsanlardan çok yüksekte
Ayın ışığı kayalarda
Dağların şarkısı güzel
Evet dağların şarkısı güzel.


Nevzat Üstün

Yalan Dünya

Galata köprüsünü bilirdim
Cebeci köprüsünü de gördüm
Günlerden pazarmış bu gün
İnsanların güldüğünü de duydum
Önce askerler geçti
Gençlik parkının önünden
Sonra ben geçtim
Ordan Burdura çıktım
Dağların içinde göller vardı
Göllerin içinde balıklar
Aklıma Boğaz geldi
Amavutköy, Çengelköy, Bebek
Vapurları düşündüm
Vapurların içindeki insanları
Enver beyi
Yavaşça elimi uzattım kadehe
Bir mısra okudum kendimden
Bir de baktım
Paristeyim
Dupon kahvesine oturmuşum
Kahvem bitmiş.


Nevzat Üstün

8 Nisan 2011 Cuma

Zoru

Bir gün,
Herkes kendi bahçesine, derlerse...
Hazır mısınız.


Özdemir Asaf
Bir Kapı Önünde

Öngörü

Yazıklar olsun hepimize.
Bana da alışacaksınız.
Bana bile.

Alış-verişlerimiz gömülecek
Alışkanlıklarımızın içine.
Sevgilerimiz yenilenmeyecek,
Azalacak kavgalarımız.

Sonunda ben,
Kupkuru bir ölçü .
Ben bile.


Özdemir Asaf
Bir Kapı Önünde

7 Nisan 2011 Perşembe

Düş Kalıntısı

Bir sabah uyanınca
Yanda kalmış
Bir at buldum başucumda

Belli ki yolum kesilmiş bir yerde
Dört nala bir çıkmazın
Kişnemeleri mi uğuldayacak
Dilimin dibinde hep?


Feyyaz Kayacan
Benim Örümceğim Başka

İstek

Sokağa çıkabilseydik
Ne güzel olurdu
Gözlerle başlatırcasına
Bir yere varmanın bütünlüğünü

Akşamı toplasaydık
Ne güzel olurdu
Bir sonuç olarak.
Alın teri sağlamlığında

Mesele çıkartmadan
Şu kavunu kesebilseydik
Ne güzel olurdu
Yaşamaya elvermek

Ne güzel olurdu
Vaktimiz olsaydı
Bir çocuğun yeni doğan
Ekmek kokusuna


Feyyaz Kayacan
Kaşık Havası

6 Nisan 2011 Çarşamba

Çağrı

Ne denli kolay geliyorsa
Seni sevmek elimden
Bu şiir de öylesine kolay geldi

Sen gel uzun boylu ürpertilerinle
Gel çığırlarıyla saçlarının
Kıyılarıma denk ağarsın kalçaların
Gel ve güle güle otur bu şiirde.


Feyyaz Kayacan
Benim Örümceğim Başka

Katkı

Elimizden gelmezse şu şiir
Ne mavisi kalır
Ne de kapısı aydınlığın

Taş kesilen gevezelikler
Üşüşecek gırtlağımıza
Ve tortularda sona erecek duyular.

Teneşirlik tohumlara
Kaçmış oluruz
Kanımız yetmezse şu şiire.


Feyyaz Kayacan
Benim Örümceğim Başka