Şiir, Sadece

21 Mart 2011 Pazartesi

Beyitler II

1. Can virmeyemmi gurbete kim bîm-i ta'neden 
    Yâd-ı vatan figânuma sensüz bahânedür

2. Fuzûli âlem-i fakr u fenada mün'im-i vaktem 
    Diyâr-ı meskenet nakd ü kanâat mülk ü malumdur

3. Işk aybmı bilüpsen hüner ey zâhid-i gafil 
    Hünerim âybdur amma didügün ayb hünerdin

4. Sa'âdet-i ezelî kâbil-i zeval olmaz 
    Güneş yir üstine düşmekle pây-mâl olmaz

5. Bu gamlar kim menüm vardur ba'îrün basma koysan 
    Çıkar kâfir cehennemden güler ebl-i azâb oynar

6. Ey hilâl-i ıyd gâlibdür sana ebrû-yı yâr 
    Hüsn-i suret sende bir var ise anda iki var

7. Tarîki fakr dutsam tab' tâbi' nefs râm olmaz 
    Gmâ kılsam taleb esbâb-ı cem'iyyet temam olmaz

8. Münd-i sâkiyem kim lutfı ehl-i zevka dâ'imdür
    Ne hâsıl ehl-i zühdün şefkatinden kim müdâm olmaz

9. Didüm usşâka cevr itme didi ol hûbkr şahı 
    Siyâset olmayınca ışk mülkinde nizâm olmaz

10. Ehl-i terkün kuhyuz oldur bize candan aziz 
      Yûsuf ise hod-fürûş anunla yoh bâzârumuz


Fuzuli

1. Gurbette bulunmaya nasıl caa vermem (gurbeti seve seve is­terim). Çünkü senin ayrılığında, ayıplanma korkusuyla, vatan hasretini bahane ederek feryad ediyorum.

2. Fuzûlî, kendi fakirlik ve yokluk âleminde yamanın zengini­yim. Sükûnet diyarı param, kanâat de mülküm ve malımdır.

3. Ey gafil sofii, aşkı ayıplamayı hüner sayıyorsun. Senin bu hünerin ayıptır ama ayıp dediğin aşk hünerdir.

İkinci mısrada akis sanatı vardır.

4. Tanrının ezelde takdir ettiği mutluluk son bulmaz. Güneşin ışığı yer üstüne düşmekle güneş ayak altında çiğnenmiş sayılmaz.

5. Bende bulunan bu gamları devenin basma koysan kâfir cehennemden çıkar azab ehli (sevincinden) güler oynar.

Kur'an'daki A'raf suresinin 40. ayetine işaret edilmiştir. Meali şudur: «.... deve iğne (deliğinden geçmedikçe cennete de giremezler...». Fuzûli'nin gamı o kadar çoktur ki bu gamlar devenin başına kon­sa, deve gam yükünden iğne deliğinden geçecek kadar küçülüp incelir.

6. Ey bayram günü görünen hilâl, sevgilinin kaşının güzelliği senden üstündür. Çünkü şekil güzelliği sende bir varsa, onda iki var­dır.

Sevgilinin yüzü bayram gününe, kaşı da bayramın Ok günü görü­nen hilale benzetilmiştir. Bayram nasıl insana sevinç ve mutluluk verir­se, sevgilinin yüzü de âşığa öyle mutluluk verir. Sevgilinin hilâl gibi ince iki kaşı vardır. Oysa, bayram günü gökte görünen hilâl bir tanedir.

7. Fakirlik yolunu tutsam yaratılışım buna uymaz. Nefsim de bana boyun eğmez. Zenginlik istesem huzur sebepleri bir araya toplanıp tamam olmaz.

8. Sakinin müridiyim. Çünkü dert ehline onun lutfu devamlıdır. İbadet ehlinin şefkatinden bir şey elde edilmez. Zira onun şefkati de­vamlı değildir.

Mürid birine isteyerek bağlanan, bir tarikata giren derviştir. Mürid ile ehl-i zühd arasında tenasüp vardır. Müridin tekkede, zahidin mes-ddde bulunmaları dolayısıyle tezat da düşünülür. Müdâm tevriyeU Aup devamlı ve şarap anlamlarındadır. Sakinin lutfu devamlıdır. Oysa harap olmadığa için zahidin şefkatinden ne elde edilir anlamına da gelir.

9. Âşıklara zulüm ve cevretme dedim. O güzeller padişahı da aşk ülkesinde öldürme olmayınca düzen olmaz dedi Âşığın sevgilinin zulüm ve çevrini çekmesi ve sonunda aşk der­diyle ölmesi aşkın kanunudur. Aşk ülkesinin düzeni budur.

10. Biz dünyaya önem vermeyip onun nimetlerini terkedenin ku­luyuz. O bize candan daha azizdir. Yusuf da olsa, kendim satanla bizim ab verişimiz yoktur.