Şiir, Sadece: Canfeda
Canfeda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Canfeda etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mart 2013 Perşembe

İkebana

Bir adam n'a'a'apabilirdi?
Ya ölür papatyaya karışır
Ya da siyasete...
İkisi de ölüm olduğuna göre
Güllere karışması daha doğru değil mi?
Hem o da rengini iyi seçersen,
Bir bakıma bir siyasettir hoş...


Can Yücel

Hürriyete İlan

Hava azdı, bak, havai mai!
Düşüyor üstüme bir semavi
Deterjamanın evren pulları...
Ve teperken tipili yolları,
Bir garip uyku görmede rüyam,
Olmamak üzre bir daha reklam...
Böyleymiş meğer en son yıkanmam.
Çamaşır makinesinde bir adam...


Can Yücel

Bağdat Caddesi'nde Piyasa Ederken

Kadın asker olursa, ne olur? diye sorulurdu hep...
Kimse düşünemedi bu çizme modası çıkıncaya dek,
Kadınların süvari olmak istediklerini
Üç nalla bir ata...


Can Yücel

20 Mart 2013 Çarşamba

Zazatelere Zakarak

Cevat Şakir Bey'in serçe parmağının yavru
ağzından bidaha, bidaha, bidaha öperim.


Zenerji ve Zabii Kelzaynaklar
Büyükbaş Bakanı,
Cova'da zermik zantıral zurmakla
Zalabalıkların zıplayacağını
Zaçakçılığın zönleneceğini
Zurizmin zoplayacağını
Büyükbaşlar züretiminin zartacağını
YEŞİL'le MAVİ'nin zok zedileceğini
Zütfen zifade zetmişler.


Can Yücel

Euzküru Mevtaküm Bilhayr

Hatırım sordular karşı masadan
Yuvarlanıp gidiyoruz dedi cesedim.


Can Yücel

Yıl: Bindokuzyüz Kırkbir Buçuk

Dr. Refik Saydam, Başbakan
Milli Korunma Kanunu mevzuu ve mevzuatı dolayısıylan
"A'dan Z'ye değişmeli vatan!"
Demesinden bir gün sonra tam,
Pera Palas Otelinde sekte-i kalpten
Gümleyerek vatana kayboldu adam...

Onun için A'dan Z'ye değil, aman!
Z'den A'ya değişmeli bu cihetteki cihan!...


Can Yücel

Seng-i Derya

Daldı gözlerim
Denizin o tirşe ve hareli gözlerine,
Derken Poseydon'la beraber
Kaldırıp başlarımızı, güneşin
Gülkokusu bacaklarına baktık...

Derken martılar geçti
Sıyırarak suları yanımızdan
Karşı sahilde akşamla yanan
Beş pare cama gömmek için bizi...


Can Yücel

Bir Büyük Artize

SENleri eğlendirenler ençok
BENleriyle sıkılır...
Tut ki en şey yerinde o ben...
Va çare olaydı yalnızlık,
O pudralı ellriyle derhal
En sezmez kulislere kaçarak.
Durma gıdıklardı kendini komik
Nefsim öldürünceye dek
Kahkahadan...

Bizim tarafta durum bu, Salih Tozan,
Sen orda kimi öldürüyorsun, mirim?


Can Yücel 

Ecce!

İşte bu, bütün bulduğum,
İşte bu!
İşte bun!
       (Bal ve eşek arıları
       Arı dilim soğursun!)

Heybeli'nin gerisinde
Çamlimanı ilersinde
Bakmadan Burgaz'a batıdan
Sandal yattığında yatıdan
Terk-i Dünya berisinde
Bir yamaç var, göremem
Dikkat etmezsen kadar
Nafilesin, arkadaşım.
Bir duman, öyle duman
Denizin maisini
Göğün ak mendillerini
Yanındaki sevgilini
Unutturan bir zaman...
Değil bu Toroslar'dan
Esin gelen Karac'oğlan,
Bu Dante'nin mutfağından
Tüteleyen bir kavurman...

Ve O
Dumanlar içinden
Göğe ağan bir insan
Çöplüğü taramaya
Allahı arar gibi
Siyah, ama nassı siyyah...
Kimi yeşil, kimi kızıl
Konserveler arasından.
Parıl parıl güneşte
Tenekeler Sultanı...
Düşmüş olmalı ki tahtından
Selim veya Riçard-i Salis
Ve boynun urulmuş ki zaar
Ola ki kendinden intihar,
Gelmiş cehennemimize
Yaşamaktan bihabar,
Yaşamak'çin bir bahar...

Şol sandaldan atlayıp karaya
Takılarak çakıllara
Vurup yukarı yukarı
Dumanların arasından,
Ben ki kocamış bir kurdum,
Ol çöplüğü arar iken kendimi buldum.

İşte bu, bütün bulduğum,
İşte bu!
İşte bun!


Can Yücel

İstirahat-i Kalp

Afrika gibi bir kıta yazaydım
Hiç durmaz ölürdüm...


Can Yücel

Kolaycının Değil, Kalaycının Kontıra-Anti-Hümanizmi

İnsanlığı sevmiyorum,
Fatma, Kamil bana yeter.
Tek eyalimle kalayım,
Gerisini kalaylayım.

