Şiir, Sadece: 2010-05-02

7 Mayıs 2010 Cuma

Duysun Canlar Deyü Bizi Asarlar

Yeşil başlı ördek göllere uçtu
Duysun canlar deyü bizi asarlar
Bir taş oynamasın yerli yerinden
Duysun canlar deyü bizi asarlar

Çıkardılar ağ bedenden atmaya
Şimdi indirdiler yine dahmeye
Kanrıldım çevrildim baktım zahmaya
Duysun canlar deyü bizi asarlar

Varlığın çevresi dopdolu incir
Severim demeye canım zarıncır
Elimde kelepçe boynumda zincir
Duysun canlar deyü bizi asarlar

İlimi sorarsan köyümdür Banaz
Dilerim onmasın ol karılı Sivas
Bir ben ölmeyinen alem yıkılmaz
Duysun canlar deyü bizi asarlar

Pir Sultan Abdal'ım kaddim büküldü
Gözümün gevheri yere döküldü
Kendir kement boğazıma takıldı
Duysun canlar deyü bizi asarlar


Pir Sultan Abdal

6 Mayıs 2010 Perşembe

Dünya Benim Diye Göğsünü Germe

Dünya benim diye göğsünü germe
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur.
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Kurtulamazsın Azrail`in elinden
Bir gün olur çıkarırlar evinden
Allah`ın ismini koyma dilinden
Dünya kadar pulun olsa ne fayda

Sende dersin söz içinde sözüm var
Çalarsın çırparsın oğlum kızım var
Senin şunda üç beş arşin bezin var
Bütün dünya malın olsa ne fayda

Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin
Helalini haramını seçmezsin
Kesilir nasibin su da içmezsin
Akan çaylar senin olsa ne fayda

Pir Sultan Abdal`ım çökse otursa
Külli günahlarım alsa götürse
Dünya benim diye çekse getirse
Dünya sana baki kalmaz ne fayda


Pir Sultan Abdal

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Dünyanın Üzerinde Kurulu Direk

Dünyanın üzerinde kurulu direk
Emek sayılmadan, sızlar bu yürek
Bu düzeni kim kurmuş bizler de bilek
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Ocağa koymuşlar köşe taşını
Hak kollasın gerçeklerin işini
Bir gün ağrıdırlar senin başını
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Adem eker yeryüzüne ekini
Ekin saklar yer altında kökünü
Ayıkla gör karasını akını
Söyle canım söyle dinlesin canlar

Pir Sultan Abdal'ım farz eylesinler
Yola gelmeyenden edilmez minnet
Cümlenin muradı dünyada cennet
Söyle canım söyle dinlesin canlar


Pir Sultan Abdal

4 Mayıs 2010 Salı

Ecel Burcu

Hak belasın versin Mülcem Oğlu'nun
Hançer ile kanın saçtı Ali'nin
Terk eyledi Bağdat gibi şarını
Ecel burcu boynun büktü Ali'nin

Ali'm çeker idi dünya firkatın
Cümle kullarını alırdı satın
Fatma Ana ile Şehriban Hatun
Libasın üstüne döktü Ali'nin

Ali'm ah eyledi eridi sızdı
Kanber de bu işte ayrılık sezdi
Oğlu İmam Hasan tabutu düzdü
Tabutu misk anber koktu Ali'nin

Bir nur doğdu Muhammed'in veçhinde
Zülfikar oynadı Çin ü Maçin'de
Doksan bin evliya sancak içinde
Gözleri kan ile doldu Ali'nin

Pir Sultan Abdal'ım sever hazırı
İstemişler Üveys ile Hızır'ı
Yükletmişler Ab-ı Zemzem çadırı
Deve kapısına çöktü Ali'nin


Pir Sultan Abdal

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Eğer Dost Irmağın

Eğer dost ırmağın gözün ararsan
Serçeşme'den gelir suyun durusu
Ali Muhammet'tir Muhammet Ali
İkisi de bir elmanın yarısı

Ali'm engür ezdi kırklar da içti
Kırkı da mest oldu kendinden geçti
Muhabbetin kapısını kim açtı
Cümlesi de bir ikrarın çerisi

Ali'm yola gider menzili keser
Sofi nerde olsa yalanı basar
Bir kale yaptırmış on iki hisar
Sor nedendir duvarının örüsü

Dört kapısı vardır kırk da dükkanı
Üçyüz altmış altı gevher madeni
On yedi kişidir alıp satanı
Cümlesinin sarrafıdır birisi

O kalenin bedenine kuş konar
Kanadı üstünde kandiller yanar
Pir Sultan Abdal'ım secdeye iner
Aşık oldum gitmez benzim sarısı


Pir Sultan Abdal