Şiir, Sadece: Aşık Mahzuni Şerif
Aşık Mahzuni Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşık Mahzuni Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2010 Cumartesi

Felek

Geçti felek geçti gayri zamanım
Gidiyorum kara gözlüm ağlama
Gök yüzünde kayıp oldu dumanım
Savruldu pazara külüm kalmadı.

Erenler konardı erler göçerdi
Mevla'nın aşkına damla içerdi
Güzeller toplanır ekin biçerdi
Harman savuracak yelim kalmadı.

Mahzuni Şerifim ah bire günler
Kırılmış sazımız telleri inler
Altı top perçemli güzel gelinler
Düğünler tutacak halım kalmadı


Aşık Mahzuni Şerif

Eyvah Gönül

Yaktın, yıktın beni böyle
Aman gönül eyvah gönül.
Kerametin neydi söyle
Aman gönül eyvah gönül.

Felç olmuştan diz istersin
Kör olmuştan göz istersin
Kudurdun mu yoksa gönül
Şubatta karpuz istersin.

Bilmem ki neye taparsın
Hem taparsın hem saparsın
Dost edersin düşmanları
Dostu da düşman edersin.

Nettin nettin Mahzuni'yi
Taşa tuttun Mahzuni'yi
Harap ettin Mahzuni'yi
Aman gönül eyvah gönül.


Aşık Mahzuni Şerif

Espri

Bir gerçek yalanım vardır erenler
Deve karıncaya binmiş geziyor
Özüyle işiyle kirli kişiler
Halkın önünde yunmuş geziyor.

Bilenler bir gömlek biçsinler bana
Acep kim benzermiş zalim Mervan'a
Yiğitçe çıkmıştı halkın uğruna
Mahzuni hak ile yanmış geziyor


Aşık Mahzuni Şerif

Erzurumlu Emrah'a Öykünme

Kime açtım ise garip halimi
Hemen bizim ele gel dedi bana.
Gözlerimden döktüm kanlı yaşımı
Götür ateş ile sil dedi bana.

Dedim nerde bulurdum ben o yari
Dedi ki nevsine çal zülfikarı
Dedim nerededir adamın körü
Bak kendi gözüne, bul dedi bana.

Dedim (Necef) nere, dedi özümdür
Dedim (Kabe) nere, dedi gözümdür
Dedim senet nedir, dedi sözümdür
Yalancı ikrarı bol dedi bana.

Dedim cennet nerde, dedi sinemdir
Dedim kahraman kim, dedi yanandır
Dedim Rabbin kimdir, dedi canandır
Bildiğin sultanlar kul, dedi bana.

Dedim namaz nedir, dedi niyazdır
Dedim Muhammet kim? dedi bir özdür
Dedim sidret nedir, kapalı sözdür
Canlı posta namaz, kıl dedi bana.

Dedim Hayber nedir, nefsin kalesi
Dedim matem nedir, sevenin yası
Dedim adem kim, dedi harabın hası
Ara viranede bul, dedi bana...


Aşık Mahzuni Şerif

Erenler

Geçti Mecnun, Leyla çöllerde kaldı
Bu her neyse bitti erenler.
Dün için gelenler yollarda kaldı
Nasıl geldi ise gitti erenler.

Yunus'lar bu günü anlatıp geldi
Pir Sultan bu günü başıyla yazdı
'Yeysel' daha dünden bu günü sezdi
Bu gün yarın için battı erenler.

Hak değil insana bir hanedanlık
Korkutmasın bizi perilik cinlik
Utanmaya değer şu senlik benlik
Artık canımıza yetti erenler.

Yemyeşil edelim şu bizim bağı
İsterse boş kafa, versin göz dağı
Unutma çağımız uranyum çağı
O Nuh'un gemisi battı erenler.

Çalma düdüğünü hiç oğlu hiçin
İnsan sevmeyeni sevelim niçin
Mahzuni Şerifim yarınlar için
Yarına bak bugün bitti erenler


Aşık Mahzuni Şerif

12 Şubat 2010 Cuma

Elveda

Anlaşıldı meyhaneci
Elveda oy oy elveda
Benden başka kimse yoktur
Elveda oy oy elveda.

İçtiğim iftira benim
Ciğerlerim yara benim
Herkes gitmiş sıra benim
Elveda oy oy elveda.

Son kadehim son yudum
Üç sabah burda uyudum
Yoktur hayattan umudum
Elveda oy oy elveda.

Al şu sazı sende kalsın
Param yoktur helâl olsun
Telleri Mahzuni çalsın
Elveda oy oy elveda


Aşık Mahzuni Şerif

Düzene Tepki

Gene it dilinden çaldı makamlar
Çok ayılar göbek attı hırsınan.
Çayırın harmanı çıktı bakalım
Uyuz beygir şaha kalktı tırsınan.

Kolay çıkmaz bu tahtanın cilası
Temeli bulaşık oldu olası
Bizim başımızın böyle belası
Özel gelmiş mektebinen kursunan.

