Şiir, Sadece: Seher Keçe Türker
Seher Keçe Türker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seher Keçe Türker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ocak 2011 Pazartesi

Yüreğim Susmak Bilmiyor

Içimde sabah olmuyor
Bahçemde güller açmiyor.
Mehtap da artik çikmiyor
Seninle kaldi aydinliklar

Kendimi gurur dagimdan
Asagi attim, eteklerdeyim
Içimde firtina, çilgin
Yüregim susmak bilmiyor

Sensizlik gurbet oluyor
Yarinlar çabuk gelmiyor
Bense harman oluyorum
Bu nasil sey bilmiyorum

Sabahin seher vaktinde
Aksamin mavi renginde
Yagmurlandim sesinle
Degistim kimse bilmiyor

Bu çikmaz cennet yolunda
Sarhosum, aci içiyorum
Rüzgarin nasil esiyor
Delicesine seviyorum

Gönlümde neler cosuyor
Yetismem mümkün olmuyor
Canima cansin diyorum
Anlatabiliyor muyum?


Seher Keçe Türker

Şehirli Ayşe

I

El bebek gül bebek büyütüldü Ayse
Giyindi gezindi eglendi gönlünce
Ilkokul derken liseli oldu
Arkadasliklar dostluklar kurdu
Hiç haberi olmadan yoksulluktan
Mutluluk ördü yüreginde
Inceden ince
Pembe hayalleri vardi gelecegine
Dil ögrendi iyi egitim aldi
Çalisti hiç usanmadi.
Altin bilezigini koluna takti
Para kazanmaya basladi.


II

Yillar çabucak geçti
Ayse de gençligine eristi
Artik her istegi tamdi
Birde sevdicegi vardi.
Neyi bekleyeceklerdi?
Yuva kurmanin zamani
"Siz istedikten sonra tamam" dedi büyükler
Mutluydular
Hazirliklar basladi el ele
Söz nisan kina gecesi nikah
Ve balayi
Hepsi tamamlandi


III

Sehir ve is yeni gelin dinlemez
Üç gün evlenme izni
Ne oldugunu anlamadan Ayse
Evi isi arasi kosturmaya basladi
Çalisti hiç usanmadi


IV

Evlendi sehirli Ayse
Yuvasi oldu
Ayaklari yerden kesilmisti eteklerinde ziller
Pembe kanatlarini takmis uçuyordu
Önceleri anlayamadi seviyordu kocasini
Evliligi böyle sandi
Akli karisti çevresini inceledikçe.
Paylasacaklardi her zoru kolayi
Sevdigi insanla evlendigi insan ayni degildi
Bunu geç anladi.


V

Elini bir karanliga uzatmisti
Iyi taniyamamisti Kadir'i
Kim kötü yanini gösterir
Saglama almadan isini
Doluya koydu olmadi bosa koydu dolmadi
Yanlislar sardi etrafini
Birde bebegi olsun istiyordu
Istiyordu ya
Üstesinden gelebilir miydi?
Kocasi gönlünü yapiverdi bir gece vakti
"El ele verir büyütürüz yavrumuzu" dedi


VI

Aylar geçti
Eviyle isi arasinda
Bir kizlari oldu dünya tatlisi
"Özlem " dediler adina
Gülücükleri odalarini isitti
Onlari sevgi yumagi yapti.


VII

Bu yasamlarinda bir resim karesiydi
Kisa sürdü
Sehirli Ayse'nin bitti dogum izni
Yavrusunu birakti el eline
Basladi yeniden isine
Yine anlayamadi ne oldugunu
Is kadini ev kadini
Anne es sehirli Ayse
Çalisti hiç usanmadi.


VIII

Sag olsun baba olmustu Kadir'de
Olmustu olmasina ama
Degisen ne vardi onun adina?
Sabah olur gider isine
Aksam ya gelir keyfince
Ya toplantisi olur her gece
As ister temiz giysi düzenli ev
Bir de saglikli es
Biricik kizini arada bir sever
Aglarsa yavru "Sustur sunu"
Der öfkelenir
Bahane ederek çocugun aglamasini
Erkek ya ! Vurur kapiyi gider
Ne yapsin Sehirli Ayse?
Yorgundu mutsuzdu yalnizdi
Kisa zamanda yipranmisti
Karmakarisikti.


IX

Sehir bu canavar ruhlu
Kimini bir lokmada yutar
Kimini renkli isiklari çarpar
Ayse'yi yutmaya hazirlaniyordu
Kadir'i renkli isiklari çarpti
Güzel kadinlar sorumsuz yasam
Gece hayati.


X

Yorgun günün ardindan,
Uykusuz mutsuz yalniz geceler
Ayse'yi hayatindan bezdirdi.
Bu çileye "dur" demeye karar verdi.
"Olmadi olamadi" dedi.
Artik savasmak istemedi.
Degmezdi hayatini zehir etmeye
Ne için mücadele edecekti?
Huy çikar mi can çikmayinca
Gururluydu ayaklari üstünde durabilirdi.
Kimseden beklentisi yoktu
Bir celsede bosandilar
Koca sehir onu yutamayacakti.


