Şiir, Sadece: t. s. eliot
t. s. eliot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
t. s. eliot etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2012 Çarşamba

Kedileri Adlandırmak

Kedileri adlandırmak zor meseledir,
Tatil oyunlarınızdan biri kesinlikle değildir;
Bir kedinin üç değişik adı olmalı dediğimde
Bir zırdeli olduğumu düşünebilirsiniz önce.
Aile arasında günlük kullanılan adlar vardır öncelikle,
Peter, Augustus, Alonzo ya da James gibi,
Victor ya da Jonathan, George ya da Bill Bailey gibi –
Bütün bunlar makul gündelik adlardır.
Eğer kulağınıza şirin gelirse daha göz alıcı adlar da vardır,
Bazıları centilmenler, bazıları da hanımefendiler için adlardır:
Plato, Admetus, Electra, Demeter gibi –
Fakat bütün bunlar makul gündelik adlardır.
Ancak demem o ki, bir kedinin hususi bir adı olması gerektiğidir,
Kendine has ve daha kellifelli bir adı olmalıdır,
Yoksa nasıl dik tutabilir kuyruğunu,
Ya da yayabilir mi bıyığını, ya da okşayabilir mi gururunu?
Bu tür isimler arasında şunları yeterlice sayıyorum,
Munkustrap, Quaxo, ya da Coricopat gibi,
Bombalurina, ya da olmazsa Jellylorum –
Bu adları asla taşıyamaz bir tane kediden başkası.
Fakat bunların haricinde hâlâ bir ad daha vardır ki,
Asla tahmin edemezsiniz bu adı;
Bu adı hiçbir insan araştırması keşfedemez –
Ancak kedinin kendisi bilir, ve bunu hiç ifşa etmez.
Engin bir tefekkür içinde görürseniz bir kediyi,
Hep aynıdır, efendime söyleyeyim, bunun nedeni:
Aklı meşguldür esrimeli bir dalgınlıkla
Düşünmekten, düşünmekten, düşünmekten kendi adını:
Tarifsiz tarifli
Tarifi imkansız
Derin ve esrarlı tekil Adı’nı.


T.S.Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi).
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

20 Kasım 2012 Salı

Rum Tum Tugger

Garip bir kedidir Rum Tum Tugger:
Kendisine bir sülün sunsanız, orman tavuğu ister.
Bir eve koysanız onu, bir daireyi tercih eder,
Bir daireye koysanız onu, o zaman da ev ister.
Fare yakalasın istersiniz, kendisi sadece sıçanları ister,
Sıçan yakalasın istersiniz, o zaman da bir farenin peşine düşer.
Evet, garip bir kedidir Rum Tum Tugger –
Ve bencileyin bunun yaygarasını koparmak da gerekli değildir:
Değil mi ki yaptığı şeyler
Yapmak istediği şeylerdir
Ve bu konuda yapılacak bir şey yoktur!

Yaman bir baş belasıdır Rum Tum Tugger:
İçeri alırsanız, dışarıda olmayı ister;
Her zaman her kapının yanlış tarafındadır,
Ve daha oturur oturmaz, hemen kalkıp dolaşmak ister.
Yazı masasının çekmecesinde uzanmaktan hoşlanır,
Fakat oradan dışarı çıkamazsa büyük bir şamata çıkarır.

Evet, garip bir kedidir Rum Tum Tugger –
Ve bu konuda şüphe duymanızın yararı yoktur:
Değil mi ki yaptığı şeyler
Yapmak istediği şeylerdir
Ve bu konuda yapılacak bir şey yoktur!

Garip bir hayvandır Rum Tum Tugger:
Onun söz dinlememesi sadece alışkanlık meselesidir.
Kendisine balık sunsanız, her daim ziyafet ister;
Hiç balık kalmamışsa, o zaman da tavşan yemek istemez.
Kendisine krema sunsanız burun kıvırır ve küçümser,
Çünkü sadece kendisi için uygun gördüğünden hoşlanır;

Kulaklarına kadar kremanın içinde görmek isterseniz onu,
Kremayı kiler rafına koyun.
Rum Tum Tugger kurnazdır ve işini bilir,
Rum Tum Tugger aldırmaz kucaklanmaya;
Fakat elinizde bir örgü varken atlar kucağınıza,
Çünkü en çok hoşlandığı şey korkunç bir karışıklıktır.
Evet, garip bir kedidir Rum Tum Tugger –
Ve daha fazla nutuk atmam da gerekmemektedir:
Değil mi ki yaptığı şeyler
Yapmak istediği şeylerdir
Ve bu konuda yapılacak bir şey yoktur!

T.S.Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi).
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

13 Aralık 2011 Salı

Gerontion

Thou hast nor youth nor age
But as it were an after dinner sleep
Dreaming of both.

