Şiir, Sadece: Prometheus
Prometheus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Prometheus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Ocak 2014 Salı

Promete

Kalbinde her dakîka şu ulvî tahassürün
Minkâr-ı âteşini duy, dâimâ düşün:
Onlar niçin semâda, niçin ben çukurdayım?
Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım? ...
Yükselmek âsmâna ve gülmek ne tatlı şey!
Bir gün şu hastalıklı vatan canlanırsa... Ey
Müştâk-ı feyz ü nûr olan âtî milletin
Meçhul elektrikçisi, aktâr-ı fikretin
Yüklen, getir -ne varsa- biraz meskenet-fiken,
Bir parça rûhu, benliği, idrâki besleyen
Esmar-ı bünye-hîzini; boş durmasın elin.
Gör dâimâ önünde esâtîr-i evvelin
Gökten dehâ-yı nârı çalan kahramânını...

Varsın bulunmasın bilecek nâm-ü şanını.


Tevfik Fikret
Haluk'un Defteri


* Promete: Prometheus, Yunan mitoloji kahramanlarından. Titan İapetos ile Klymene'nin oğlu, Zeus'un düşmanı ve insanların dostu. Zeus'un elinden ateşi çalarak insanlara verdi. Zeus onu Kafkasya'da zincirle bir kayaya bağlayarak cezalandırdı. Bir kartal gündüz karaciğerini yiyor, fakat ciğer geceleri yeniden büyüyordu. Sonunda, Herakles kartalı öldürerek Prometheus'u kurtardı. Prometheus adı «önceden gören» anlamına gelir ve akıl ile özgür düşünceye verilen değeri simgeler. (Bak: Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü. 1978, s. 278-281).


Günümüz Türkçe'siyle


Yüreğinde her dakika su yüce özlemin
Ateşten gagasını duy, durmadan düşün:
Onlar niçin gökte, ben niçin çukurdayım?
Gülsün niçin herkes bana, ben yalnız ağlayım?
Yükselmek göklere ve gülmek ne tatlı şey!
Bir gün şu hastalıklı yurt canlanırsa...
Ey Işıkla ilerleyişi özleyen ulusun geleceğinin
Bilinmeyen elektrikçisi, dünyasından düşüncenin
Yüklen getir —ne varsa— biraz miskinliği gideren,
Bir parça ruhu, benliği, anlayışı besleyen,
Vücudu canlandıran yemişleri; boş durmasın elin.
Gör her zaman önünde ilkçağ efsanelerinin
Gökten ateşin dehasını çalan kahramanını...

Varsın bulunmasın bilecek adını sanını.

12 Aralık 2012 Çarşamba

Prometheus

Karart göklerini Zeus,
Duman duman bulutlarla;
Diken başlarını yolan çocuk gibi de
Oyna meşelerin, dağların doruklarıyla.
Ama benim dünyama dokunamazsın,
Ne senin yapmadığın kulübeme
Ne de ateşini kıskandığın ocağıma.

Su evrende siz tanrılardan
Daha zavallısı var mı bilmem:
Kurban vergileri
Dua üfürükleriyle beslenir
Haşmetli varlığınız zar zor.
Size umut bağlayan budalalar,
Çocuklar, dilenciler olmasa
Yok olur giderdiniz çoktan.

Ben de bir çocukken
Ne yapacağımı bilmez olunca
Çevirirdim güneşe doğru
Görmediğini gören gözlerimi;
Yakarışımı dinleyecek
Bir kulak varmış gibi yukarda;
Varmış gibi derdimle dertlenecek
Benimkine benzer bir yürek yukarda.

Azgın devlere karşı
Kim yardım etti bana?
Kim kurtardı beni ölümden,
Kim kurtardı kölelikten?
Su benim yüreğim değil mi,
Kutsal bir ateşle yanan yüreğim,
Her işi başarmış olan?
O değil mi coşup taşarak,
Yukarda uyuyanı aldatarak
Başımı beladan kurtaran?

Benim seni kutlamam mi gerek? Niçin?
Hiç derdine derman oldun mu sen
Derdine derman bulamayanın?
Gözyaşını sildin mi hiç
Başı darda olanların?
Kim adam etti beni?
Güçlüler güçlüsü Zaman
Ve önü sonu gelmeyen Kader, değil mi?
Onlar değil mi
Senin de benim de efendilerimiz?

Sen yoksa beni
yasamaktan bıkar mı sandın?
Kaçar çöllere giderim mi sandın
Açmıyor diye
Tüm düş tohumcukları?

Bak işte, yerli yerindeyim;
İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer;
Bütün bir kuşak benim gibi,
Acılara katlanacak, ağlayacak,
Gülecek, sevinecek,
Ve aldırış etmeyecek sana
Benim gibi!


Johann Volfgang von Goethe