Şiir, Sadece

9 Ocak 2015 Cuma

Dörtlükler XV

-
Göğermeden nar olmaz
Solumadan yar olmaz
Döş yarası iy'olur
Düş yarası iy'olmaz


-
Kaşların karasından
Öpseydim arasından
Günde bir gülüm soldu
Ayrılık yarasından


-
Kuş dalı gönlendirir
Yar gönlü yönlendirir
İlişmeyin derdime
Dert beni dillendirir


-
Aysız gök yüze ağmaz
Tansız gün tez ağarmaz
Dağlar bile sağılır
Benim derdim sağılmaz


-
Şahinim yüksek uçsun
Yemini kendi seçsin
Şahinle ava çıkan
Onulmaz derde düşsün


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler XIV

-
Kuşun sevinci kanadında
Arı balında şarkılaşır
Sevinci sönükleşen insanın
Direnci kötürümleşir


-
Nabzım çarptığınca nabzım
Sabrım bittiğince benimdir
Yağmur yağdığınca yağmur
Sular aktığınca serindir


-
Ellerim dokunduğum kadar ellerim
Kollarım sardığım kadar benimdir
Irmak aktığı kadar ırmak
Ufuk baktığım kadar derindir


-
Dağlar sesi
Acılar dağlar sesi
Sevdayla dövüşenin
Yenilmez dağlar sesi


-
Gülden yana
Sar beni gülden yana
Goncadan gül yolanın
Elleri gülden yana


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler XIII

-
Sıla diye bilendim, gurbetin yüzünü duydum
Kabalığa ilendim, acının tizini duydum
Yurt bensiz etmez derdim, algısı ayazı geçti
Tenimde candan uçsuz yolların tozunu duydum


-
Sevdalara oyalandım
Hayatı duymak için
Kavgalara kuyulandım
Işığa varmak için


-
Filiz filiz harelendim
Dallara uymak için
Irmaklarda durulandım
Dağları duymak için


-
Denizlerde dalgalandım
Taşları oymak için
Doruklara sevdalandım
Işığa doymak için


-
Gökyüzünden yıldız sağdım
Geceyi yarmak için
Ufuklara yuvalandım
Yeniden doğmak için


Nihat Behram
Dörtlükler

8 Ocak 2015 Perşembe

Dörtlükler XII

-
Bağrı çağıl çağıl şarkı dolu ormanın
Bağrı bağrış, gülümseyiş, uyku, uyanış
En derin, en sıcak yuvası canlıların
Koynu gülüş dolu, kuş, kelebek, direniş


-
Toprakta tohumun anlamı neyse
Hayatta insanın anlamı odur
Topraksız tohumlar nasıl kurursa
Sevdasız hayatlar o kadar bodur


-
Olgunlaşınca dalından düşen meyveye bak
Toprağın mıknatısı gizli çekirdeğinde
Can ve ölümden sağıyor kendine sonsuzluk
İnsan da toprağa ulaşır kendi közünde


-
Değişmez gerçekliğidir insanın ölüm
Onu da ömrünün izi sayabilirsin
Ancak o zaman toprağın suçsuzluğuna
Hayatın uçsuzluğuna varabilirsin


-
İçimdeki sızının adını dallara sordum
Ayrılık yarasının uluması dediler
Ayrılık mı cana sızı taşır, can mı ayrılığa
Ayrılığın yarası taştan daha ağır dediler


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler XI

-
Yitirilen şeyin öz sahibi ancak
Boşluğunun buzunda sızıyla tüter
Şiir sesi de böyledir şair için
Yokluğunun kuyusu zindandan beter


-
Acı, çaba ister durulmak için
Bebek ebe, ömür can, harman yaba
Ateş çıra ister tutuşmak için
Sular dere, toprak su, hasret yuva


-
Seyrettiğim şu ırmak beni duysun isterim
Hasretin içimdeki şarkısına dönüşüp
Kuşlar ötsün gün boyu, gece yıldızlı olsun
Alıp gitsin gönlümü köpüğüyle bölüşüp


-
Teslimiyet dövüşmeyi başarır mı
Korkuyla kazanılmış zafer mi varmış
Katranla sulanan tohum yeşerir mi
Hangi bulut rüzgarsız göğü dolanmış


-
Kafesin kanadı dişleyen hırsına bak
Öyle bak ki, kuş yüreğinde kanatlansın
Öyle bak ki, kafes kafes olduğundan
Kafes yapan el el olduğundan utansın


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler X

-
Şiirinin duygusu yitivermiş bir şair gibi
İçin için acılanıp sızıyla kurudu fidan
Artık ne kekre dudağı var, ne nazenin kolları
İncinip düştü körpe canı ömrünün şarkısından


-
Yoruldukça baygın düşsün isterim
Bakışlarım sürgün vermiş asmaya
Damağımdaki ekşisi korukların
Başlasınlar yelden önce esmeye


