Şiir, Sadece: Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cahit Sıtkı Tarancı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Ben De Bir İnsanım

Şaşacak ne var bunda bilmem,
Pijamayla başka adamsam,
Elbiseyle başka birisi,
Tıraş da beni değiştirir,
Ayakkabı boyası bile.
Ya hava, ya günün saati;
Ya kahvesini içtiğim dost?

Hepsinin hakkı yok mu bende, 
Geçen kadının gülüşünden, 
Elimdeki mektuba kadar?
İcabetmez mi hoş görünmek
Üsküdar'daki akrabaya,
Ayda yılda bir uğradığım.
Ben de bir insanım nihayet.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Bir Saadet

Ne bir kelime konuştuk,
Ne işaret çektik birbirimize, 
Fakat gerçektir seviştiğimiz 
Vapur kalkıncaya dek,
Gözgöze gelmekle sade.
Bir saadet gibi hatırlıyorum, 
Yasemin kokusu ondan,
Teneffüsü benden,
Bir yaz akşamı,
Kandilli iskelesinde!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

21 Temmuz 2015 Salı

Yoldaşlar

Atımla beraber yatar kalkarım, 
Müsavidir doğan günden payımız.
Köpeğimle gülüştüğümüz olur.
Ekin tarlasından kalkınca tavşan.

Kış günü kedimle soba başında.
Hülyalarımız karşılıklı açık 
Selâmlaşırız bahçeden bahçeye 
Bana kardeşlerimden daha yakındır, 

Bir cami avlusunda bahar günü, 
Önüne yem serptiğim güvercinler.
Hep mihnet günümün yoldaşlarıdır, 
Nuh'un salındaki filler, tırtıllar.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Misafir

Bir gece misafirim olsan yeter, 
Dolar odama lavanta kokusu; 
Soğur sevincinden sürahide su.
Ay pencerede durup durup güler.

Havva kızlarının en dilberini 
Görsün diye aya karşı soyunsan!
Okşasam, öpsem, koklasam bir zaman, 
Vücudunun ürperen her yerini.

Teneffüs eder gibi seviştikçe, 
Doğacak çocuğum aklıma gelir; 
Şiir söylerim saadete dair, 
Odama misafir olduğun gece.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Yaz Gecesi

Ne çok yıldızın var, saymakla bitmiyor 
Meltemi cana can katan yaz gecesi!
Olsa olsa şükran duası olacak 
Saksıda sardunyanın kokusu kadar
Dalda ishak kuşunun türküleri de.

İnanırım güzel gece inanırım.
İbadet gibi bir şey teneffüs etmek.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Hepimize Dair

Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın, 
Gölgesi yeryüzünde âvâre insan?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu; 
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.

Tasadır ağaca rüzgârda yaprağı; 
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna; 
Sivrisinek de halinden memnun değil; 
Vızıltısı şikâyet makamındadır.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

İnsan Hıçkırıkları

Geceyle bir durgunluk oldu suda; 
Balıklar yosunlar gibi uykuda.

Dallarda rüzgâr hışırtısı dindi; 
Bütün kuşlar yuvalarında şimdi.

Kokusuyla başbaşa kaldı çiçek, 
Artık emniyette hem fil hem böcek.

Yarab! Semada yıldız, yerde kabir, 
Her şey bahtınca huzur içindedir.

Ürperten bu sâkin karanlıkları, 
Baştan başa insan hıçkırıkları.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Çocukluk

Affan dedeye para saydım, 
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım; 
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden; 
Haberim yok olan bitenden.

Bu bahar havası, bu bahçe; 
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce, 
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim; 
Hiç bitmese horoz şekerim!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Nedendir Yarab

Açtığımız her bahçede baharmış; doğru.
Hangi dala el atsak yemiş varmış; doğru.
Doğrudur en güzel dünyada olduğumuz; 
Sanki şeytan tüyü var dağında taşında.

Fakat nedendir Yarab bu susuzluğumuz, 
Suyu gürül gürül akan çeşme başında.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Çaresiz

Civcivli yerine düştüğüm halde 
Bir kerre olsun olta atamadım.
Pul pul balıklarım kaldı hayalde; 
Yaz geçti, çipuradan tadamadım.

