Şiir, Sadece: Can Yücel
Can Yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Can Yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2015 Salı

Aşk Çocuğu

Nezih'e


Pencerelerin kenarından
sarkmış tül perdeleri
Pembe evin
Uçup uçup yüz sürüyorlar
Karşı tepedeki manastırın selvilerine

Rüzgarla eğilip eğilip doğruldukça
Sardunyalar, biberiyeler,
Hiç korkma
Karada ölüm yok sana bugün

Leylekler daldı birden göğün acentasına
Gidip-gelme almak üzre Güneye hicret
Sen de gel diyorlar kanatlarıyla,
El sallıyorum ben de yattığım yerden
Leyleklere Leylim-Leylim
Diye diye

Güneşle karışık bir esinti geçiyor şakağımdan
Uzatıyorum elimi denizden yeni çıkmış senin serinliğine,
Göğsümün, karnımın, kasıklarımın, bacaklarımın
Tüyleri kamaşıyor sevinçten

Uyanıyoruz sonra
Dizine yatırıp beni çingene benlerimi sıkıyorsun
Gümüşlü zurnası dikiliyor havaya çeribaşının
Işıklar bir bahariye çiftetellisi çalıyor yüzümde

Hay allah
Yine tutuldum galiba
Derken bir aşk çocuğu doğuyor
Çırpınan denizin karnından
Bu şiir

Ağlarken gülüyor
Ve ağlıyor gülerek
Tuzlu damlalarıyla güneşin,
Sözcükler yanıp yanıp sönerken
Körpecik teninde
Uzaylardan aparttığım yıldız bitleriyle.


Can Yücel
Çok Bi Çocuk

28 Eylül 2015 Pazartesi

Bir Enik İçin Çin Şiiri

Onbeş gündür hiç durmamacasına yağdı yağmur,
Doğdun doğalı demek ki
Zulmetten, rutubetten göz açamadın, arkadaşım...
Gökyüzü (OHH) kasvetli bulutlardan arındı gayrı,
Bak, anan kapmış ensenden usulca
Güneşe çıkarıyor seni,
Gün kavuştuğunda da yeniden alıp ağzına
Deminki duvar oyuğuna yatıracak...
Belleğin yok, biliyorum,
Yine de geçirdiğin bu deneyim
İlerdeki havlayışını yönlendirecek.
Dört ayağın da çukurda, kalıbı dinlendirinceye dek
Aydınlıklar ürüyecek, aydınlıklar üreteceksin
Gecenin karagoncaloslarına karşı...


Can Yücel
Çok Bi Çocuk

Sisley'den

Avcuna kapamış çay fincanını
Sisler içinde şehir sıcacık
Açıktan geçen teknelerin fenerleriyle

Güvertesinde vapurun mor
Bir türkü sanar olmalı ki kendini
Kendi kendine okuyor

Ve bir çocuk yanında denize
Düşse kadar yalnız


Can Yücel
Çok Bi Çocuk

Canhavliyle

Durduğum karlı yamaçtan yukarı
Deniz aldı başımı
Saçlarım sakallarımla ak
Yediyor beni karşıya
Ağamın yanına
Dragos'taki ağıla

Bir gemi geçiyor üstümden çocuk
Armasıyla güneşin

Canavliyle sıyrılıyorum sulardan
Dünyaya dünya gözüyle bakması son defa

Nasılmış göreyim diye


Can Yücel
Çok Bi Çocuk

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Bahar Yazısı

Yavuz Erkoçak'a


Geçen bahar
Hayyam'dan kalma
Acı bir umut şairi ben
Yanılıp yanmışım ki fena
Nasıl toz kondururum şimdi
Şu önümüzdeki bahara
Kaçamaz aldanacak
Bademlerin aldanmasına


Can Yücel

Konuş

Karım terketti kendini
Garip koydu beni o garibim Türkçeyle
Oturuyoruz karşı karşıya sabahlara dek
Konuş!
Konuş!
Konuş!
Kalaba Köyü'nde konuşlanmışım ben meğer...


Can Yücel

16 Ağustos 2013 Cuma

Bir Söylenti

Ben şimdi nasıl yaşayacağım, Mefharet,
Sensiz?
Demiş, öyle diyorlar
29 Haziran'da Edip Cansever


Can Yücel

15 Ağustos 2013 Perşembe

Akşamla İntihar

Kaşık Adası'nın üstünde
Kızarıp kızarıp patladı mıydı güneş
Kimse kalmasın istiyorum dünyada
Bu güzelim dünyadan başka
İnsanları denizleri ağaçları ve herbişeyiyle

Ben hariç


Can Yücel

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Miraç

Deli kedi deli deli
Ne arıyorsun ağaçların üzerinde?
O kuşu tuttun muydu
başın göğe erecek diğ'mi?..
O kuş ki zümrütüanka...


Can Yücel

13 Ağustos 2013 Salı

İntizar

Seni beklerken polis radyosu dinliyorsam
Başına bir kaza mı geldi diye merakımdan değil
Ne de vapurun batması ürkütüyor beni...
En münasip program o düşüyor da ondan,
Seni böyle saatlerdir kuru tahta üzerinde
Karakolluk olmuş gibi beklerken...