Gizli pazarlığın yahşi rızası
Ne bir tesadüftür ne iş kazası
Çok yamandır doğru sözün cezası
Tepem ezer tırpanınan örsünen.

Mahzuni Şerifim necidir neci
Yaktı sinemizi hac'oğlu hacı
Züğürt ah der fakat zenginin piçi
Avrupa'ya gider gelir forsunan.


Aşık Mahzuni Şerif

Düştü

Gene bir firkate geldim
Gönül kalktı yola düştü.
Oy seni seven âşıklar
Bunca dilden dile düştü.

Yanımda bir nur ışılar
Nura gark olur kişiler
Cem olunca bektaşiler
Laden kıylû kale düştü.

Dost Mahzuni bağlaşalım
Dost deyipte ağlaşalım
Her yıl, her yıl buluşalım
Şanımıza böyle düştü.


Aşık Mahzuni Şerif

Durmuş'a Mektup

Durmuş bizim köyden haber sorsan
Harman kalktı, bulgurları serildi.
Onyedi yıl evvel ölen Haceli
Seksenbir yaşında geri dirildi.

Kömüş Hasan ineğini satıyor
Kasım harmanında düğün tutuyor
Cin Mehmet yatağa düştü yatıyor
Bir acayip kulakları gerildi.

Götürdüler İbiklerin Tulay'ı
Kel muhtara sövdüğünden dolayı
Kır Bekir bilmeden atmış kalayı
Çok ayıp yerinden serum verildi.

Üç it tuttu Yahya'ların Hasan'ı
Toz ediyor o geceye basanı
Bizim Yusuf değiştirmiş lisanı
Laf ederken kırım kırım kırıldı.

Mahzuni bu kadar işte Durmuş'um
Selam verip hatırını sormuşum
Gece olmuş geç farkına varmışım
Sığır geldi sıpaları derildi


Aşık Mahzuni Şerif

Doğru Ve Yalan

Bir milletin şerefini üstüme
Aldığım doğrudur, sattığım yalan!
Millet aleyhine çürük bir döşek
Bulduğum doğrudur, yattığım yalan!

Ben eski kendimim, yenisi oldum
Kinnisi olmadım kimissi oldum
İnsan gemisinin denizi oldum
Yüzdüğüm doğrudur, battığım yalan!

Kim neye taparsa karışmam ona
Haddim değil Allah görevi bana
Herkes gibi dünya denen bir hana
Geldiğim doğrudur, gittiğim yalan!

Mahzuni'yim boşa yorulmasınlar
Bizden ayrı diye kırılmasınlar
İnsan düşmanları darılmasınlar
Bulduğum doğrudur, sattığım yalan!


Aşık Mahzuni Şerif

Doğmuş Gibiyim

Ana baba hısım akran neyimiş
Sanki bir kayadan doğmuş gibiyim.
Denizler kayalar boşa büyümüş
Ben de bir damladan yağmuş gibiyim.

Bir zaman oturdum boynumu büktüm
Hayat bir hiçmiş bıktım ha bıktım
Ben kendi aklımca dünyayı yıktım
Aslında bir taşa değmiş gibiyim.

Kel başımı çok toprağa tarattım
Susuz çiftliğimde pirinç ürettim
Eminim ki neler neler yarattım
Beni yaratanla doğmuş gibiyim.

Mahzuni'yim bir anadan doğmadım
Aşkımdan gayriye boyun eğmedim
Koskocaman bir dünyaya sığmadım
Bir fındık içine sığmış gibiyim


Aşık Mahzuni Şerif

11 Şubat 2010 Perşembe

Divane Gönlüm

Bir gönüle benzemiyor
Şu benim divane gönlüm
Bulutları ezemiyor
Şu benim divane gönlüm.

Saraylarda hırsız ister
İnsanları arsız ister
Kar içinde karpuz ister
Şu benim divane gönlüm.

Mahzuni'yim ne diyorum
Canı dosta adıyorum
İşte geldim gidiyorum
Şu benim divane gönlüm.


Aşık Mahzuni Şerif

Dile Kolaydır

Akılsız diyerek dost beni taşlar
Artık adam olmak dile kolaydır.
Ne bilsin belayı belasız başlar
El davulu çalmak dile kolaydır.

Kim istemez nazlı yari sarmayı
Kim istemez her gün bayram görmeyi
Çocuk bile bilir akıl vermeyi
Hak'ka secde kılmak dile kolaydır.

Evim yok barkım yok sermaye sıfır
Vücudum müslüman kaderim kafir
Sağımdan solumdan yağıyor küfür
Gayri rahat bulmak dile kolaydır.

Ömrüm oruç geçti bayram görmedim
Mevla'm ayak vermiş bir gün gitmedim
Çok ham yetiştirdim kendim yetmedim
Kayadan su almak dile kolaydır.

Mahzuni Şerifim zordur bu dünya
Düşünce görülür Hanyayla Konya
Ne İngiliz koydum ne de Almanya
Gayri insan kalmak dile kolaydır


Aşık Mahzuni Şerif

Devran

Kör olası devran tersine döndü
Akar gözlerimin yaşı dem gibi.
Bize doğan güneş yoruldu söndü
Zalim hayat sanki benim nem gibi.

