Şiir, Sadece

30 Kasım 2009 Pazartesi

Leblerinin Balı İle

Gel güzel yola gidelim
Adı güzel Ali ile
Açlar doyar susuz kanar
Leblerinin balı ile

İçilmez dolu içilmez
Sevgili yardan geçilmez
İkisi birden seçilmez
Has bahçenin gülü ile

Ali'm bana neler etti
Aldı elim dara çekti
Üstüme yürüyüş etti
Elindeki dolu ile

Ağaç kuru devran döner
Kuş yuvaya bir dem konar
Doldurmuş dolusun sunar
Ali'm kendi eli ile

Erenler lokması nurdur
Lokmaya elini sundur
Pir Sultan'ım doğru yoldur
Ali'm kendi yolu ile


Pir Sultan Abdal

27 Kasım 2009 Cuma

Medet Pirim

Bu derdi kendime derman bilmişim
Aşkın şarabına ferman dilmişim
Bu derdi kendime derman bilmişim
Aşkın şarabını dolu içmişim

Her yolun sonunda sana gelmişim
Yetiş medet Pirim, yetiş ya şimdi
Yetiş medet Pirim Ali, yetiş ya şimdi
Dostun elinde gül zordayım şimdi

Kadı makamına divan kurulmuş
Doğru söyleyenler burdan kovulmuş
Cahil ile yol alması zor olmuş
Medet pirim Ali yetiş ya şimdi

Pir Sultan Abdal'ım Şah'a giderim
Yolumdan dönersem serin veririm
Hınzır paşa zalım kuldur bilirim
Yetiş medet Pirim, yetiş ya şimdi


Pir Sultan Abdal

25 Kasım 2009 Çarşamba

Medet Senden

Medet senden medet Muhammet Ali
Akar boz bulanık sellerde kaldım
Yaman zalim olur şu elin dili
Söyleşirler bizi dillerde kaldım

Kaçma benden kaçma hey kaşı kara
Derdine düşeli oldum avara
Bir dostum yoktur ki halimi sora
Gariplik gurbetlik illerde kaldım

Yanarım yanarım tütünüm tütmez
Çıkarım bakarım bülbülüm ötmez
Çalındım çırpındım ellerim yetmez
Dibi bir kararsız göllerde kaldım

Farı dedim farı, gönül farımaz
Kurudu çeşmimin yaşı silinmez
Hava ısınmazsa karlar erimez
Çöğenli boranlı dağlarda kaldım

Pir Sultan Abdal'ım gülemez oldum
Aktı çeşmim yaşı silemez oldum
Geçecek yollarım bilemez oldum
Kesilmiş kervanım yollarda kaldım


Pir Sultan Abdal