Şiir, Sadece: Bu Şehrin Çocukları
Bu Şehrin Çocukları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bu Şehrin Çocukları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Dört Duvar

Dört duvar arasındayım,
Uzaklara gidemiyor hafızam,
Unuttum bütün bildiklerimi,
Yaşamayı unuttum.
 
İnadına mı güzelsin akşamüstleri
Demir parmaklıktan gördüğüm deniz?
İnadına mı fiyakan, yan yan gidişin
Tombul kıçlı gemi?
 
 
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları
 
 

15 Mayıs 2020 Cuma

Göç

Arzusuyla göç etmedi,
Kelepçeli götürdüler
Gece yarısı.

Ay vururdu odasına
Bir daha görünmedi.
 
 
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Peşinden Söylenen Şarkılar

I

Kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Meyva yüklü mavnalardan
Şehrin dizlerine düşüyordu bulutlar
Fesatlık şarkıları söyleniyordu
Kulaktan kulağa,
Ömrün kavun içi lezzeti vardı
Buna rağmen o sabah.
 
 
II
 
Irzına geçiyor şehrin asfaltlarının
Diz çökmüş, bağdaş kurmuş ve yüzükoyun
Süklüm püklüm ışıkların altında
Kemikleri çatlayan
Bahtlarına barbut atan, zar sallayan çocuklar.
 
 
III
 
Mirasını paylaşıyor çocuklar
Darağacını son uykuya salıncak yapan
Mağrur gözlü mahkûmların.
 
 
IV
 
Dost askerler, sıvacılar, garsonlar
Omuz omuza bu hıncahınç insanlar
El tetikte
Göz gedikte
Senin için
Benim için
Ve yarın için.
 
 
V
 
Mağrur gözbebeklerinde
İyi günler, kötü günler geçirdik
Nasıl unuturuz arka sokağı
Analık etti bize
Orospular bu şehirde.
 
 
VI
 
Terli mahallelerin çıplak taraçalarından
Onlarla ortak olduk malına
Yeryüzünün, gökyüzünün, denizin
Şarkıları şarkımızla iç içe
Yedi ayak dolaştı tekimizin pabucu
Hepimizin hepimizde ter muhabbeti
Ömür hakkı
Ölüm hakkı
Dostluk canı var.
 
 
VII 

Göklere silah sıkıyordu kahkahaları
Köprü altı, asfalt üstü çocuklarının
Ve kavun rüzgârları esiyordu o sabah
Her şey yerli yerindeydi
Yaprak bile düşmemişti dalından
Zafer şarkıları hazırlıyorduk
Zafer sabahlarına
Ve selam yolluyorduk kavun rüzgârlarıyla
Kabza tutan dost ellerin avuçlarına.
 
 
VIII
 
Süpürdüler gölgeni
Şehrin caddelerinden
Ve akşamı çamur gibi fırlattılar peşinden.
Bize mi öyle gelir, bize mi öyle?
Şehrin başı döndü hasretten,
Seni sordu öğle üstü
Kahvesinde dertleştiğimiz kahveci,
Cümle âlem seni sordu,
Hepimizin cebinde alaminüt resmin var
Kulakların çınlasın.
 
 
IX
 
Hırsımızdan çatlıyoruz
El sallayıp gemilerin ardından
Denizi taşlıyoruz
Balık gözlü
Avuçları deniz kokan çocuklarla beraber.
Kavun rüzgârlarıyla uzaklaştın şehirden
Kavun rüzgârlarıyla gel,
Sensiz yaşanılmaz bu şehirde.
 
 
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

8 Mayıs 2020 Cuma

Dünyamız

Gölgem mi şu meydanda uzanmış yatan?
Yokluk fışkırıyor tabanlarından,
Ama siir söylüyor, yasadığı besbelli.

Gazete satan çocuk
Bulutlara uzatmış ağzındaki çiçeği,
Ayıptır, aç mı tok mu sorulmaz.

Duvar dibindeki orospu
İş bekliyor, aşikâr,
Aşikâr utandığı böylesine yaşamaktan.

Neden mahzun şu evine dönen memur
Şu meydanda taş kesilmiş abide
Şu marangoz, su ihtiyar dilenci?

Malum dünyamızın hali...



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Sabah

Komşum perdesini kaldırsın
Ve bakkal kepengini
Horoz sesine taksın güneşi
Gözkapağı çatlasın uyuyanların
Tayfa güvertede gerinsin
Irgat el toprağında
Arzusu sona ersin taşralının
Mahmutpaşa çarşısında.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

1 Mayıs 2020 Cuma

Muhabbet

Bombalarla şehirler
Kucak kucağa,
Ölülerle toprak;
Beni de alnımdan bir kurşun öptü.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

27 Nisan 2020 Pazartesi

İnsan Sesi

Dağlarda insan sesi var
Şehirde insan sesi
Rüzgâr değil, insan sesi
Dünyamızda dolaşan.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları


10 Ağustos 2016 Çarşamba

Parsa

Şimdi vinçler boşaltıyor
Yarı insan, yarı toprak alanları
Ve zafer marşları çalınıyor ha bire.
Ben muzaffer bir milletin
Kahramanlar kahramanı
Şimdi önümde mendil
Parsasını topluyorum
Büyük zaferin.


Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

Rıhtım

"Biz varız" sesleri yükselir
Akşam üstü
Balık kokan mahallelerde
Mağrur çocuklar kavgaya hazır
Şehrin eteklerinde

Ve beni ağlatmaya yeter
Yağmur yağıncaya kadar
Halatlarda ıslık çalan çocuklar.


Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

Bizim Sokak

Peykelere serilen manav
Kavunlar okşuyor uykusunda,
Üzümler olgun
Kadim konaklar sağlam,
Nerdeyse gün doğacak
Müezzin uyanacak
Şehir ayaklanacak;
Ayni sokakta kocayan bekçi
Fikirler beyan edecek
Gece hakkında.


Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları