Şiir, Sadece

10 Şubat 2018 Cumartesi

Kara Şapkalı Haydut'tan

-türkü-

Benim hiç bir zaman şapkam olmadı
ne beyaz, ne kara
sevmediğimden deyip geçiyorum.
Geçsem iyi-kara şapkalar çalıyorum düşlerimde
Kaç çocuksu yakalıyorum kara şapkalar altında beni
Sonra nasıl yoruluyorum, anlatamam
Sevmediğimden deyip uyanıyorum.
Bakıyorum, benim saçlarım hiç bir zaman olmamış
ne beyaz, ne kara
Sevmedğimden deyip ıslık çalıyorum


-ağıt-

Hep bir yerlere gidecekmiş gibi yaşadı:
Okunaksız, düzendışı, tedirgin .
Bir gün baktı ki bu dünya göze-göz, dişe-diş ;
Bir gün baktı ki bu dünya yaşanmıyacak kadar güzel
Silip ak kağıtlarda yazılmış sabahlarını, akşamları,
Bir büyük deniz düşünerek sustu
Artık sana şiir yok. Artık hiç kimselere yok.
Şimdi bir nehirde gidiyor kara şapkası


-dönüş-

Eğer hala varsan eğer haydutsam sana kara şapkalı
Nolur emanetçiden kitaplarımı al
Git suya koy menekşeleri
Ocakta gaz olacak çayı hazırla
Kara esvabımı sandıktan çıkar şapkasız da giyerim
Saçlarını omuzlarına bırak: öyle daha
Kapıyı açtın mı bir denizle ordayım
Bir denizle: ne beyaz ne kara


Yılmaz Gruda
Çarmıhtaki Yeni Mehmet