Ne güler yüz kâr etti ne tatlı dil: 
Çaresiz bıraktı beni bu sahil; 
Karım kardeşim anam babam dâhil, 
Hiç kimselere dert anlatamadım.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Hareket

Müzeden hoşlanmam,
Mezarlıkta işim olmaz,
Çarşı pazar dururken,
Nerde hareket ben orda.

Yolda olmalıyım yolda!
Yeni bir zafer attığım her adım.
Vapur mu tren mi kalkmalı
Ben biner binmez.

Es rüzgâr es!
Dönsün yeldeğirmeni!
Yelken rüzgarda yelken olur; 
Bahar gelse gelse rüzgârla gelir.

Kadın raksederken güzeldir, 
Bayrak dalgalandıkça,
Deniz köpürdüğü zaman,
İnsan ihtirasla yaşarken.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

17 Temmuz 2015 Cuma

Kırkıncı Oda

Kırkıncı odanın kapısındayım; 
Ne varsa bu kapı arkasındadır.
Açsam ya açmasam kaygısındayım; 
Aklım iki cihan arasındadır.

Kim bilir neler oluyor içerde!
Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde?
Ha ben ha masaldaki o şehzade; 
Gönlüm bir güzelin sevdasındadır.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Anacığım

Bir gün sılaya geldiğimde, 
Bir şeyler sezersen hâlimde, 
Hiç şaşmayasın anacığım.

Başımı koyup dizlerine,
Uzun uzun ağlayacağım
Bütün insanların yerine.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Bahar Geliyor

Damlardaki kar, saçaklardaki buz, 
Kanı kaynayan suya dar geliyor.
Haberin var mı? Oluklardan sonsuz 
Akan su sesinde bahar geliyor.
Duy güneyden estiğini rüzgârın; 
Göreceksin neler olacak yarın.
Yuvada çırpınan yavru kuşların 
Uçmak hevesinde bahar geliyor.
Sabret komşu kızı, yakındır o gün; 
Bakarsın ansızın belirmiş göğsün.
Cıvıl cıvıl söylediğin türkünün 
Oynak nağmesinde bahar geliyor.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

16 Temmuz 2015 Perşembe

İlk Aşk

Felek ne kadar kahretse kalbimize, 
Zaman zaman hatırladığımız olur, 
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize; 
Bir hâtırayla yaşadığımız olur.

Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divâne olduğumuz, 
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.

Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz, 
İlk aşk gecesinin masum yeminleri, 
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Akıbet

Selâ verildiğine göre,
Camiikebir minaresinde,
Günlerden cuma olmadığı halde, 
Muhakkak ölü var mahallede.

İşte!
Olup olacağımız bu cenaze; 
Geçiyor caddeden vakur ve sâde, 
Dalgalar misâli omuzlar üzerinde.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Su Sesi

Nasıl kızayım
Uykumu kaçırdığına,
Değirmene akan su!
Sesin öyle güzel ki,
Duymak isterdim
Öldükten sonra bile.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Ben Aşk Adamıyım

Dolaştığım denizlerce düşünüyorum, 
Bineceğim son gemi değil midir 
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut 
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer 
Derdim ki: «Elbet bir ağlıyanım olur benim de; 
Ramazan geceleri Yasin okuyanım, 
Baharda kabrime menekşe getirenim de.»

Fakat bütün bunlar olmasa da olur, 
Yine tasa etmem,
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeğe geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeğe; 
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrılık gözetmeden, 
Gün gelip gidersem şayet,
Öyle severekten gideceğim ki, 
Karanlık kıyılardan bile olsa, 
Candan selâmlarım
Civarımdan geçecek gemileri; 
Güneşli gemileri;
Şarkılı gemileri;
İçlerinde kendim varmışım gibi!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Dalgın Ölü

Dün güzel bir kadın geçti
Kabrimin yakınından.
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarını,
Gecemi altüst eden.
Söylesem inanmazsınız,
Kalkıp verecek oldum
Düşürünce mendilini;
Öldüğümü unutmuşum.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Aşk

Açınca baharın dişi gülleri, 
Bir başka rüzgâr eser bahçelerde.
Dinle çılgınca öten bülbülleri; 
Sarına niçin düştüğünü bu derde.

De ki: - Aşktır şâdeden gönülleri; 
Perişan, berbat eden gönülleri.
Aşk söyletir en yanık türküleri, 
Ay buluta girdiği gecelerde.


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş