Şiir, Sadece: Erzurumlu Emrah
Erzurumlu Emrah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Erzurumlu Emrah etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Şubat 2010 Cumartesi

Erzurumlu Emrah'a Öykünme

Kime açtım ise garip halimi
Hemen bizim ele gel dedi bana.
Gözlerimden döktüm kanlı yaşımı
Götür ateş ile sil dedi bana.

Dedim nerde bulurdum ben o yari
Dedi ki nevsine çal zülfikarı
Dedim nerededir adamın körü
Bak kendi gözüne, bul dedi bana.

Dedim (Necef) nere, dedi özümdür
Dedim (Kabe) nere, dedi gözümdür
Dedim senet nedir, dedi sözümdür
Yalancı ikrarı bol dedi bana.

Dedim cennet nerde, dedi sinemdir
Dedim kahraman kim, dedi yanandır
Dedim Rabbin kimdir, dedi canandır
Bildiğin sultanlar kul, dedi bana.

Dedim namaz nedir, dedi niyazdır
Dedim Muhammet kim? dedi bir özdür
Dedim sidret nedir, kapalı sözdür
Canlı posta namaz, kıl dedi bana.

Dedim Hayber nedir, nefsin kalesi
Dedim matem nedir, sevenin yası
Dedim adem kim, dedi harabın hası
Ara viranede bul, dedi bana...


Aşık Mahzuni Şerif

13 Ağustos 2009 Perşembe

Dedim Dilber Didelerin Islanmış

Dedim dilber didelerin ıslanmış
Dedi çok ağladım sel yarasıdır
Dedim dilber yanakların dişlenmiş
Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır

Dedim dilber lebin şeker bal olmuş
Dedi bugün bana başka hal olmuş
Dedim dilber ak gerdanın al olmuş
Dedi çiçek soktum gül yarasıdır

Dedim dilber Emrah aklını aldın
Dedi şu cihanda beni mi buldun
Dedim dilber niçin sararıp soldun
Dedi çekdiceğim dil yarasıdır


Erzurumlu Emrah

Şimdengerü Nazlı Yare Küskünüm

Şimdengerü nazlı yare küskünüm
Yıktı hatırımı barışmam gayrı
Alem gelip bana rica ederse
Çevirdim yüzümü görüşmem gayrı

Güzel keklik gibi kafeste olsa
Altın vezni ile cevahir tartsa
Yarim mahşer günü şefaat etse
Giderim mahşere görüşmem gayrı

Bu yıl da Emrahi yarsız kışlasın
Varır isem o yar beni taşlasın
Şimdengerü bildiğini işlesin
Hiç bir umuruna karışmam gayrı


Erzurumlu Emrah

El Çek Tabib El Çek Yaram Üstünden

El çek tabib el çek yaram üstünden
Sen benim derdime deva bilmezsin
Sen nasıl tabibsin yoktur ilacın
Yaram yürektedir sara bilmezsin

Sana derim sana ey kalbi hayın
Kimseler çekmesin feleğin yayın
Yıkıp harab ettin gönül sarayın
Alıp bir taşını koyabilmezsin

Emrah'ım dinledin benim sözlerim
Muhabettin can evimde gizlerim
Ne duruyon ağlasana gözlerim
Bir daha yarini göre bilmezsin


Erzurumlu Emrah

Sabahtan Uğradım Ben Bir Fidana

Sabahtan uğradım ben bir fidana
Dedim mahmur musun dedi ki yok yok
Ak elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır dedi ki yok yok

Dedim inci nedir dedi dişimdir
Dedim kalem nedir dedi kaşımdır
Dedim on beş nedir dedi yaşımdır
Dedim daha var mı dedi ki yok yok

Dedim ölüm vardır dedi aynımda
Dedim zulüm vardır dedi boynumda
Dedim gül memeler dedi koynumda
Dedim ver ağzıma dedi ki yok yok

