Şiir, Sadece: Köprünün Üstünde
Köprünün Üstünde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Köprünün Üstünde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Mayıs 2017 Cuma

Köprünün Üstünde

Bilmem hatırlar mısın
ikimiz de çocuktuk,
Coşkun bir sağanak sonrası
Irmak kıyısında oynuyorduk,
Çiğniyordu çıplak ayaklarımız
İnciye benzer yağmur taneciklerini,
Duruyordu telaşlı bulutlar
Türkümüzü dinlemek ister gibi.
"Doğudadır Gökkuşağı." türküsüydü
Senin söylediğin,
Bakıp durmuştun gökkuşağına, gülmüştün
Ve keserek türküyü
"Köprüye benzemiyor mu?" demiştin,
"Göğü bir atlayışta aşan
"Şu uzun, upuzun
"Gökkuşağı?"

"Evet," demiştim ben,
"Gökyüzü köprüsüdür o,
"Cennete giden yolda
"İnsanlara kılavuzluk eden,
"Artık çocuk olmayacağımız
"Başka bir günde
"Seninle birlikte geçeceğiz
"Köprüden"

Otuz yıl geçti aradan
Gene oradayız ama
Ne bulut kalmış, ne gökkuşağı,
Her yanımız güz tarlası,
Gene soruyorsun bana,
"Gökkuşağına benzemiyor mu,
"Şu ırmak üstündeki köprü?"
Cevap yok, el ele geçiyoruz karşıya.


Li Kwang-T'ien
Çeviren: L. Sami Akalın

15 Kasım 2010 Pazartesi

Köprünün Üstünde

Köprünün üstünde durmuşum geçende
Karanlık geceye bürünmüşüm.
Bir türkü duyulur uzaklardan
Altın damlalar yağardı bir de
Ürperen aynasına suyun.
Gondollar, ışıklar, bir de musiki
Geçmiş kendinden,yüzdüler alacakaranlığa doğru.
Ruhum, şu görünmez parmakların
Dokunduğu çalgı,
Bir Venedik türküsü söyledi gizlice,
Boyam boyam mutluluklar içinde ürpererek.
-Bir duyan var mı dersin?




Friedrich NİETZSCHE
Çeviri: İsmet Zeki EYÜBOĞLU