Şiir, Sadece: 2014-04-13

19 Nisan 2014 Cumartesi

Sevgicek

Severdim
Severdim onu geceleri
Aydınlık taşlar sanki uyurdu
Sessizliğinde

Daha ötelere giderdi yeşilden
Ellerinde otlar
İnanırdı yıldızların birliğine
Mutluluğuna suyun yalazın

Öteki kuşları yaşardı
Dallar serçelerle doluyken
Yiterdi kendi aklığında
Uçsuz bucaksızdı düşü

Severdim
Düşünürdüm düşünürdüm ayrılışında onu görürken de
Baktıkça azalırdı
Öyle ince bir yüzü vardı ki


Fazıl Hüsnü Dağlarca

Seninle Sensiz

Sen gelince bir mutluluk ülkesiyim,
Cıvıl cıvıl;
Az gelişmiş toplum gibi, sen gidince,
Boynum bükük.


Oktay Rifat

Dörtlük

Soruyorsan, göğsün içindeki gönül ne demek
Soruna yanıtım şudur:
Gönül aklın tutuşmasıdır ve acı çeken yürek
Bunlarsız o sadece çamurdur


Muhammet İkbal
Çeviren: A N. Tarlan - A. Behramoğlu

18 Nisan 2014 Cuma

Hürrem Sultana Gazel

Bu dünyayı seninle sevmişim, Hürrem!
Öldürür diriltirsin, Mesih’im, Zühre’m!

Karun’ca mal yığsam ben neylerim sensiz,
Neylenir saltanat sensiz, gözüm, gözdem!

Allar kuşan, has bahçeden güller takın,
Bir düştür seyrettiğin aynadan madern!

Gel kavuş akşamla, desinler: ‘Ay doğmuş!
‘Dağılmış, müjdeler olsun, zülüf, perçem!’

Yüzgörümlük Eflak ve Buğdan, dilersen
Bu can var, esirgenmez, iste bir tanem!


Oktay Rifat

Atasözü

Bir atasözü duyarım - iki dudak arasında ışıldar
Ve aydınlatır konuşmanın bütün çehresini -
Düşlerde olduğu gibi - gözümün önüne bir ermiş gelir.
Yalnızca yıllar öğretir onun erdemlerini.

Geçerken onun sözcüklerinden kaleme aldığım şiirlere
Tatlı çiçektozları yağar, büyülenmiş, parlak
O hızlı geçiş anın yüzü hürmetine
Sonsuza değin teşekkür borcum olacak.


Yusuf Şamansurov
Çeviren: Yusuf Eradam

17 Nisan 2014 Perşembe

Gidişini Anlatıyorum

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun .

Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

Ne gelirse onlardan gelir bana
Bar
Çalışma gücü yaşama direnci
Yur
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.


Rıfat Ilgaz

Akrabalarım

Soluk alamam anayurdum olmasa,
Dayanılmaz olur tüm yaşam.
Dolaşmasam dört bir yanı elde kalem,
Devşirmesem uçsuz bucaksız ellerin zenginliğini,
Nasıl mümkün olurdu:
Sevincini duymak uzun bir yolculuktan dönmenin,
Sıcaklığını ellerinde hissetmek uzak şeylerin,
Yüz yüze gelmek gerçek bir dostla yabancılar içinde,
Yüceliği sezebilmek söylen en bir çift sözcükte.
Görmek insanoğlunun güçlendiğini günden güne ...
Çok mu oldu insanoğlu ateşi ilk bulalı?
Bugün çoktan aydınlığa yön veriyor.
Dost arıyor insanoğlu -
içten yanıtımı bekliyor.

Gerili bir yaysın sen yaşam!
Her kim olursa türküleri çağıran,
Ne buz gibi olabilir, ne kalpsiz,
Titremeli sevinç ve acıyla,
Rastladıkça her insancıl duyguya.
Boşa çıkacaktır çabası,
Uzatırsa elini çalmaya değersiz notaları.
Geri durmayacağım sevmekten, yeryüzünü,
"Tüm insanları bir boyda toplayan, ortak yuvamızı.
İnsanlar, dünyayı görmeye doğan - öğrenmeye, gezmeye.
Çal, daha yüksek çal kervanın çanları!
Sallanıyor her gün dünya:
İyiyle kötü ahlak kavgasında
Lotusu lekeliyor kan, kar beyaz lotusu,
Alçalan yaşamın kanıyla kızarıyor gökyüzü.
Ama aynı kan parlayan genç ülkelerin bayraklarında,
Yükselen özgürlük savaşçılarının avuçlarında.
Her ırktan insanla yükseliyor gururum.
Özgürlük güneştir
ben de parçası;
Alevdir özgürlük
ben de kıvılcımı.

Özgürlük yoluna koydum yüreğimi.
Gerekirse bu yolda ölebilirim.
Cömert bir ailede açtım dünyaya gözlerimi,
Bilirim sıcaklığını kardeşliğin.
Tüm sesleri dünyanın ulaşır bana
Tüm insanlığa -hepsi kardeşim- gider yüreğim.
Evet, tümünüz derisi beyaz ya da renkli,
Tümünüz, yuvası yakında ya da uzakta,
Bu gezegenin tüm insanları, hepiniz akrabamsınız,
Tümünüze sevgim ve güvenim.