Dedim Erzurum nedir dedi ilimdir
Dedim gider misin dedi yolumdur
Dedim Emrah nendir dedi kulumdur
Dedim satar mısın dedi ki yok yok


Erzurumlu Emrah

Gönül Gitmek İster Gurbet İllere

Gönül gitmek ister gurbet illere
Velakin bizleri yar eğlendirir
Ezelden mailiz gonca güllere
Bülbül-i şeydayı zar eğlendirir

Bülbül gibi kaldık güller içinde
Gözümüz kan ağlar seller içinde
Biz ehl-i harabız iller içinde
Bizi ancak namus ar eğlendirir

Biz sözüm var aşkare söylenmez
Söylesem de nazlı yarca dinlenmez
Zincir ile bağlasanız eğlenmez
Emrah'ı zülfünde yar eğlendirir


Erzurumlu Emrah

Bir Nazenin Bana Gel Gel Eyledi

Bir nazenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir varsam incinir
Beyaz gerdanından ince belinden
Sarmasam incinir sarsam incinir

Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derd ü elemi
Her sabah her akşam verir selamı
Almasam incinir alsam incinir

Gene görünüyor yarin illeri
Başamızda esen sevda yelleri
Yarin bahçesinde gonca gülleri
Dermesem incinir dersem incinir

Nereden nereye sevmişim yari
Ateşi komuyor yakıyor beni
Aşık Emrah sever böyle bir canı
Sevmesem incinir sevsem incinir


Erzurumlu Emrah

Güzel Sallanarak Nerden Gelirsin

Güzel sallanarak nerden gelirsin
İşin nedir maslahatın sevdiğim
Kaldır nikabını görem yüzünü
Balaban bakışlı gözün sevdiğim

Ay doğa da altın başın parlaya
Gün değe de top zülüfler terleye
Seni bastırmayım kuru yerlere
Gül döşeyim yollarına sevdiğim

Tan yıldızı gibi parladın çıktın
Gören aşıkların bağrını yaktın
Güzel turna mısın gölden mi kalktın
Al valasın yeşil başın sevdiğim

Benim yarim porsuk bağlar başını
İnci imiş sedef sandım dişini
El yanında baksam yıkar kaşını
Tenhalarda gülüşünü sevdiğim

Kıymetli ırak uzak dediler
Zülüfü gerdana tuzak dediler
Hay vah Emrah'a yazık dediler
Ağlama hey gözün yaşın sevdiğim


Erzurumlu Emrah

Tutam Yar Elinden Tutam

Tutam yar elinden tutam
Çıkam dağlara dağlara
Olam bir yaralı bülbül
İnem bağlara bağlara

Birin bilir birin bilmez
Bu dünya kimseye kalmaz
Yar ismini desem olmaz
Düşer dillere dillere

Emrah eder bugünümdür
Arşa çıkan tütünümdür
Yara gidecek günümdür
Düşem yollara yollara


Erzurumlu Emrah

Gönül Gurbet Ele Çıkma

Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez

Yöğrüktür bizim atımız
Yardan atlattı zatımız
Gurbet ilde kıymatımız
Ya bilinir ya bilinmez

Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz

Deryalarda olur bahri
Doldur ver içem zehri
Sunam gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez

Emrah der ki düştüm dile
Bülbül figan eder güle
Güzel sevmek bir sarp kale
Ya alınır ya alınmaz


Erzurumlu Emrah

Şu Karşıdaki Karlı Dağlar

Şu karşıki karlı dağlar
Pare pare duman şimdi
Sevişmesi bir hoş ama
Ayrılması yaman şimdi

Gülün çevresi har m'ola
Çektiğin ah ü zar m'ola
Acep beni anar m'ola
Ol kaşları keman şimdi

Arasam yari bulurum
Yoluna serim veririm
Bir gün görmesem ölürüm
Gör n'eyledi yaman şimdi

Emrah'ım kapıya çıkar
Çıkar da yollara bakar
Aşıkı odlara yakar
Boyu uzun fidan şimdi


Erzurumlu Emrah