Şiir, Sadece: Orhan Veli
Orhan Veli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orhan Veli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mayıs 2012 Pazar

Bayram

Kargalar, sakın anneme söylemeyin!

Bugün toplar atılırken evden kaçıp

Harbiye Nezareti'ne gideceğim.

Söylemezseniz size macun alırım,

Simit alırım, horoz şekeri alırım;

Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,

Bütün zıpzıplarımı size veririm.

Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!


Orhan Veli
(Kasım 1938/Varlık, 15.3.1940)

İnsanlar

Ne kadar severim o insanları !

O insanlar ki, renkli, silik

Dünyasında çıkartmaların

Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber

Yaşayan insanlara benzer


Orhan Veli
(Ağustos 1937/Varlık.15.0.1937)

Rüya

Annemi ölmüş gördüm rüyamda.

Ağlayarak uyanmışım

Hatırlattı bana, bir bayram sabahı

Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp

Ağlayışımı.


Orhan Veli
(1938/İnsan, 1.10.1938)

Robenson

Haminnemdir en sevgilisi

Çocukluk arkadaşlarımın

Zavallı Robenson'u ıssız adadan

Kurtarmak için çareler düşündüğümüz

Ve birlikte ağladığımız günden beri

Biçare Güliver'in

Devler memleketinde

Çektiklerine.


Orhan Veli
(Kasım 1937/Varlık, 15.12.1937)

15 Mayıs 2012 Salı

Sabaha Kadar

Şu şairler sevgililerden beter;
Nedir bu adamlardan çektiğim?
Olur mu böyle, bütün bir geceyi
Bir mısraın mahremiyetinde geçirmek?

Dinle bakalım, işitebilir misin
Türküsünü damların, bacaların
Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını
Yuvalarına?

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını
Kullanılmış kafiyeleri yollamak için,
Kapıma gelecek çöpçülerle,
Deniz kenarına?

Şeytan diyor ki: «Aç pencereyi;
Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar.»


Orhan Veli
(Varlık 1939/Varlık, 15.3.1940)

Hay-Kay

Yosun kokusu

Ve bir tabak karides

Sandıkburnu'nda.








Şairin şiir el defterinde bu hay-kay'ın altında ve yine «hay-kay» başlığıyla şu şiiri bulunmaktadır:


Gemliğe doğru

Denizi göreceksin

Sakın şaşırma!


Orhan Veli

Fena Çocuk

Mektepten kaçıyorsun,

Kuş tutuyorsun.

Deniz kenarına gidip

Fena çocuklarla konuşuyorsun,

Duvarlara fena resimler yapıyorsun;

Bir şey değil,

Beni de baştan çıkaracaksın.

Sen de fena çocuksun!


Orhan Veli
(Nisan 194l/Vatan, 16.11.1952)

Çok Şükür

Bir insan daha var, çok şükür, evde;

Nefes var,

Ayak sesi var;

Çok şükür, çok şükür.


Orhan Veli
(Yeni Ufuklar. Mayıs 1958)

Beyaz Maşlahlı Hanım

Kalender'den sandala bindi

Beyaz maşlahlı hanım.

Birelinde şemsiye,

Bir eliyle açtı yelpazesini;

Cuma günü Göksu'ya gitti

Beyaz maşlahlı hanım...


Orhan Veli
(Eylül 1940/Vatan,. 16.11.1952)

Kuş Ve Bulut

Kuşçu amca!

Bizim kuşumuz da var,

Ağacımız da.

Sen bize bulut ver sade

Yüz paralık.


Orhan Veli
(Varlık, 15.3.1940)

Resimler

Hiçbiri ona ait değil,

Fakat ne hazin isimleri var

Şu resimlerin:

«Nisan sabahı»,

«Yağmurdan sonra»

Ve «Dansöz».

Baktıkça ağlamak geliyor içimden.


Orhan Veli
(Nisan 1940/Papirüs, 1.6.1967)

Manzara

Karşı evin arkasından ay doğdu.

Akşam serinliğiçıktı.

Tramvay sesleri geliyor,

Deniz kokusu geliyor uzaktan.

Manzaradan pek fazla mütehassisim.


Orhan Veli
(Nisan 1940/Papirüs. 1.6.1967)

Hardalname

Ne budala şeymişim meğer,
Senelerdenberi anlamamışım
Hardalın cemiyet hayatındaki mevkiini.
«Hardalsız yaşanmaz.»
Bunu Abidin de söylüyordu geçende.
Daha büyük hakikatlere
Ermiş olanlara.