Zulfia
Çeviren: Ergin Koparan

16 Nisan 2014 Çarşamba

Desem Ki...

Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lâzım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki…
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.


Cahit Sıtkı Tarancı

Şarkı

Senin şarkını söylüyorum, kız kardeşim,
Yüreğim dolup taşıyor sevginle,
Topraklarımızın şarkısını söylüyorum, kız kardeşim,
Bir tek bulut yok üstünde.

O becerikli ve telaşlı ellerinle
Tohumlara dil dökersin, açsınlar diye zarlarını,
Seni söylüyorum şarkımda, kız kardeşim,
Ve söylüyorum, bereketli toprağımızı.

Tandan önce ayaktasın, işbaşında;
Güneş doğmadan kalkarsın erkenden,
Birer birer söner yıldızlar
Seni işine yolcu ederlerken.

Seninle gurur duyuyorum, kız kardeşim,
Ülkemiz başarılarını biliyor
Bir zamanlar çöl olan topraklar,
Şimdi güller gibi açıyor.


Zulfia
Çeviren: Yusuf Eradam

15 Nisan 2014 Salı

Ülker'in Gözleri

Bir bahar sabahının karanlığında ıssız
Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız
Olan gözlerinize âşıkım,
Bayan Ülker!

Mutlu, esen ve hoşken ve gülerken gülerken
Nerden gelir bilinmez üzgünlüklerle birden
Solan gözlerinize âşıkım,
Bayan Ülker!

Ne zaman perdelese içlerini bir buğu
Ölümün güzelliği, özlemin yorgunluğu
Dolan gözlerinize âşıkım,
Bayan Ülker!

Kalbinizin sezilmez parıltıcıklarını
Bir büyük ateş gibi göstermenin sırrını
Bulan gözlerinize âşıkım,
Bayan Ülker!


Ahmet Muhip Dıranas

Boşuna Yaşamış Olmazsın Bırakabilirsen Geride

Boşuna yaşamış olmazsın bırakabilirsen geride
Güzel bahçeler ve zamanın sınavından geçen ismini.

Çünkü bu dünyaya gelişin boşuna değildi
Gelecek olanlara, emeğin en güzel meyvelerini bırak geride.

Eğer kader buyurmuşsa belleğinin eriyip gitmesini
Sakla bütün kederli acılı düşüncelerini, bırakma geride.

Eğer her gün canla başla yaparsan işini
Kötü niyetliler utanır ve çok geçmez kalırlar geride. ·

Aldırma susuzluğa ve öğle sıcağına dağlayan tenini
Ve kumları aşacak bir yol kur, bırak geride.

Canlandır uyuyan çölü, hayat veren yağmur gibi
Sen giderken nefis kokulu güller açsın geride.

Evet, kurmalısın ortasına Aç Step'in o kenti
Ve, yeşil bağlarla parıldasın, bırak geride.

Sabır, yaşıyorsun, öyleyse çalış, yarat, kazan yeni zirveleri
Halkın için yeni şiirler bırak geride.


Sabır Abdullah
Çeviren: Yusuf Eradam

14 Nisan 2014 Pazartesi

Çocuklar Gibi

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı,
Kırlara yayılan ilkbahar gibi.
Kalbim her dakika hızla çarpardı,
Göğsümün içinde ateş var gibi.

Bazı nur içinde, bazı sisteydim,
Bazı beni seven bir göğüsteydim,
Kâh el üstündeydim, kâh hapisteydim,
Her yere sokulan bir rüzgâr gibi.

Aşkım iki günlük iptilâlardı,
Hayatım tükenmez maceralardı,
İçimde binlerce istekler vardı,
Bir şair, yahut bir hükümdar gibi.

Hissedince sana vurulduğumu,
Anladım ne kadar yorulduğumu,
Sâkinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi.

Şimdi şiir bence senin yüzündür,
Şimdi benim tahtım senin dizindir,
Sevgilim. saadet ikimizindir,
Göklerden gelen bir yadigâr gibi.

Sözün şiirlerin mükemmelidir,
Senden başkasını seven delidir,
Yüzün çiçeklerin en güzelidir,
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.

Başını göğsüme sakla sevgilim,
Güzel saçlarında dolaşsın elim.
Bir gün ağlayalım. bir gün gülelim,
Sevişen yaramaz çocuklar gibi.


Sabahattin Ali

En Güzel Dize Geliş

Dans edeceğim
Senin için dans edeceğim
Gece lambasının aydınlığında
Saçlarım çözülmüş olarak
Çırılçıplak

Dans edeceğim
Ta içerimden doğru
Kopup gelen şarkıya uyarak.

Ve yanıbaşımda sen
Ayaklarım dibinde diz çökmüş
Kalacaksın öyle
Yarı aydınlıkta
Uzun bir süre.

Diz çökmüş bir erkek
Dans eden bir kadın için!
Ne anlamlı dize geliş bu
Ne erkekçe, ne umut dolu!


Marta Takvam
Çeviren: Ata Karatay