Şiir, Sadece: 2015-05-10

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Program

Katillerin buluştuğu yerde
Kan ve boya taptaze
Soğuğun kokusu
Cinayet işleniyor yemekten sonra
Mumlar etkili olmayacak yeteri kadar
Elbette ihtiyaç duyacağız ufak tefek
âletlere
Şef maske takıyor
Soyutların kadifesi
Beyfendi galiba Opera balosuna gidiyor
Bütün cinayetler La Muette'te işleniyor
Vesaire
Sadece kullanılacak parayı görüyorlar Sarig
Fransa'nın en büyük isimleri var benim çetemde
Çiçek buketleri Güveni kötüye kullanışlar
Paris'i onursuzluğuma bulaştırıyorum Yarış
Borsaya darbe vuruş
Uzak da olsa umut yüreğine su serper suç ortaklarının
Şeytan makinası gelinciğin tam ortasında
Uzun süre sürdüremeyecekler zenginliklerini şimdi onlarda
sıra
Kırık camların gazeteden yıldızı
Bilirim matkapların zayıf noktalarını
arkadaşlarım
İnsan amacına varır gözden yoksun ihbarlarla
Zehir Köpüklü bira
İhanet ya da
Bunu Tahta atın yemini
Onu teslim ediyorum polise
Ötekiler ellerini ovuşturuyorlar sevinerek
Bir şey kaybetmiyorsunuz beklemekle
Bu gece denizde kazalar olacak
Suikastlar Kaygılar
Ölüm kan gölüne çeviriyor yatak odasındaki halıları
İki dost daha sonra sıra kardeşimde
Gülümseyerek bakıyor bana ve gösteriyorum ben de ona
dişli biri olduğumu
Kim kimi boğacak böyle
Elele Kur'a mı çekelim kurbanı saptamak için
Saldırı ilmik
Cehennemi boyluyor kim konuştuysa
Katil ayağa kalkıyor ve diyor
İntihar
Dünyanın sonu
Bayrakların sarılması deniz kabuğu
Katran sırlan Meşaleler
Delik deşik olmuş meyve Kurşun düdük
Soykırımı gereksiz kılıyorum ve zevk için
ve tanımıyorum yeşil ve beyaz geçmişi
Yarışa sokuyorum anarşiyi
bütün kitaplarda ve garlarda


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

İtalya Dilberi

Pablo Picasso'ya


Mavi ve onun yelkenleri
Sağlıklı kollar
Yazlık kremler
Büyük güzelliği

Ama ne kadar etkiler
Onu sevmek isteyeni
(Denizden söz açmak
Düzyazının dışında)

En budalası bile
yuvarlak gözleriyle
Akıllıca pazarlar
Bu alnın yakınında

Ey tatlı sevgilim
Kurşun güneşinde
Dikine bakışın
Ve altın rengi tenin

Seni betimlerken
Tüm ayak bilekleri
Çıkıp gelirler ruha
Tıpkı tükürükler gibi

Senin saçlarında
Geçmişin aksi
Duruyorsun hâlâ
Parlak bir kâğıt gibi

Getirsin dudakların
Sözcükleri kötülüğü ve ateşi

Ama bir lâv tonuyla
Hayır'dır sesin söylediği


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Heykel

Şehvet Güneş yemeği
Ölüyorum Salya Uyku
Çalın sabah çanlarını
Kloroform maskesi Aşk
boylu boyunca yuvarlanıyorum
Aslında

Uçurum
Yatak halısı ölmedi
Kıpır kıpırdır şarkı söylerken alçak sesle
Panter panter
Vücudum durmuyor kırışıkları altında çarşafların
Denizde bir adam Mürekkep
Akıntıyla sürüklenmiş


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

15 Mayıs 2015 Cuma

Piyadenin Kafayı Oynatması

Hortlak çocuk insan yarıyor
taş direklerin arasında
2PIR kafasının ölçüsü
(Kule çıkıyor göğe dikkat)
Sarhoş sesiyle nasıl da değişiyor
Yanlış ya da doğru korkutur içi saman dolu kartalı
sıcak yüzünden
renk yüzünden
acı yüzünden

Şimşir top bir daha hiç mi hiç düşmeyecek
Beyaz tahta ucuna çelik-çomağın


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Jean-Baptiste A.'nın Yaşamı

Bir gölge güneşin ortasında uyuyor
altın güneş
Jean-Bart
Kara-meşeli caddede
Fakat sabırlı olun
Ben daha doğmuş değildim o zamanlar
Tren yeniden yola çıkar

ROSA gül ve bu mürekkep tadı ey çocukluğum
Cos oc'yı hesaplayın
ye göre

Gençliğim Aperitif ki çok az görmüştü onu
bir cafe'nin aynaları usanmış bunca sinekten
Gençlik ve tüm ağızlan öpmedim ben

Koridorun sonuna ilk önce varan
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ÖLÜ
Bir gölge güneşin ortasında uyuyor o da göz


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Opera Aşığının Şarkısı

Aşk tatlı yatak çarşafı
kalbimse yorganıdır onun
kırışık
öylesine gevşek kollarım bacaklarım
hafifçe açılmış dudaklarım
yan bakıyor gözlerim
yalancı gökler için
ki vücutla çamaşır
hep aynı kokudadır
ateşli olmam için


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

14 Mayıs 2015 Perşembe

Madame Tussaud

Sessiz çığlıklar Siyah taftalar Redingotlar Cinayetler
Aynı gri bakışa sahiptir bütün mankenler