XI

Sonunda kizi ve Ayse bas basa kaldi
Sorunlari azaldi huzur buldu
Artik kendine bile vakit kaliyordu
Kalmasina kaliyor ya!
Adina da "Dul Ayse"diyorlardi
Sanki suçluydu
Böyle olmasini ben mi istedim? Diyordu
Diyordu demesine ama
Yine de dul olmasi etrafinda
Kalin kara bir duvar örüyordu
Kendisi bile kendine yabanciydi
Acimasiz yalnizligin boslugun kollarindaydi
Dostlarina ne olmustu?
Neredeydiler?
Yine saskin karmakarisikti.


XII

Iste sehirli kadin
Is kadini ev kadini anne es
Ve
Hiç bir sey dul kadin


XIII

Kadin köyde de kadin sehirde de
Yasanilanlar farkli görünüste
Sehirli Ayse tozlu yollarda yürümedi
Tarla görmedi süt sagmadi
Dudaklari çatlamadi
At arabasina binmedi topuklari nasirlasmadi
Sehrin sokaklarinda kayboldu
Kuma girmedi evine
Metresi vardi Kadir'in lüks evinde
Ayse bir basinaydi kollarinda yavrusu
Bogazinda yutulamayan dügüm
Ve yüreginde
Paramparça düsleri silemedigi anilari

XV

Neyi degistirir sorunlarin sekli ?
Kadin yine kadin
Köyde ya da sehirde
Yasanilanlar farkli görünüste
Sonuç tipatip ayni degil mi?


Seher Keçe Türker

Seni De Bitiriyorlar Beni De

gök gürler şimşek çakar ya hani,
bulutlar yağmur olmak ister, gözleri ağırlaşır
bir türlü toprağa düşemezler ya hani.

çölün kuru dudakları kenarında
siyahla beyaz bir olup dünyanın içiyle dışını buluştururlar ya
sonra kara toprak ve deniz biter ya hani.

sari renkli doğada sessiz gürültü olursun
sen ve yalnızlık
zaman yürür bilinmeze. Yürür ve her zaman
kazanan mavi olur
sonbaharın renkleri inatlaşıp dursa da
yuvarlağın kıyısında

öbek öbek meraklı gözlerin bakışına doğru yolculuğun başlar ya
kontrol altına alınmamış , yabanıl topraklarda
yol alırsın
siste hayalet gibi bir görünür bir kaybolur ya şehir hani.

düsündügünü anlarsin o zaman ve düsüncenin rengini görürsün
haritalarda yollarin tükendigi son noktalara varirsin ya
serüven nerede biter, akil nerede baslar bilemezsin artik.

ölümle raks ediyorum zihnim beni bırakıp yolculuğa çıkıyor
akşamlar yürüyor gözlerime zamansız ,üzgünüm martılar sizi ürküttüm.
yorgun yeşilim seni de bitiriyorlar beni de.


Seher Keçe Türker

Bisikletim

Bu gün yine
Atladım bisikletime
Serçe kuşlarını kattım önüme
Rüzgar arkamda
Can sıkıntısı turuna çıktım
Bu bilmem kaçıncı kaçışım
Bırakamadım onu bir yerlerde
Bir de diyor ki ozan;
" Sıkılırsan at kendini ormana ya da suya"
Yollara düştüm, dağlara vurdum
Attım kendimi suya
Olmadı, olmuyor dostum
Ellerin yoksa, bakışların yoksa
Hele sır dolu sözlerin yoksa
Ben de yok oluyorum

Tadı kalmadı turuncu gün batımının,
Dalgalar şarkılarını başkalarına söylüyor
Rüzgar kemanını başkalarına çalıyor
Toprakta eskisi gibi kokmuyor
Her telden bir ses geliyor
Ne derler, kulak vermiyorum
Siyahla beyazın bir olup
Dünyayı ters yüz ettiği kıyıda bekliyorum
Bekliyorum .Yoksan ; her şeyi at gitsin
Can sıkıntısı, hüzün kuşları , gelin sizinleyim
Bir de sarı güllerim, sarı güllerim
Sarı güllerim...


Seher Keçe Türker

Asker Oğluma Mektup

Dünyaya gelişin bayramdı
Ellerin gözlerin yumuktu
Derdin tasan yoktu
Gülücükler dağıtırdın
Herkes sana hayrandı
Adini fısıldadık kulağına
Alkışlar, ninniler, ezan sesleri...

Sonra büyüdün düşe kalka
Hiç farkına varamadık
Okullar birbirini izledi
Başın dikti, alnın açık
Yürüdün yarına ,delikanlıydın artık
Anan ve genç kızlar yolunu gözledi

Alkışlar, trampetler ve ezan sesleri...
Simdi askersin iste, çakı gibisin
Yurdumun göğsünde taki gibisin
Gururlu ve yaşlı gözlerim arkanda
Sırtında asker urbası, boz yeşil
Sanki toprağımın rengini giyinmişsin
Uzaktan türkü uğultusu geliyor

Davullar, zurnalar ve ezan sesleri..
Hasretin adresi ,benim
Ana yüreğini bana sorsunlar
Acıyı, sevinci bana sorsunlar
Dünyayı bir yana
Boz elbiseli resmini bir yana koysunlar
Resimde silah tutan eli
Mardin dağlarından gelen sesi sorsunlar
Devrilen yiğitleri bana sorsunlar
Nasıl bir yürektir buna dayansın...

Resmin avuçlarımda
Ağartı saçlarımda
Seni beklerim oğul sağ - salim
Buğulu gözler, uğultulu bas
Ve içimde bitmeyen savaş
Davullar, zurnalar, trampetler
Türküler, ağıtlar, ezan sesleri...


Seher Keçe Türker