Şiir, Sadece: 2015-02-15

21 Şubat 2015 Cumartesi

Aranıyor

bak sözümü dinle çok fena ıslanmışsın
kirpiklerinde parlak su damlacıkları
yüzün bütün ıslak dudakların soğumuş
titremek geliyor içinden durmaksızın

yine silme bulut büyükdere açıkları
o şilep geçiyor yine siste boğulmuş
ortaköy'de görmüştük sahlep içerken
birbirimize sevdalı açıklamaksızın

biter mi hiç insanın kendine soracakları
hâlâ o kız mısın herkese meydan okumuş
afişlemeye giden kalkıp her sabah erken
fakültede tutuklanmış sınav çıkışı ansızın

dağdağalı yılların biz kayıp çocukları
aşkımız sabıka kaydı gençliğimiz uçurulmuş
ekmek al ben unutmuşum eve dönerken
gülümse tozu gitsin yalnızlığımızın

düşünme yakalanırsak olacakları
farkına varmasınlar arandığımızın


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Ayaküstü Cinayet

bira yeşili oğlan alaca bıyık
bir eli silahında uyur / neme lazım
murassa bir kılıç gibi yakışıklı
çetrefil dili var anlayamadığım
kulağı tırmalıyor hayli çapaklı

yıldızlardan çok fena alacaklı
olanca aydınlığını yürütmüşler
dilinin altında bir şeyler saklı
zindan karanlığında öğütmüşler
galiba gün ışığına meraklı

bir yosmaya takılmış saçaklı
adamın aklını başından alan
kahkahası bol iyice çıngıraklı
allığı ruju yalnızlığına bulaşan
hele yürüyüşü nasıl tumturaklı

dolar yeşilinde yosmanın aklı
ne yapsa boş bira yeşili oğlan
bu işin sonu tabancalı bıçaklı
siyah beyaz bir film belki bir roman
ayaküstü cinayet suratı ağlamaklı

üsküdar paşakapısı izmir'li osman


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Ayaküstü İntihar

korkunun bıraktığı yerdeki kız
ölümünü o dakika tanıyor
bir muamma intihar nedeni
oysa genç az bulunur bir ağız
teni hiç kullanılmamış elleri yeni

korkunun bıraktığı yerdeki kız
yasaklarını mı aşamıyor
bir başkası olmak mı isteği
yoksa kendine mi ulaşamıyor
yok mu bir yürekten seveni

korkunun bıraktığı yerdeki kız
hızla karanlığa azalıyor
çizgilerinden çıktı bedeni
ortada kan kokusu kalıyor
ne geleni var ne gideni


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

20 Şubat 2015 Cuma

Ayaküstü Aşk

görünmez camlara mı çarptım
dalgınlığın aynasında o akşam
bambaşka bir şehre uçacaktım
yıldız yağmurundan sırılsıklam
yalnızlığımda o kadın bekliyordu

yanlış bir hayalin şehrinde kaldım

sevdiği ben değilim anlatamam
o aşk bu değildi tasarladığım
büyük bir tenhalık nasıl korkmam
korkularım bir canavar doğurdu

bilmem n'apsam nereye kaçsam
yeşil karanlığında ağır tutsağım
gözlerinden çıkmak başlıca tasam
saçlarının zincirinde elim ayağım
kirpikleri süngü takmış bir ordu

bütün saatler bir anda durdu


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Bu Nasıl Sonbahar?..

böyle sonbahar mı olur
tadı kalmamış
eylül akşamlarını fena boşaltmışlar
ne o kızlar hani
varla yok arası
bir tebessüm gibi

hayalimizde yaşar
sinemadan çıkmışız
yağmur başlamış
ne vahim
bir korkunun birden anlaşılması
beyoğlu'nda karartma
eflatun tramvaylar
o gizli hüzünler ki
hiç anlaşılmamış
böyle sonbahar mı olur
yüreği titremiyor
asfalt beton ve cam her tarafı otomobil
bilançoda bir rakam
çektiğimiz acılar
bitmesiyle bir oluyor aşkların başlaması
telefonda bozdurulup
duygular kirleniyor
mavi mora dönüşmüş
sarılar çoktan yeşil
yanlış ama kim biliyor
bir de bu var
yaşamak
doğruların yanlışlarda aranması

boğaziçi'nde sis
unutulmuş vapurlar


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Uçuk Kızlar Balladı

uçuk kızlar sızıyor uykularına
soğuk elleri mosmor gözleri loş
fena halde sarhoş
içine ağlayan
ayılamayacak bugünden yarına
hayatları nafile
hayalleri boş
donuk dudaklarının kıyısında kan