Biliyorum, lâzım değil ama hardal
Allah kimseyi hardaldan etmesin.


Orhan Veli
(Mart 1940/Vatan. 16.11.1952)

Ben Orhan Veli

Ben Orhan Veli,
«Yazık oldu Süleyman Efendiye»
Mısra-ı meşhurunun mübdii..
Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvelâ adamım, yani
Sirk hayvanı filân değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber.
Bir evde otururum,
Bir işte çalışırım.
Ne başımda bulut gezdiririm,
Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
Ne İngiliz kıralı kadar
Mütevazıyım,
Ne de Celâl Bayar'ın
Sabık ahır uşağı gibi aristokrat.
Ispanağı çok severim.
Puf böreğine hele
Biterim.
Malda mülkte gözüm yoktur.
Vallahi yoktur.
Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir
En yakın arkadaşlarım.
Bir de sevgilim vardır pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece üdeba arasındadır.
Ne bileyim,
Belki daha bin bir huyum vardır.
Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da bunlara benzer.


Orhan Veli
(Nisan 1940/İnkılâpçı Gençlik, 15.8.1942)

Tenezzüh

Böyle gece yansından sonra,
Ne diye ışık yanar bu dağ evinde?
Ne yaparlar acaba içerdekiler?
Konuşurlar mı, tombala mı oynarlar?
Belki o, belki bu..
Konuşurlarsa ne konuşurlar?
Muharebeden mi, vergilerden mi?
Belki de hiçbir şey yapmazlar;
Çocuklar uyumuştur,
Efendi gazete okur;
İyâli dikiş dikmektedir.
Onu da yapmazlar belki de.
Kimbilir,
Belki de yazılmaz
Ne yaptıkları.


Orhan Veli
(Şubat 1940/Vatan. 16.11.1952)

Gangster

Hitler, kendini edebiyata verecek


Şiir yazdım bunca senedir,
Ne buldum?
Eşkıyalık edeceğim bundan sonra.

Haberi olsun yol kesenlerin:
İş yok artık kendilerine
Dağ başlarında.

Mademki ekmeklerini alıyorum
Ellerinden,
Buyursunlar onlar da benim yerime.
Münhal var edebiyat âleminde.


Orhan Veli
(Eylül 1939/Vatan. 10.11.1952)

Veda

Yolum asfalt,
Yolum toprak,
Yolum meydan,
Yolum gökyüzü
Ve ben neler düşünüyorum!..
Aşkı, yağmuru,
Tramvay sesini,
Otelciyi...
Ve bir mısra mırıldanıyorum
Sıcak bir yemek lezzetinde..

*

Postacı, jandarma ve işsiz
Hâlâ gidip geliyorlar.
Yalnız Niyazi oturuyor,
Rahmetli Süleyman Efendinin oğlu,
Kahvede.
Ajans dinliyor, düşünüyor.-
«Harp olur mu,
Kıtlık olur mu?» diye.
Yahut o da biliyor,
Yakında muharebeye gideceğini.


Orhan Veli
(Ekim 1939/Vatan, 16.11.1952)

Tereyağı

Hitler amca!

Bir-gün de bize buyur.

Kâkülünle bıyıklarını

Anneme göstereyim.

Karşılık olarak ben de sana

Mutfaktaki dolaptan aşırıp

Tereyağı veririm.

Askerlerine yedirirsin.


Orhan Veli
(Eylül 1939/Vatan, 16.11.1952)

Bizim Gibi

Arzulu mudur acaba
Bir tank, rüyasında?
Ve ne düşünür tayyare
Yalnız kaldığı zaman?

Hep bir ağızdan şarkı söylemesini,
Sevmez mi acaba gaz maskeleri,
Ay ışığında?
Ve tüfeklerin merhameti yok mudur
Biz insanlar kadar olsun?


Orhan Veli
(Eylül 1939/Varlık, 15.10.1039)

Lakırdılarım

1914'de doğdum
15'de konuştum
Hâlâ konuşuyorum.

Lakırdılarım ne oldu,
Gökyüzüne mi gitti?
Belki de hepsi geri gelecek
Tayyare biçimine girip
1939'da.

Allah varsa eğer
Başka bir şey istemem ondan.
Bununla beraber istemem
Ne Allahın olmasını,
Ne de işimin
Allaha kalmasını.


Orhan Veli
(Eylül 1939/Varlık. 15.10.1939)