Şiir, Sadece

9 Mart 2010 Salı

İntizar

Her sabah her sabah, her gün her gece
Ağlanır mı gözlerini sevdiğim?
Bir fındık içinde bir poyraz yeli
Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?

Ne güzel bir aydır yaz bahar ayı
Akıyor gözümden kanların çayı
Bir saçın telinde bir Ceyhun suyu
Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?

Kalmadı gönlümün takati hâli,
Zehrettin ömrümü neyleyim balı
Zincirler içinde Mahzuni teli
Bağlanır mı gözlerini sevdiğim?


Aşık Mahzuni Şerif

İlk Plak

İşte geldim, gidiyorum
Elveda dostlar elveda!
Bilmem kime ne diyorum
Elveda dostlar elveda!

Koyun postundaki kurtlar
Söylemekle bitmez dertler
Böyle işgal olmuş yurtlar
Elveda dostlar elveda!

Dost yoluna kurban canım
Ne vezirim ne sultanım
Beni bekler çevre yanım
Elveda dostlar elveda!

Mahzuni'yim gide gide
Dost lokmasın yuda yuda
Ne hocayım ne de dede
Elveda canlar elveda!


Aşık Mahzuni Şerif

8 Mart 2010 Pazartesi

İhsan Aktaş'a

İhsan baba Hacıköy'e gidersen
N'olur beni soranlara selam et.
Tuz ekmek yediğim bütün dostlara
Hizmetimi görenlere selam et.

Geçti benim ömrüm yamadır yama
Benim sabahlarım benzer akşama
Yolun uğrar İse eğer çorum'a
Düğün kirve'lerime selam et.

Hacıköy dağları gülleri acı,
İçimden gitmiyor bir ince sancı
Hizmetin gördüğüm Habibe bacı
Bize divan duranlara selâm et.

Bu kadar gösterdim ben bu çabayı
Güzel sevdim çünkü «Ali-Aba»yı
Sakın ha unutma «Tellâl Baba»yı
Bize karşı duranlara selâm et.

Bizim çeşme aktı aktı kurudu
Felek bana ordusuynan yürüdü
Kara beniz Tilki Hoca varıdı
Hatırımı kıranlara selâm et.

Mahzuni Şerifim kolay gülemem
Gülemem nedendir onu bilemem
Belki mukadderdir daha gelemem
Yani bizi soranlara selâm et.


Aşık Mahzuni Şerif