Pırıl pırıldım Çayel'den,
Afyon'da kavruldum ki fena...
Hala da dövme bakır üstüne
Pırılım, pırıl da pırıl
Yaş iniyor gözlerimden...

       Düştim bir ormana, Rüşti,
       Düşümden yaprak düşti,
       Bakirim hep karşiden,
       Gümüşidir, günişi...
              A buni de böyle kalayla!
              A buni de böyle kalayla!


Can Yücel

Saint Aziz'e

Yaşasın, yaşamışım
Yetmiş yıl bu, bitamam!

(Karların baharları
Açmış ki şaşakaldım.)

Yetmiş yaşı aşmışım
Calatuş çalışarak,
Yetmiş yıl yaşamışım.
Yetmişi de yetmiş çocuk,
Büyümemiş hiç bu kaçık!

(Tek imzayla değil ki,
Aziz mührüyle aydın.)


Can Yücel 

19 Mart 2013 Salı

Aşk Dersi

Yabancı bir televizyon görüncesinde
Bitkilerin nasıl çiftleştiğini seyrederken ağlıyorum,
Derken, aklıma geliyor Güler'le ilk seviştiğimiz,
Orda da ağladığımı, gülerek hatırlıyorum.


Can Yücel

In Men-O-Pause

Rabbim, ne güzel yüz, bu yüz!

Beklenen bir eylülün beklenmedik sıcağından ağarak
Sen gelmeden önce gelen terli ıtır kokularıyla
Ayan oluyor üstdudağının ayva tüyleri...

Bakıyorsun, bakmıyorsun gözüme,
Deniz vurmuş olmalı ki gözlerine
Çanlar, çamlar, o aynalı kavaklar...
Gör oluyor gözlerim bir anda
Zeytinliğe ve aşkla işkenceye...

Rapp duruyorum bir gelmeceye,
O yavru ağzından küçük dillerim
Ve yeniden patlayan süt dişlerimle
Dalıyom, yalıyom, ısırıyom
Fersahlar öncesinden terli ıtır kokularını...

Rabbim, ne güzel yüz, bu yüz!
Baksana, altın yapraklarını henüz
Dökmemiş Saray Bosnalı kız!


Can Yücel

W. Butler Yeats'ten

Ne  ümitle, ne de dehşet
Can çekişirken kurtla kuş,
Beşer pür-dehşet, pür-ümit
Azrail'le öğür olmuş;
Bu kaçıncı ölmeyinen
Bu kaçıncı dirilişi...
Uğrusunda gırla hayin,
Ağır adam, mağrur kişi
Son soluğunu kesecek
Keserlere okur meydan.
       Ölümü bilir iliğ'ne dek...
       İnsandır ölümü yaratan.


Can Yücel

Bila-Zaman

(1936 İspanyası'nda mesela)


Dönülmez Faşizmin ufkundayız
Vakit çok geç


Can Yücel

Bir Resmin Karşısında

Tasvir gibi bakma öyle yüzüme
Bakar gibi gökyüzüne
Mahzun mahzun
Mazlum, mazlum!..
Ölmekle silinir mi sandın,
Silinir mi, bre hayin,
İnsanları sevme suçun?..

Diktim bahçeme üç nar
Ağam gelir bakar diye,
Gelmiş ki benden habersiz,
Bakmış ki onlara zaar
Üçü de açtı narların.


Can Yücel

Bu Da Öyle Bir Aşk

Sırtımda çıplak
Islak nefesin
Bi gidip bi geliyor

Biz senlen yatmıyoruz ki
Yaşamıyoruz da
Hep yarışıyoruz
Sen mi ben mi
Önce kim
Ölümü öldürecek diye


Can Yücel

18 Mart 2013 Pazartesi

Dylan Thomas'tan

Pes etme, ne olur, hayırlı geceye
Grup vakti, dellenmeli kocamışlık.
İsyan et, isyan, nisyanla sönmeceye!

Bilgeler ki, gerçeğe "ışk" diye diye,
Bakmışlar sonunda, haklıymış karanlık,
Pes mi eder onlar hayırlı geceye?

Veliler ki, katlanıp her işkenceye,
Sevapları yeşil bir körfezde batık,
Eyvallah etmez nisyanla sönmeceye.

Mecnun ki, güneşe düzerken medhiye,
Neden sonra fark eder, kararmış ufuk,
Mecnun da pes etmez hayırlı geceye.

Vakurlar ki, ecel gelmiş görücüye,
Gözyaşları, göktaşları, aşk ve ışık,
İsyan eder, isyan, nisyanla sönmeceye.

Sen ağam, durmuşun bir garip tümceye,
Lanet mi, rahmet mi, ne okursan artık,
Evet deme, n'olur, hayırlı geceye,
İsyan et, isyan, İsa'ya dönmeceye!


Can Yücel

Do Not Go Gentle Into That Good Night - Dylan THOMAS

Shakespeare Üzre

Türkiye'nin Manimarkası'nda birşeyler kokuyor
Kimine göre tuz, kimine göre et,
Hamlet!
Hamleeeeet!


Can Yücel