Şiir, Sadece

29 Nisan 2013 Pazartesi

Yılkovan...

İlk ücretimle, kazandığım ilk parayla
Bir saat aldım ve o günden beri
bakışlarımı ayıramıyorum ondan.
O aceleci
akrepten ve yelkovandan.

Biliyorum, nedir acelesi onların:
kendi sonları değil, benim sonumdur koştukları.

Çalıyor çıngırak
acımasızca anımsatarak
Zamanın dönülmezce aktığını.

Akrebi daha çok seviyorum
Yelkovandan ve saniye göstergesinden daha çok

Ölçülü bir tutkuyla ilerliyor çünkü
Fazla acelesi yok.

Zengin olursam
Öyle bir saat
satın alacağım ki yılkovanı olsun ...
Yılkovan-yani öyle bir ibre ki

İlerlesin yavaş yavaş
Güneş ya da bir gemi gibi...


Boris Slutski
1971
Türkçesi: Ataol Behramoğlu