Bahar geldi pınarlarım kurudu
Dağlarımı kara bulut bürüdü
Bize tatlı bakan gözler çürüdü
Karşımızda beyler gezer kem gibi.

Evrak evrak günahımız yazıldı
Yavaş yavaş kör kuyular kazıldı
Korkarım dünyanın karnı bozuldu
Beyler bizi yedi gitti yem gibi

Dost Mahzuni aktı aktı duruldu
Zalimin günahı benden soruldu
Ezildi bellerim sanki kırıldı
Yorgun atın ağzındaki gem gibi


Aşık Mahzuni Şerif

Çok Şey İsterler

Sevdim diyenlere selamım olsun
Bilirsin sevenden serin isterler
Kuru merhabaya hatır mı kalsın
Tabipler yâreyi derin isterler.

Hangi bezirgana mahsustur göçün
Her şehre uğrama pazarlık için
Taşı hamur eden turun isterler.

Dökeyim derdimi «Ievh-i kalem»e
Kurban olam tabip yâreme değme
Gördüm âlemde naçar ademe
Gelir Mahzuni'den şirin isterler


Aşık Mahzuni Şerif

Canandan Gayrı

Ben canandan ayrı düştüm ağlarım
Derdimi dökerim esen yellere.
Viran oldu bahçelerim bağlarım
Başım alıp gidem elden ellere.

Cahilin elinden kırılır gurur
Dünyanın sitemi üstüme yürür
Kime dost dedimse gelir taş vurur
İnanasım gelmez sahte kullara.

Mahzuni Şerifim desem sözümü
Ancak Allah bilir benim özümü
Bana çok gördüler garip sazımı
Kızdım veda edeceğim tellere


Aşık Mahzuni Şerif

Biz Miyiz

Size derim size bize gülenler!
Nefsin ateşine yanan biz miyiz?
Edepli erkânlı ikrar verenler
Cahilin sözüne kanan biz miyiz?

Arifler insanı sözüyle tartar
Gel dokunma her gönülde dost yatar
Engin ovalarda menekşe biter
Akışlara zehir sunan biz miyiz?

Gitmiyor içimden gam ile acı
Daha anlaşılmaz «Gurûhi Naci»
Gel doğrusun söyle ey Turna Bacı
İkrar verip geri dönen biz miyiz?

Biz mi kestik Hüseyin'in yolunu
Biz mi parçaladık Kasım kolunu
Biz mi koklamadık cennet gülünü
İblis'i laine kanan biz miyiz?

Mahzuni Şerifin bilmem ne zorun
Nerelerden aldın sen bu kârın
Varısa hatamız serimden vurun
Mazlumun hakkını alan biz miyiz?


Aşık Mahzuni Şerif

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bir Muhabbet

Ey erenler ey bacılar
Biz Hak'kın kuluyuz bugün
Dün gece biraz akıllı
Birazcık deliyiz bugün.

Gündüzler gitmiş akşama
Yıldızları yama yama
Hiç kimseden değil ama
Biz bizden uluyuz bugün.

Eğil dost Mahzuni eğil
Türap ol da haddini bil
Yalnız dört duvar değil
Bir Anadolu'yuz bugün.


Aşık Mahsuni Şerif

Bir Kurultayda

Tarih bin dokuz yüz doksan yılında
Korkusuz, rüyasız dünya dilerim
Dostluk bir elinde bayram kolunda
Döğüşsüz kavgasız dünya dilerim.

Uluslar kalkmalı derin uykudan
İçilmeli birlik denen bir sudan
Alevler yer olsun tüfekler fidan
Sınırsız davasız dünya dilerim.

Azınlık çoğunluk nereden çıktı
İnsan bir tek iken bunlar hiç yoktu
Tarihi, senlikler benlikler yıktı
Fitneye vefasız dünya dilerim

Bütün insanlığın çabası insan
Kültürlüsü insan, kabası insan
Bebek insan doğar babası insan
İnsana hatasız dünya dilerim.

Der Mahzuni insanlıktır gerisi
Okyanus ötesi yahut berisi
Tüm yıkılsın kötülüğün serisi
Doğruya cezasız dünya dilerim.


Aşık Mahzuni Şerif

Bir Hesap

Uy otuzbeş yılın üç buçuk dakka
Anladım ki hayat onda bir demek.
Geldi geçti bize yolun yarısı
Artık milyonların binde bir demek.

Allah yaratmıştı madem insandık
Kendine benzetti aşkına yandık
Biz bu maceraya beraber yandık
Yani ben de birim sen de bir demek.

Bizim bu devirler döndü dönecek
İnsan oğlu gerçeklere kanacak
Lira kuruş olsa borç ödenecek
Asır da bir demek gün de bir demek.

Mahzuni Şerifim yarış ne güzel
Yerin yüzü karış karış ne güzel
Haklı olanlarla barış ne güzel
Bugün de bir demek dün de bir demek


Aşık Mahzuni Şerif