Şiir, Sadece: Aşık Mahzuni Şerif
Aşık Mahzuni Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşık Mahzuni Şerif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2010 Çarşamba

Kerim Ağa

Ta dedemden yedi dönüm kalmıştı
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?
Hökümet vermişti benim olmuştu
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?

Bu nasıl adalet, nasıl terazi
Sürdüğünün mezalıktı birazı
Yetmez mi onbeş dönüm arazi
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?

Merkebi ineği çift ettim koştum
Eliminen diken yoldum ot biçtim
Hendekler kazdım da kuyula deştim
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?

İki yorganımın birini sattım
Bir buçuk yatakta beş nüfus yattım
Üç oğlumu bir tüfekle donattım
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?

Mahzuni der yok mu benim gururum
Yıllar yılı gurbet elde çürüdüm
Yemin ettim billah seni vururum
Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?


Aşık Mahzuni Şerif

Katip

Kalemine kurban olduğum kâtip
Yaz şikâyet defterine yaz beni
Boynuma musallat tokunu takıp
Elet götür divanına diz beni.

Ferhat misaliyim dağlar delerim
Sevinirim derdim ile gülerim
Yaralı kuzuyum ayrı melerim
Anam öldü kabul etmez yoz beni.

Mahzuni Şerifim sarardım soldum
Derdimin içinde dermanı buldum
Artık ben zevkimden dünyadan kaldım
Ne tatlı belaya saldı dost beni.


Aşık Mahzuni Şerif

Karoğlan

Sevgili kardeşim canım Karoğlan
Bizim yüzümüze güleceksen gel.
Asık surat göbeklerden usandık
Adamca bakmayı bileceksen gel.

Bilirsin ki bizim köyün yolu yok
Hökümete ulaşacak kolu yok
Bizim derdimizin sağı solu yok
Açlığa çare bulacaksan gel.

Rey dediniz oy dediniz al verdik
Yüz yıllardır gözü bağlı yalvardık
Tarla tarla diken kırdık bel verdik
Yoksulluğa tırpan çalacaksan gel.

Hiç benzeme senden evvel gelene
Çünkü kanımız tok böyle yalana
Hiç sözüm yok milletini sevene
Yoksulluğa tırpan çalacaksan gel.

Mahzuni Hak ile beraber olur
Haksızın hakkından haklılar gelir
Millet verdiğini geri de alır
Kara bahta «ak gün» saracaksan gel


Aşık Mahzuni Şerif

Kahpe Felek

Kahpe felek ben neyine karıştım
Ağlar garip garip ikrar verenler.
Karlı dağlar gibi dumanlı başım
Bahar görünmedi gözüme benim.

Şu bizim yayladan göçmüş erenler,
Ağlar garip garip ikrar verenler.
Hanı nerde kaldı bizim yarenler
Küller ekmeğime tuzuma benim.

Der Mahzuni sam yelleri esildi
Yağmurlar yağmadı yerler küsüldü
Koyunum ağladı koçum kesildi
Canavar dadandı kuzuma benim


Aşık Mahzuni Şerif

9 Mart 2010 Salı

İtiraf

Dostlar ben Allah'ı inkar etmedim
Bu şekilde hayvan kalana çattım
Şeriat'ı sevdim, yere yatmadım
Gösterişe namaz kılana çattım.

Arapça değildir Allah'ın dili
Allah evi yapmaz Allah'ın kulu
Camiden geçer mi cennetin yolu
Burda cehennemlik olana çattım.

Ne sakal ne bıyık dosta yetirir
Ne dua ne telkin canlar bitirir
Ne muska ne divit Hak'ka götürür
Ben canlı içinde yalana çattım.

Mahzuni'yim daha ötesi var mı
İbrişim elliler çelik büker mi
Ben bir canım diyen can yakar mı
Böyle bir görünmez plana çattım


Aşık Mahzuni Şerif

İşin Doğrusu

İki yüzlü ile dost olman dostlar
İyi günde Tanrı gibi laf eder.
Kara gün içinde uzaktan sesler
Bir yüzünü Şeytan birin saf eder.

İki yüzlü ile dost olam dersen
Serden haberin yok sersemsin sersem
Mukadderat icabında düşersen
Dize vurur acır gibi tuh eder.

Yüzüne gelince canı gözüsün
Yüzünden gidince ala tazısın
Şeytan gibi hilaf yazar yazısın
İki yüzlü Peygamber'e küfreder.

Neler çektim iki yüzlü dilinden
Yüzbin çeşit toz kaldırır yolundan
Kul Mahzuni iki yüzlü elinden
Döner gelir acır gider tuh eder


Aşık Mahzuni Şerif

İntizar Ve Sevda

Ben de bir insanım senin gibiyim
Ne kaçarsın benden dön geri geri
Ben öldükten sonra şefaat etme
Gelme mezarıma çık geri geri.