Ama bu lord çok berbat bir yerde dansetmiş Paris'te
Altın dişleri ve favorileri var onun
kirli

Strand sarı bir sisle izliyor salonlarda

Tozlu kıvrımlarda iz bırakan göğüslükler
kendilerini ihmal ediyor bu beyfendiler Öylesine mutlu
yarı-sosyetik bir hanımı öldürmekten
Hindistan'da

Çılgınlıklar yaptı bu subaylar
Morglarını terkettiler bir evlilik uğruna
morganatik olan
İnsan eğlenebilir gezilerde
Şayet rugan pabuçları kirlenmemişse
yurt dışında ceza yenmiyor öyle cinayetlerden
Seve seve öldürürdüm bu İskoç kraliçesini
Fransa'ya bakıp da şiirler söyleyen

Ama altüst ederdim her türlü ticareti


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Akrobat

Kanlı kollar Evliya otu kadar neşeli
Hiperbol yeniden düşer Eller

Kuşlar sayılardır
Cebir'se konmuş ağaçlara
Rousseaux'dur çizen gökyüzünün portesinde
bu tekdüze müziği

Yaşam için yüz Yüzlerce

Dövme yapan

Atarım perendemi surların üzerinde


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Füg

Bir sevinç patlar üçe
lir'le ölçülmüş zaman
Ormanda patlar sevinç
söyleyemeyeceğim
Dönsün başlar gülüşler
kimin aşkına
neyin aşkına

benim aşkıma


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Mutasavvıf Maskara

Asansör hep nefes nefese iniyordu
ve hep çıkmaktaydı merdiven
Bu hanım söylenenleri duymaz
yapmacık tavırlı
handiyse aşktan söz edecektim ona
ah bu komi
komik bıyığı ve kaşlarıyla
ne yapay
Ben çekerken onları bağırdı
garip garip
Ne gördüm Bu soylu kadını işte
Bayım hafifmeşrep değilim ben
Yuh sana çirkin kız
Allah'tan bizim
bavullarımız var domuz derisinden
her şeye dayanıklı
Buradaki
Yirmi dolar
İçindekiyse bin
Hep aynı dizgedir bu
Ne ölçü var
ne mantık
tatsız konu


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Mobilyalı Oda

Univers Oteli ile Aveyron Oteli'nde
metro geçiyor pencereden
Toprak gözlü kız orda kavuşacak belki de bana
Kalbim
gördüğümüz vakit ne diyeceğiz ona
tatlım say çiçekleri
duvarın çiçeklerini say
Kalbim nadasa alınmış tarla
Dikkat
Pek sağlam değil merdiven
Niçin bir çoban kızı değilsin sen
Âşıkları Mezopotamya'ya götüren


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

Saf Perşembe

Sokaklar, kırlar, nereye koşmaktaydım? Dönemeçlerde
beni kovalıyordu aynalar, başka su birikintilerine
doğru.

Yeşil bulvarlar! Eskiden, gözlerimi eğmeksizin bakardım
hayranlıkla, ama güneş bir ortanca değil artık.

Fayton o simgesel arabayı oynuyor: Flore ile bu soluk
dudaklı kız. Alçakgönüllü bir çayır için fazla lüks
doğrusu: bayraklarla donatın! tüm sevgililer
pencerelerde olacak. Benim şerefime mi?
Yanılıyorsunuz.

Gün içime sızıyor. Benden ne ister beyaz aynalar ve
karşılaştığım kadınlar? Yalan dolan mı? Böyle bir
rengi yok ki kanımın.

Mart'ın yanan zifti üzerinde, ey kardelen çiçekleri!
herkes anladı artık benim kalbimi.

Utandım, vah utandım!


Louis Aragon
Mutlu Aşk Yoktur

12 Mayıs 2015 Salı

Hüsran

Buldu Mevlâ'sını Leylâ'da zaman imreleri;
Postu devretti ham ervaha göçen âşıklar.
Bizi gerçekten usandırdı yalan dünyâda,
Yarı Allahsız olanlar, yarı Allahlıklar.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Van Gogh

Kâinatından eser kalmadı bir zelzelede;
Ey yanardağ, ki kesilmezdi başından alevin.
O kadar senden uzaklaştı ki herkes, her şey,
Milletin yalnız eşindir, vatanın yalnız evin.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Ey Dante

Üç yüz altmış beşe bölmüşler azâb ejderini;
Senenin her günü, bir pençesi olmuş kaderin..
Bir cehennem ki, yakar ruhu da, yanmaz alevi:
Böyle bir hâile görmüş mü senin şaheserin?...


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Sonsuz Rü'ya

Ezelî varlığa candan vurulan âşıklar,
Ses alır tâ ötesinden ebedî dünyânın.
Yerin altında devam etmesidir bence ölüm,
Yerin üstünde görüp geçtiğimiz rü'yânın.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Niyaz

Bana ilhamını bahşet ki, İlâhî, bir gün
Seni bulsun sana takdime değer incilerim.
Ben, ne sultanlara şâir, ne de şâirlere şah;
Tanrılar Tann'sının şâiri olmak dilerim.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Serdengeçtiler

Erişir fethe fedaîsi olan dâvalar;
Bir zafer destanı sağlar iki serdengeçti.
Nice Fâtih'le Yavuz, taht-ı revanlarla değil,
Kahramanlarla gelip tâk-ı zaferden geçti.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları