Şiir, Sadece: 2015-05-03

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Son Kitab

Kıble sarsıldı, gönül Kâ'besi vîrân oldu;
Döndü efsâneye Binbir Gece ma'mûreleri.
Melekü'l - mevte nasıl ruhumu teslim ederim?
Daha noksan duruyor mushafımın sûreleri.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Arz-ı Mukaddes

Bir ömür gömdük o üç bu'du serâb ellere biz;
İşledik çöllere bülbül ve gül efsâneleri.
Tilkiler, diktiğimiz bağlara sahip çıktı;
Kargalar topladı hep döktüğümüz taneleri.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Madde Ve Kuvvet

Gövdeler, varsa, gönüllerden alır cevherini;
Yürek olmazsa bilekler çekemez hançerini.
Kahramansız yaşamak kahrına mahkûmdurlar
Kaybeden zümreler Allah'ını, peygamberini.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

8 Mayıs 2015 Cuma

Neş'e

Neş'e, gölgen gibi, ardında yürür elpençe;
Ve sürür pembe topuklarla beyaz terliğini.
Seni görmezse gözüm görmez olur neş'eyi de
Bana göstermesin Allah senin eksikliğini.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Levendler

Bağlıdır can gibi canan gibi rü'yâlarına;
Tanırız Barbaros evlâdı deniz kurtlarını.
Kara toprakta, hazır, diz boyu nîmet varken,
Mavi deryaya çıkarlar bırakıp yurtlarını.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Kılıç Ve Kalem

Fazla bir şey demiyor kan da, mürekkep de bana;
Bağladım ruha, cesedden koparıp bağlarımı:
Yanarım, ey kalem, uğrunda ömür verdiğime:
Geri ver, ey kılıç, artık bana mısrâlarımı!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

7 Mayıs 2015 Perşembe

Yusuf'lar

Gece zindanda Yusuf'lar, sıralanmış, yatıyor;
Yüzlerinden okurum sapsarı rüyalarını:
Kimi sehpâda görür kendini, çarmıhta kimi;
Ve ararlar yine zindandaki dünyâlarını!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Sayılı

Ellerin derdini derd etmedesin kendine sen;
Güç düşer böyle geçen kırk yıla bir neş'e yılı...
Ömrünün zehrini zindanda da zevketmeye bak:
Günler, aylar, seneler nerde?... Nefesler sayılı


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Hayale Hasret

Girdi, yollar gibi, yıllar da nihayet araya;
Sed çeker dağ tepe, feryada değil, yâda bile
Hasretim uykuya, ruhum, sana hasret kalalı
Gözlerim görmüyor artık seni rü'yâda bile.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Hayale Hasret

Girdi, yollar gibi, yıllar da nihayet araya;
Sed çeker dağ tepe, feryada değil, yâda bile
Hasretim uykuya, ruhum, sana hasret kalalı
Gözlerim görmüyor artık seni rü'yâda bile.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Bizim Kitab

Kaç bahar, bülbüle hasret, güle hasret yaşadık;
Görmedik kaç yaz ufuklarda yarım bir mehtâb.
Bu elem defteri dünyâda kapansın, dilerim...
Dilerim, bir daha mahşerde açılsın bu kitâb!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Güç

Şanlı yaprakları târihin açılmış, duruyor;
Canlı bir levha, fakat her yiğitin girmesi güç.
Nice destanların ilhamı olan kavmimize,
Ata'dan sonra, bir efsâne beğendirmesi güç.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

5 Mayıs 2015 Salı

Yıldırım Ve Timur

Her gaza, güttüğü dâvadan alır kıymetini;
Rengi dönmez ne kadar ak demiş olsak karaya:
Yıldırım, düştüğü taş zindana devlet götürür;
Ve Timur, sıklet olur girdiği mermer saraya!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Ölümsüz

Adı destanlara geçmiş her eser sahibine
Niçin ağlar ve yanarlar ölümünden sonra?
Yaşıyor, yirmi asır var ki, baş üstünde
Gerilip çarmıha, can verdiği günden sonra!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Genç Osman

Kaç asır geçti o hicran üzerinden, bilmem;
Kimlerin kahpe felek doğradı ekmek kanına?
Bildiğim varsa, cihan halkı, o günden bugüne
Yanarız memleketin tığ gibi Genç Osman'ına!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Karınca Kadarınca

Kimi, derya gibi dört ufka uzatmış kolunu;
Kimi, âvâre nehirler gibi akmış yabana...
Varsın, onlar sele versinler elin bahçesini;
Köyümün çeşmesi olmak yeter artar da bana!


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Yassıada

Bilmiyor gülmeyi sâkinlerinin binde biri;
Bir vatan derdi birikmiş bir avuçluk karada.
Kuşu hicran getirir, dalgası hüsran götürür;
Mavi bir gözde elem katrasıdır Yassıada.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları

Ruhun Ölümü

Ya gezen bir ölü, yahud gömülen bir diriyim;
Mumyadır, canlı da, cansız da, bu kabristanda.
Gömdüler ruhumu yüz bir sene mahkûmu gibi:
Cismim ayrılışa da ruhum kalacak zindanda.


Faruk Nafiz Çamlıbel
Han Duvarları