Fadime anaya Ali yakışır
Bu ilde Ali'ye Veli yakışır
Güzellere bülbül dili yakışır
Gel benim bahçemde öt bari bari.

Mahzuni Şerifim ismi ezeldir
Her ezel yaprağın sonu gazeldir
Gün olur sevdiğim zarar güzeldir
Hatır için olsun sat kâri kâri.


Aşık Mahzuni Şerif

İntizar

Her sabah her sabah, her gün her gece
Ağlanır mı gözlerini sevdiğim?
Bir fındık içinde bir poyraz yeli
Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?

Ne güzel bir aydır yaz bahar ayı
Akıyor gözümden kanların çayı
Bir saçın telinde bir Ceyhun suyu
Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?

Kalmadı gönlümün takati hâli,
Zehrettin ömrümü neyleyim balı
Zincirler içinde Mahzuni teli
Bağlanır mı gözlerini sevdiğim?


Aşık Mahzuni Şerif

İlk Plak

İşte geldim, gidiyorum
Elveda dostlar elveda!
Bilmem kime ne diyorum
Elveda dostlar elveda!

Koyun postundaki kurtlar
Söylemekle bitmez dertler
Böyle işgal olmuş yurtlar
Elveda dostlar elveda!

Dost yoluna kurban canım
Ne vezirim ne sultanım
Beni bekler çevre yanım
Elveda dostlar elveda!

Mahzuni'yim gide gide
Dost lokmasın yuda yuda
Ne hocayım ne de dede
Elveda canlar elveda!


Aşık Mahzuni Şerif

8 Mart 2010 Pazartesi

İhsan Aktaş'a

İhsan baba Hacıköy'e gidersen
N'olur beni soranlara selam et.
Tuz ekmek yediğim bütün dostlara
Hizmetimi görenlere selam et.

Geçti benim ömrüm yamadır yama
Benim sabahlarım benzer akşama
Yolun uğrar İse eğer çorum'a
Düğün kirve'lerime selam et.

Hacıköy dağları gülleri acı,
İçimden gitmiyor bir ince sancı
Hizmetin gördüğüm Habibe bacı
Bize divan duranlara selâm et.

Bu kadar gösterdim ben bu çabayı
Güzel sevdim çünkü «Ali-Aba»yı
Sakın ha unutma «Tellâl Baba»yı
Bize karşı duranlara selâm et.

Bizim çeşme aktı aktı kurudu
Felek bana ordusuynan yürüdü
Kara beniz Tilki Hoca varıdı
Hatırımı kıranlara selâm et.

Mahzuni Şerifim kolay gülemem
Gülemem nedendir onu bilemem
Belki mukadderdir daha gelemem
Yani bizi soranlara selâm et.


Aşık Mahzuni Şerif

Hacı Bektaş Veli

Gel dinim imanım canım efendim
Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.
Ben aşkın şarabına vuruldum yandım
Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.

Bir kıvılcım verdin Taptuk Emre'ye
Hazırlandı Yunus canın vermiye
Her can lâyık değil seni sevmeye
Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.

Kurtar bizi sarıların dilinden
Münkir olan gitmez senin yolundan
Ben usandım şu yobazın elinden
Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.

Kemter Mahzuni'yim bende neyleyim
İnliyerek dergahında öleyim
Kul eyle kapında kurban olayım
Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.


Aşık Mahzuni Şerif

Gümüşhacıköyü

Ayrılık zuhretti gene sultanım
Var git gayri zaman neler getirir.
Bir sürüye zeval düşmeyiversin
Belalar kuzuyu meler getirir.

Selâm söyle Gümüşhacıköy'üne
Kölesine, ağasına, beyine
Karlı dağlar düzün mor eteğine
Şubat aylarını siler getirir.

Kimse bilmez şu ormanın kurdunu
Kara kartal yüksek oyar yurdunu
Mahzuni Şerifin gönül derdini
Ağlayı ağlayı güler getirir


Aşık Mahzuni Şerif

Gülyüzlü

Gülyüzlüm bu nazın bu kadar fazla
Hergün aramızda kavga mı olsun?
Eşiğine gelmişidim niyaza
Terlemiş gömleğin soyka mı olsun?

Küfür bilmez idim küfür ettirdin
Döğüş bilmez idim ite çattırdın
Bir gün sayıp beş gün zehir yutturdun
Hele bu sabahın akşamı olsun?

Benim ağladığım üzmez mi seni
Nereden öğrendin buğuzu kini
Bu kadar hor görme sultanım beni
Bin yıllık bir sarhoş softa mı olsun?