nasıl kayboldukları anlaşılamıyor

sanki hep borçludurlar başkalarına
en kral sebep mumya yalnızlıkları
sorular büyütürler
cevabı olmayan
baykuş kahkahaları bütün şakalarına
başlayıp korkudan
yarım bıraktıkları
aranıyor anonsu polis radyolarından

nasıl kayboldukları anlaşılamıyor


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

19 Şubat 2015 Perşembe

Yanılsama

hiç görmediğim gökler vahşi yeşil
ağır şehirler oturmuş altına
içinden sular geçiyor erimiş cam
parıltıdan göz gözü görmez olmuş

bu kız sevdiğim o kız değil
bir başka yüz takmışlar suratına
kendisiyle kavgalı sabah akşam
kirpikleri maviymiş dudakları mormuş

insanlarla yanılmış eski sahil
şarkılar asılı günün her saatına
hangi rastladığıma kimi sorsam
kimin kim olduğunu bilmiyormuş

denizin üstü yıldız çil çil çil
dağların arkasında saklı fırtına
kötü bir rüyadaymışız tamam
ne yapsan bir sona ermiyormuş


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Yalan Şehir

ne büyük bir yalan bu şehir
karşı sahil yağmur bulutları
ışıklar üstüne teyellenir
bir yanılsamanın ışıkları
epeyce titrek
hicranlı sarı

mahur mu yoksa nihavent midir
eski bir şarkının rüzgârı
hangi bestekâr unutmuş kimbilir
yalnızlığa dağılmış mısraları
güftesinden
sonbahar akşamları

nedim-î şeydâ'dan sanki bir şiir
ayaklandıran çağrışımları
'kız mısın oğlan mısın kâfir'?
kandilli küçüksu anadoluhisarı
bir yerde 'üç çifte kayık'
intizar eyler hünkârı

bir yalan ki durmadan eksilir
bakarsın o resim hicranlı sarı
inanılmaz bir hızla her an değişir
şirket-i hayriye'nin yorgun vapurları
toplar her iskeleden beyhude yolcuları
yalandan yalana kaç şehir eskitilir


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Mevsimidir

mevsimidir
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler

mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha ,
kanlıca ilk yağmurla serinler

mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

18 Şubat 2015 Çarşamba

Yağmur Gemileri

o gemiler ki yağmur taşır
gece sabaha karşı birden
korkularımıza bulaşır
gök gürültüsüyle derinden
o gemiler ki yağmur taşır
gözümüz kamaşır şimşeğinden

o gemiler ki başkalaşır
çelişkinin diyalektiğinden
gücü çok sonra anlaşılır
insana eklediğinden
o gemiler ki başkalaşır
gelişir değiştirdiğinden

o gemiler ki şafağa ulaşır
ümitlerimizin ateşinden
devrimden devrime yanaşır
nasıl da büyür kendiliğinden
o gemiler ki şafağa ulaşır
bir çığlık gibi bedreddin'den


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Her Sabah, Yanılmak!..

sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız
bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak
denizle gök arasında çiy yorgunu şehre
kurşun kubbeleri buğulu minareleri ıslak
soğuk bir trenden inmiştiniz / yalnızdınız

bilmem kaçıncı defadır / yine yanılmıştınız

hiç uyumamıştınız / gözleriniz yanıyordu
yolculuk sanki bitmemişti / birdenbire
kendinizi vagonda unuttuğunuzu sandınız
sanki katar soluk soluğa tırmanıyordu
dumanlı rampaları / bir kılıç gibi çıplak
tiz çığlıklarıyla aydınlığı doğrayarak

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

jilet mavisi bir kadın elinde purosu
değdiği yer açılıyor çok fena keskin
kim olduğunu bilen yok / işin doğrusu
yüzünü kaybetmiş aynalarda arıyordu
amerikan bara tünemiş sek vodka içiyor
geçmişinden rusça bir şarkı arayarak
sarhoş olamamak en büyük korkusu

bilmem kaçıncı defadır/ yine yanıldınız

elbet en kötüsü sokaklarda tutuklanmak
hani bir kere iki yanınızda iki sivil polis
beyoğlu'ndan çekilip nasıl koparılmıştınız
nabız gibi vuran o kötü ve karanlık his
yakanızı hâlâ bırakmadı asla bırakmayacak

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Neydi O Bir Zamanlar

istanbul ve sen / neydi o bir zamanlar
sanki gençliğime doğru yaşlanıyordum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
hangi yanıma dönsem seni bulurdum
içimdeki lambanın kırıldığı anlar

istanbul ve sen / sırsıklam yaşananlar
yanardöner bir ayna yeniden ruhum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
gözlerinin sisinde sevdalı bir yolcuyum
hayal meyal gemiler dumanlı limanlar

istanbul ve sen / ikinizden kalanlar
tekrar tekrar ısrarla yaşayıp durduğum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
rüya mıdır gerçek mi kendi kendime sorduğum
istanbul ve sen / neydi o bir zamanlar