Here I am, an old man in a dry month,
Being read to by a boy, waiting for rain.
I was neither at the hot gates
Nor fought in the warm rain
Nor knee deep in the salt marsh, heaving a cutlass,
Bitten by flies, fought.
My house is a decayed house,
And the jew squats on the window sill, the owner,
Spawned in some estaminet of Antwerp,
Blistered in Brussels, patched and peeled in London.
The goat coughs at night in the field overhead;
Rocks, moss, stonecrop, iron, merds.
The woman keeps the kitchen, makes tea,
Sneezes at evening, poking the peevish gutter.

                  I an old man,
A dull head among windy spaces.

Signs are taken for wonders. "We would see a sign":
The word within a word, unable to speak a word,
Swaddled with darkness. In the juvescence of the year
Came Christ the tiger

In depraved May, dogwood and chestnut, flowering Judas,
To be eaten, to be divided, to be drunk
Among whispers; by Mr. Silvero
With caressing hands, at Limoges
Who walked all night in the next room;
By Hakagawa, bowing among the Titians;
By Madame de Tornquist, in the dark room
Shifting the candles; Fraulein von Kulp
Who turned in the hall, one hand on the door. Vacant shuttles
Weave the wind. I have no ghosts,
An old man in a draughty house
Under a windy knob.

After such knowledge, what forgiveness? Think now
History has many cunning passages, contrived corridors
And issues, deceives with whispering ambitions,
Guides us by vanities. Think now
She gives when our attention is distracted
And what she gives, gives with such supple confusions
That the giving famishes the craving. Gives too late
What's not believed in, or if still believed,
In memory only, reconsidered passion. Gives too soon
Into weak hands, what's thought can be dispensed with
Till the refusal propagates a fear. Think
Neither fear nor courage saves us. Unnatural vices
Are fathered by our heroism. Virtues
Are forced upon us by our impudent crimes.
These tears are shaken from the wrath-bearing tree.

The tiger springs in the new year. Us he devours. Think at last
We have not reached conclusion, when I
Stiffen in a rented house. Think at last
I have not made this show purposelessly
And it is not by any concitation
Of the backward devils.
I would meet you upon this honestly.
I that was near your heart was removed therefrom
To lose beauty in terror, terror in inquisition.
I have lost my passion: why should I need to keep it
Since what is kept must be adulterated?
I have lost my sight, smell, hearing, taste and touch:
How should I use it for your closer contact?

These with a thousand small deliberations
Protract the profit of their chilled delirium,
Excite the membrane, when the sense has cooled,
With pungent sauces, multiply variety
In a wilderness of mirrors. What will the spider do,
Suspend its operations, will the weevil
Delay? De Bailhache, Fresca, Mrs. Cammel, whirled
Beyond the circuit of the shuddering Bear
In fractured atoms. Gull against the wind, in the windy straits
Of Belle Isle, or running on the Horn,
White feathers in the snow, the Gulf claims,
And an old man driven by the Trades
To a sleepy corner.

                   Tenants of the house,
Thoughts of a dry brain in a dry season.
 
 
Thomas Stearns Eliot

1 Ekim 2008 Çarşamba

T. S. Eliot

Thomas Stearns Eliot, (26 Eylül 1888 – 4 Ocak 1965) ABD doğumlu İngiliz şair, oyun yazarı ve edebiyat eleştirmeni. Ekspresyonisttir. The Love Song of J. Alfred Prufrock, The Waste Land ve Four Quartets adlı şiirleri 20. yüzyıl modernist şiirinin en başarılı örneklerindendir.

St. Louis, Missouri'de doğdu. Harvard Üniversitesinde okudu. Daha sonra İngiltere'ye yerleşti, evlendi ve bir bankada memur olarak çalıştı. Anglikan mezhebine geçti ve daha sonra şiirlerini yayımladığı Faber and Faber yayınevini kurdu. Londra'da 1965'de öldü.

T.S. Eliot’ın şiiri sıklıkla zaman bağımlı, zaman güdümlü gelenekten kaçma arzusunu yansıtmaktadır. "Burnt Norton" (1941) adlı şiiri buna bir örnek olarak verilebilir.

Klasik kültürün malzemesini şiirde çok fazla kullanır. XIX. yüzyıl şiirindeki şen, iyimser ve umut dolu havaya karşı bir ayaklanmayı temsil eder. Yeats, Ezra Pound ile başlayan 'yenileşme' haraketini ileriye götürerek yaymıştır.

"Bazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü" en bilinen sözlerinden birisidir.

Kitapları

Şiir

  • Poems (1919)
  • Ara Vos Pree (1920)
  • Gerantion (1920)
  • The Waste Land (1922)
  • Sweney Agonistes (1923)
  • Ash Wednesday (1930)

Tiyatro

  • The Family Reunion (1934)
  • The Rock, The Coctall Party (1950)
  • The Confidental Clerek (1953)