Şiir, Sadece: Sonnet XXXV

31 Ocak 2007 Çarşamba

Sonnet XXXV



No more be griev'd at that which thou hast done:
Roses have thorns, and silver fountains mud,
Clouds and eclipses stain both moon and sun,
And loathsome canker lives in sweetest bud.
All men make faults, and even I in this,
Authorizing thy trespass with compare,
Myself corrupting, salving thy amiss,
Excusing thy sins more than thy sins are;
For to thy sensual fault I bring in sense,
(Thy adverse party is thy advocate)
And 'gainst myself a lawful plea commence:
Such civil war is in my love and hate
That I an accessary needs must be
To that sweet thief which sourly robs from me.


William Shakespeare


Yakınmasan da olur artık kötülüğünden:
Güllerde diken vardır gümüş çeşmede çamur;
Tutulur ay ve güneş söner bulut yüzünden;
En şirin tomurcukta iğrenç kurtlar bulunur.
Kusursuz insan olmaz bende de kabahat az mı?
Örnekler verip haklı bulmak suç işleyeni?
Bu özürler büsbütün ahlâkını bozmaz mı?
Günahlarından öte bağışlamışım seni.
Benim aklım savunur senin şehvet suçunu;
Avukatın gibiyim dâvâcın olsam bile:
Suçlu ben’im yargıca kendim söylerim bunu
İç savaşa tutuşur bende nefret sevgiyle.
Suç ortağı olmaya gösteriyorum rıza
Hiç acımadan beni soyan tatlı hırsıza.

Hiç yorum yok: