Şiir, Sadece

29 Ocak 2018 Pazartesi

Kof Demirli Pencere

Cezaevinde bir kanımlık uykuda düşte
Şuramdan birşey koptu
Bir gün değil beş gün değil ki bu
Canıma tak dedi işte

Gayri umut dürter yürek silkinir
Peşisıra bir özlem ürküsüz ayık
Sen miydin, İstanbul muydu baharda mıydık
Tutsak gözlerim bulanıverir

Ama senin gözlerin hür
İkimiz için görecekler taş çatlasa
Zor ellerim ko kıskıvrak bağlıysa
Seninkiler elbet bir işin ucundan tutar

Ayırsalar öldürseler gene benimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin

Benim dilim boşuna kollarım yitik şimdi
Sen doy sen edin sen tadıver
Artanı birikeni bana da yeter
Bölüşmek senin zaten eski işindi

İnceliğini sarsam öpsem yüreğini
Ben buralarda acıktım çok
Karnım pişirdiğin aşla doyar ancak
Senin suyun arıtır kirlerimi

Hızlan çoğal gülümserliğini takın gene
Sırası gelince hayıflan gocun
Bana varımı yoğumu ileten güvercin
Kon çırılçıplağım üstüme tüne

Elle uzanılmaz kof demirli pencereye
Birgün ışığı dadandı senin için
Duy benim birtanemsin
Bunsuzluk yaraşmaz sana


Metin Eloğlu
Sultan Palamut