-
Bulutta toprağın hazzı saklı
Korukta asmanın nazlı sazı
Dorukta rüzgarın hızı saklı
Hasrette yolların tozlu izi


-
Özlemin yürekteki sisini düşünürken
Süzülüp şiir kuşu kondu dudaklarıma
Kanatları çıradan, gagasında kıvılcım
Soluğumla yarışıp onu sardım canıma


-
Bilginin de tohumu var öfkenin de
Can, umut ve coşkunun çekirdeğidir
Toprakla sağanak nasıl sevişirse
Düşler de insanda öyle dirileşir


Nihat Behram
Dörtlükler

7 Ocak 2015 Çarşamba

Dörtlükler IX

-
Kuş olsam düşü kıskanırdım
Işıktan hızlı uçan,
Kış olsam yazı kıskanırıdm
Geceden yıldız biçen


-
Gün yüzünde açmış böğürtlenimsin
Bir tadımlık bakışına al beni
Çölde vardım kaynağının başına
Bir yudumluk akışına sal beni


-
Öyle muhteşem ki çağıltısı çağlayanın
Yaratılmış olamaz, gücü yetmez buna tanrının
Hele ki dinledikçe softanın sudan fetvasını
Daha içten inanıyorum gücüne çağıltının


-
Yeni doğmuş bebeciğin içimdeki coşkusunu
Sarsam Kuzey rüzgarına, ufka kuşlar yuvalanır
Dilerim ki o körpecik yüreciği çağıl çağıl
Sevinçlerden sevinçlere Deniz olur dalgalanır


-
Cesaret kumlaşmaz sertliğini sordu kayalıktan
"Bağrım, dedi kaya, rüzgar ve dalgalarda bilenir"
Merhamet narinliğini sordu ketençiçeğine
"Dudağım, dedi çiçek, aydınlıkta kelebeklenir"


-
Sürüsünün içinde her biri yalnız
Kuşların avazıyla aradım seni
Derisinin içinde ayaz mı ayaz
Canların alazıyla soludum seni


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler VIII

-
Seni hayata duyarlı kılan vicdanındır
Suyun gönlüne ancak onunla ulaşırsın
Uyanırken şarkısını fısıldar gün sana
Ve sen hayatı ancak o şarkıda duyarsın


-
"Umudumuz yaralandı" diyorlar
Yeter ki can vazgeçmesin cenginden
Düşmesin kavganın uç tomurcuğu
Ateş yine harlar kendi közünden


-
Cesaret kükreyişin ikizidir, ürküşün değil
Teslimiyet korkunun sığınağı, dikliğin değil
Zincirin ezdiği bilek susarak iyileşir sanma
İnsanı öfkesi çelikleştirir yılgısı değil


-
Körpe bebek bakışıyla üşüyen gonca
Uzanıp uzanıp seni öpesim gelir
Doğar doğmaz dizlerinde seken kuzucuk
Seğirtip ardından seni tutasım gelir


-
Toprağı çelmeleme, kendini düşürürsün
Toprak ki sevdasıyla sarılınca yeşerir
Halka yalan söyleme, kendini kandırırsın
Halk ki doğrulur bir gün, kavgasını kuşanır


-
Düşe en çok düşü tasarlayan şiir yakışır
Kuşa en çok kuşu gökte tanımlayan kanadı
İşe en çok işi tamamlayan kişi yakışır
Yaşa en çok ömrü canda çalımlayan inadı


Nihat Behram
Dörtlükler

Dörtlükler VII

-
Rüzgarla sevişen deniz nasıl dalgalıysa
Sevdayla tutuşan yürek öyle sonsuzlaşır
Ne deniz yorgun düşer dalgalanmaktan
Ne sevdalı insanın bakışı donuklaşır


-
Dilimde bütün sözcükler yetersiz kaldı
Uçuşan bir çift kelebeği seyrederken
Özendim onların o yalın sevdasına
Sözcüklerin ininde böyle tökezlerken


-
Salkım saçak bulutlarınla da güzelsin
Ey gök, çırılçıplak masmavi teninle de,
Gündüzleri kınsız ufkunla da güzelsin
Ey gök, yıldızınca ıssız gözlerinle de


-
Kuru dalı gözyaşımla ıslayasım gelir
Acılıya, sızılıya sevinç ekleyesim
Yavrulamış köpek görsem besleyesim gelir
Çaresizin umudunu başucunda bekleyesim


-
Bir bakışta kuyulandı gözlerim
Bu, göz ile avunacak can değil
Gönül dalda tomurcuğun oynaşır
"Bu, dil ile söylenecek hal değil!"


-
Dalgalar halkı anımsatıyor bana
Her birinde suyun dipsiz uğultusu
Haykıran halk da insanlık denizidir
Onun da derinden gelir gürültüsü


Nihat Behram
Dörtlükler