Can Yücel

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Oktay'a

1960'larda Kuzguncuk'taki evine
Ziyarete gelmiştik,
Cevat vardı, Teoman vardı...
Kapıyı sen açtın,
Gözlerinde deniz hareleri
İy'ki geldiniz çocuklar, dedin
Sosyalizmi göreceğim gelmişti.

Ne gezer o zaman bizde
-Şimdi de öyle ya-
Sosyalizmi temsil...

Ama hiç kuşkum yok, Oktay,
Sosyalizmin göreceği gelecek seni...


Can Yücel

11 Nisan 2013 Perşembe

Haldun Taner'e

Baktım sana Yahya gibi Teşvikiye'den
Çimler seni etmiş olmalı ki teşvik
Küplüceye (taa) gidiyordun...
Yürüyordun aramızda
Yürüyordun aramızdan...

Giderayak
Sen belki de
İnsan Haldun
Çokbigüzel
Çokbigüzel
Çokbigüzel
Yepyeni bir İstan-buldun.


Can Yücel

İki Parça

1.

Tabureyi döndür, dedi yıllardır görmediği hapis
kocası. 40 kiloluk verem kadın döndü üstünde
oturduğu tabureylen. Görüşteki gardiyan sordu
kadına: "Ne halt ediyon?" diye. Kadın: "Kocama
gösteriyorum vücudumu," dedi.

Ve tabureylen döndü allah döndü
On beş dakka bitinceye dek

2.

Bilmiyet, yeni asalet! İlerleme. Dünya ileri ileri
gidiyor! Peki niye dönmüyor ki?


Can Yücel

* Birinci parça "Cumhuriyet" gazetesinde çıkan "Kocasından Ayrı Kalan Kadınlar" dizisinden. İkinci parça da Rimbaud'nun "Cehennemde Bir Mevsim" adlı kitabının "Kanı Bozuk" bölümünün ikinci parçasından.

Bitkisel

Adı Yeşil bir genç kızdı
Çıktı birgün aşkmerdiveninden
   - Yaprakları ince uzun
   İki keçeli basamak
   Sivrilerek uca doğru ışığa -
Çıktı... çıktı...
İnmemek üzre bidaha


Can Yücel

10 Nisan 2013 Çarşamba

Yaklaşan Gelecek

Bir Türk hala bütün Cihana,
Bin Türk Lirası da
Bir Dolara bedel


Can Yücel

Bir Arkadaş Niçin?

Aşağıda yatıyorum
Sokağa bakan pencerenin orda
Bir ses birden olmaz bir olay oluyor
Kulağımın dibinde
Bir bahar dalı cama vuruyor
Tezer


Can Yücel

Amentü

Cahit Külebi'ye


Oturmuşum yay burcunun
İki çeşme meydanına
Ağlıyorum aya doğru
Gülüverin oklarıyla

Ay ki ayıp
Utanmıyor dolunundan
Açıkta kalmış bak kıçı
Töbe diyim gökyüzünün

Yatıyorum şimden geri
İki gözüm ben pusuya
Dönene dek kahpe karı
Ay dördünde bir ayçaya

Diyim ki ben de ona 
Ayı gördüm allah
Amentü billah
Ve öyle bi gülüyüm ki

Şu önümüzdeki aya 
Başım girmeden belaya
Ağlamaya güle güle
Geçeyim öbür dünyaya


Can Yücel

Gelecek Olsun

Beş yıldır damdaymış tüh be
Epiy damlanmış olacak ki
Bizim eve damladı
Dama oynamıya

Biz de Ruhileri çağırdık
Bigüzel demlendik


Can Yücel

9 Nisan 2013 Salı

Denli

Deniz ki pirinç semaver
En sakin deminde çayın
Çınnnn!

Mineli fincan elinde
Kıraathanesine
Yeats ile Pavese'nin
Buyrun!..

Dönis ki Güzel'in sevgilisi
Görmedim dişçiymiş keriz
Kıskancımın dalgaları içinden
Kalan iki köpek dişimi
Damat, siz çeker misiniz?

Deniz ki Güler'le Güzelbahçe'deydik
Patladı Eşek imbatı
Bu poyraz lekesi, bu liken
Dönünce dehşet lodosa
Huu dedim, huuuu
Secdeyettim laciverdiye

Deniz ki Hemingway'den mürebbiye
Saldı mıydı üstümüze aslanlarını
Göynümüzün en hayvan hayvanat bahçesinden
En LİYON'suz yeleleriyle

Aslan olalım hepimiz!
Öfkesiz sevgi
Denizsiz kara
Erkeksiz karı
Eteksiz erkek
Olmayalım,
Öyle ölmeyelim diye!


Can Yücel

8 Nisan 2013 Pazartesi

Susss-Ma!

Bütün bu çıngıldaklar
Pencerenin ağzına asılı,
Bütün bu fırıldaklar
Bütün bu pervaneler
Bütün bu değirmenler,
Bütün bu uçurtmalar ve uçaklar
Poyrazın doğrultusunda...
Gülibrişim mimoza ve manolya, kavak
Yaprakları dahil,
Bütün bu kıpır kıpır insanlar
Elleri kolları ve kulaklarıyla
Ve erken öten bir horozun sesiyle
Kaçmışlar öbür dünyaya şimdiden
Seslerini bırakmışlar geriye
Bu ölümlü dünyaya yadigar...


Can Yücel