Hazreti Hüseyin şahitim ise
Suçumu gösterir bütün herkese
Mahzuni'yi tanı sese gel sese
Bütün ikrarların lafta mı olsun?


Aşık Mahzuni Şerif

7 Mart 2010 Pazar

Fermanım Mı Var

Ben de şu dünyanın nesini sevem
Orada savrulan harmanım mı var.
Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
Ha deyip kalkacak dermanım mı var.

Anlanmaz da garip gönlüm anlanmaz
Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
Benim padişahtan fermanım mı var.

Pare pare etti hekim yaramı
Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
Der Mahzuni neyim alacak haramı
Benim soyucak kervanım mı var


Aşık Mahzuni Şerif

Güllere Sitem

Doğar doğmaz bu dünyanın çamuru
Niye gördün kör olası gözlerim
Doluya çevrilmiş bahar yağmuru
Niye baktın kör olası gözlerim?

Katil kulaklarım yardımcı sana
Bakarsın güzelden kötüden yana
Arslanın elinde kalmış ceylana
Niye baktın kör olası gözlerim?

Şu yıldızdır, şu güneştir der iken
Çok çekerim bende bu göz varıken
Bir balina bir ton balık yeriken
Niye gördün kör olası gözlerim?

Mahzuni dünyaya doysam olmuyor
Yalanı doğruya koysam olmuyor
Seni ellerimnen oysam olmuyor
Niye baktın kör olası gözlerim?


Aşık Mahzuni Şerif

Gelme Deli

Sizin göçler bu illerden
Gitti artık gelme deli, deli...
Çadır yerinizde otlar
Bitti artık gelme deli, deli...

Bulunmaz kahrını çeken
Bulunmaz yüzüne bakan
Bülbül başka dalda mekân
Tuttu artık gelme deli, deli...

Berçenek uzun yazılar
Orada rüzgâr sızılar
Mor koyunlar dört kuzular
Gitti artık gelme deli, deli...

Bulunmaz Mahzuni sesi
Yoktur yalanda hevesi
Son yolda ümit gemisi
Battı artık gelme deli, deli


Aşık Mahzuni Şerif

Gel Gönül

Gel gönül aleme sırrını deme
Bir sözü bin söze sakla hele dur.
Her daim başında hayatın kışı
Felek ne gösterir bekle hele dur.

Acele bir işe şeytan karışır
Saburla oturan Hak'ka kavuşur
Felek biziminen hemen savaşır
Şimdilik gücünü ekle hele dur.

Sinemde saplı zalim bıçağı
Nasıhatcı olmuş Hak'kın köpeği
Gel Mahzuni soldurma bu çiçeği
Şimdilik meyvesin kokla hele dur


Aşık Mahzuni Şerif

Geçen Günler

Bir dövende harman sürdüğüm zaman
Nice gözlerime toz geldi gitti.
Anamdan babamdan doğduğum zaman
Baharı görmeden yaz gelip gitti.

Belirsizdir gardaş benim durağım
Aldı hep başımı böyle merağım
Ağustos başında yanmış yüreğim
Şubat ayında da buz gelip gitti.

Şu dünyanın ömrü yarımdır yarım
Benim cahillerle yoktur pazarım
Beni çekemeyen zalim dostlarım
Mahzuni dul ama kız gelip gitti


Aşık Mahzuni Şerif

Gardaş

İki gardaş gördüm dost pazarında
Bilmem elendi mi gardaş olurken.
Hey erenler gardaş kolay bulunmaz
Gardaş bilindi mi gardaş olurken.

Gardaş güneş olur gardaş bir aydır
Gardaşın okunda gardaş bir yaydır
Bu bir meseledir gardaşa paydır
Göğüs delindi mi gardaş olurken.

Mahzuni Şerifim gardaş değildir
Özü sözü vardır yoldaş değildir
Özü çürük kaya bir taş değildir
Hak'ta elendi mi gardaş olurken


Aşık Mahzuni Şerif

13 Şubat 2010 Cumartesi

Felek

Suyun mu kurudu ey kahbe felek
Gülüp oynadığım günler, gel ha gel.
Yaz bahar ayında dereler gibi
Coşup çağladığım günler, gel ha gel...

Yavru ceylanıdım çölde gezerdim
Yeşil ördeğim gölde yüzerdim
Sarp kayada şahinlere benzerdim
Pervaz kurduğum günler, gel ha gel...

Mahzuni der erenlerin hasından
Gönlümüz kavruldu dostluk yasından
Hacı Bektaş gibi pir kapısından
Düşüp ağladığım günler, gel ha gel.


Aşık Mahzuni Şerif