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

17 Şubat 2015 Salı

Zorro / Kamçılı Kadın

gözlerin kaç gece eder
dudakların kaç karanfil
gülünce sehpalar devriliyor
kızgınlığın kaç yanardağı

sevişmen savaştan beter
yenen yenilen belli değil
fena halde kayıp veriliyor
kimin kolu kimin bacağı

yalnızlığın simsiyah panter
vahşiliği zehirli bir yeşil
dişleri ısırdıkça sivriliyor
bilinmez ne zaman ısıracağı

yok yok elinde ölmek yeter
cam tozu kumsal soğuk sahil
şeffaf bir sonsuzluğa giriliyor
tanrının sizi bulamayacağı


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Süheyla Değildi Adın

hangi bulutlara niçin sarındın
gözlerindeki mavi kimin gökyüzü
süheylâ değildi başkaydı adın
gülüşlerin donuk neş'e öksüzü
o erken sonbahar görüntüsü

inceden inceye boyanmaz mıydın
kirpiklerinin lacivert örtüsü
süheylâ değildi başkaydı adın
ellerin buz gibi ağzının büzgüsü
kaç yalnızlığın gizli üzüntüsü

ne yapsan ne etsen anlaşılmadın
belki sebep kendini aşmak dürtüsü
süheylâ değildi başkaydı adın
nabızlarında pişmanlığın gürültüsü
gülümsemen soğumuş çiçek ölüsü


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Aydınlık Neyin Oluyor?

aydınlık neyin oluyor senin
gökyüzü akraban filan mı
beni bulur bulmaz gözlerin
şimşek çakıyorum yalan mı
yüzünde yalazını gezdirdiğin
saçlarından tutuşmuş orman mı
akla ziyan bir şey elektriğin

ayışığı mavisi dudaklarından mı
o ışık zenginliği mi giyindiğin
uzay tozları mı yıldızlardan mı
elime dokunduğu an elin
güneşler açıyorum sahi ondan mı
aydınlık neyin oluyor senin


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Seni

16 Şubat 2015 Pazartesi

Saklı Sevda

cam yeşili bir kız çok kirpikli
saçları nasıl karanlık bir kızıl
örtülü bir güzellik benzeri olamaz
dudaklarındaki kan etkiliyor asıl
duyarlığı alıngan gönlü ikircikli
ne yazsam ona tutsak
/ adı şehnaz

belki kadın belki çocuk iyice kuşkulu
hangi tutku buğulamış camlarını
bazen ne çok var bazen ne kadar az
kan kırmızı yaşayıp yaz akşamlarını
okşaması boğulmak öpmesi uğultulu
sabah olsam ona tutsak
/ adı şehnaz

saklı sevda sevdaların en saklanmışı
birbirimizde çok fena kayboluyoruz
hiç kimse birbirimizin yerini tutamaz
benimle yaşayamadığı ona uygunsuz
hiçbir şeye değişmem onunla yaşanmışı
uygunsam ona tutsak
/ adı şehnaz

saklı bir sevdadır bulduk sığındık
bu büyülü bir aşk çünkü yasak
gizli bir mutluluk ki ne söylesem az
bin yıl da yaşasak hiç de yaşamasak
varımız yoğumuz aşkımız artık
hayatım ona tutsak
/adı şehnaz


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Nasıl Olduysa...

nasıl olduysa birden adımı unuttum
adını unuttuğum o sıcak şehirde
yıldız alacası yüzen bir zakkum
yanımda o hayal kız ikide birde
yolumu gözlerine bakıp bulduğum

sahi ben ne hırçın bir çocuktum
ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde
mısra mısra başımı belaya soktum
izmir cezaevi dokuzyüz kırk bir'de
kaşla göz arası liseden kovuldum

inanmakta geç sevmekte çabuktum
bazen yaşadıklarım aklıma gelir de
kaç kere umutsuzluğun yolunu tuttum
istenmeyen adam hemen her devirde
hemen her devirde ateşten bir buluttum

binlerce umuttan belki bir umuttum


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin

Yalnızlığı Denemek

gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersin döner yolunu bulamazsın

içi dışı uzay tozu yansımalar
sahi mi yalan mı anlayamazsın
bir rüya gemisi iskele sancak
dokunup geçiyor hayallerine
ağlayasın gelir ağlayamazsın

sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın

insanı ancak kendisi tamamlar
içinde başka dışında başkasın
eksiğin fazlana elbet bulaşacak
öbürü sığacak bunun derisine
yoksa sabaha sağ çıkamazsın


Attilâ İlhan
Kimi Sevsem Sensin