Şiir, Sadece: 2009-09-27

2 Ekim 2009 Cuma

Sen mi Geldin?

Hasretin beni hasta eyledi
Derdimin dermanı Şah sen mi geldin?
Bu garip gönlümün bağı bostanı
Ayvası turuncu Şah sen mi geldin?

Bülbüller ötüyor dostun bağında
Arzularım kaldı onun ilinde
Ellerim zincir cellat yolumda
Kollarım çözmeye dost sen mi geldin?

Pir Sultan Abdal`ım sen seni düşün
Güzelsin sultanım bulunmaz eşin
Giyinmiş kuşanmış türlü kumaşın
Bezenmiş bedesten, dost sen mi geldin?


Pir Sultan Abdal

30 Eylül 2009 Çarşamba

Sendedir Sende

Beni görüp yönün öte döndürme
Yine gitmez meylim sendedir sende
Yıkıp hilâl kaşlarını yere indirme
Günah sende değil bendedir bende

Şeker vardır dudağında dilinde
Arzumanım kaldı gonca gülünde
Sen bir padişâhsın hükmün elinde
Senin ile dâvam sendedir sende

Sensiz çıkıp yaylaları yaylamam
Engeller içinde sırrın söylemem
Çok günah işledim inkâr eylemem
İk'ellerim kızıl kandadır kanda

Nice beyler ile gezdim yoruldum
Kan bulanık aktım duruldum
Sencileyin çok güzele sarıldım
Dahi sevgin candadır canda

Pîr Sultan Abdal'ım böyle deyiptir
Âşıklar güzeli sevegeliptir
Bir güzel sevmeyle kanlı m'oluptur
Kellem terkidedir yandadır yanda


Pir Sultan Abdal

28 Eylül 2009 Pazartesi

Serseri Girme Meydana

Serseri girme meydana
Aşıktan ahval isterler
Kallaşlık ile urma dem
Tasdik ehli kal isterler

Uyan bu gaflet habından
İsbat isterler batından
Her aşıka sohbetinden
İkrar ile yol isterler

Erenler oynar utulmaz
Bu yola hile katılmaz
Burda harmühre satılmaz
Ya gevher ya lâ'l isterler

Kılı kırk pare ederler
Birin yol tutup giderler
Dile n'itibar ederler
Hâl içinde hâl isterler

Pir Sultan Abdal n'eylersin
Muşkil halledip söylersin
Arısın çiçek yaylarsın
Yarın senden bal isterler


Pir Sultan Abdal