Şiir, Sadece

12 Eylül 2016 Pazartesi

Mango Fidesi

Christopher Okigbo'nun anısına


Modern bir iş hanının
Yüksek penceresinden bakarken
Yeni çıkmış mango fidesi gördüm
Geniş beton çıkıntının üzerinde
İki kat aşağıdaki,
Mor, iki yapraklı, duruyordu ikiye yarılmış
Kara yumurtasının üzerinde. El ediyordu neşe içinde
rüzgara ve güneşe
İki sağanak arasında-ziyafet çekiyordu her gün kendine
Bol bol tohumundaki nişastasıyla

Ne kadar sürer?
Ne kadar, yağmurların yıkadığı bu taş gömüt
uçurumundan bu mutlu el sallayış?
Ne kadar sürer toprak tencerenin
dibinde kalmış unla doyunmak?
Belki de inancı hiç ölmeyen
Bir pencere gibi durmuş bekliyordu
Ormandan gelecek, o pösteki saçlı
Gücüyle tohumu sonsuza dek dondurabilen kutsal adamı.
Ya da belki kocaman bir şeyin sebze kasesine yerleştirilmiş
Hindistancevizi yumrusunun durmadan yenilenen lekesi üzerinde
Yaşlı kaplumbağanın tansıktı sofrasını umuyordu
Bu masaldan uzak, inançtan uzak günlerde?
Daha sonra gördüm onu
Yürekli bir yalnızlıkla dururken

Yerle gök arasında çıkan ilk ağız dalaşında
Kahramanca kök salmaya çalışırken
nesnelliğe, havanın ortasındaki taşa
Bu kavgayı ilk başlatan yağmurun
Bir gün iyice güçlenip çılgınca bir çağlayanla
Koruyucusu olduğu fidanı indireceğini düşündüm
Aşağıdaki toprağa. Ama yağmur yağdığı her gün
Beton dilinin üzerinde küçük seller oynaştılar
Dans ettiler onun ayak ucunda ikiye ayrıldılar,
Sonra yeniden birleşip devam ettiler yollarına.

Hastalıklı yeşile dönüştü mor rengi
Ölmeden önce.
Bugün hala görüyorum onu -
Kurak ayların tozu güneşi içinde kupkuru tel gibi ince -
Tutkulu cesaretin küçük molozları arasında bir mezar taşı.


Chinua Achebe
Çeviren: Kevser Kavala