Şiir, Sadece: Zafer Marşı

27 Kasım 2012 Salı

Zafer Marşı

Taş, bronz, taş, çelik, taş, meşe yaprakları, atların toynakları
Taşlı yolda.
Ve bayraklar. Ve trampetler. Ve onca kartal.
Kaç tane? Say onları. Ve öyle bir insan kalabalığı.
Neredeyse bilmiyoruz kendimizi o gün, ya da tanımıyoruz şehrimizi.
Budur tapınağın yolu, ve kalabalık olan bizler doldurmuşuz yolu.
Öyle çok kişi bekliyor ki, kaç kişi bekliyor? Böylesi bir günde önemli mi sanki?
Geliyorlar mı? Hayır, henüz değil. Görebilirsin bazı kartalları.
Ve işitirsin trampetleri.
İşte geliyorlar. Geliyor mu O?
Egomuzun doğal hayatı bir algılayıştır.
Bekleyebiliriz taburelerimizle ve sosislerimizle.
Önce hangisi gelecek? Görebiliyor musun? Söyle bize. Gelen
5.800.000 tüfek ve karabina,
102.000 makineli silah,
28.000 siper havan topu,
53.000 arazi topu ve ağır silah,
Kaç tane mermi, mayın ve fitil olduğunu söyleyemem,
13.000 uçak,
24.000 uçak motoru,
50.000 cephane aracı,
işte 55.000 askerî araç,
11.000 arazi mutfağı,
1.150 arazi fırını.

Amma da zaman sürdü. O mudur acaba oradaki? Hayır,
Onlar golf kulübünün kaptanlarıdır, bunlar da İzci grubu,
Ve şimdi de Société gymnastique de Poissy geçiyor (*)
Ve şimdi geliyor Belediye Başkanı ve Hizmetçiler. Bak
İşte orada O, bak:
Gözlerinde ya da ellerinde
Sorgulama yok, atların boynu üstünde sessiz,
Ve gözler tetik, beklemede, sezmede, umursamaz.
Ey kumru kanadı altında saklanmış, kaplumbağa göğsünde saklanmış,
Öğle vakti palmiye ağacında, akan su altında
Dönen dünyanın dingin noktasında. Ey saklanmış.

İşte giderler tapınağa. Sonra kurban etmeye.
İşte gelir bakireler taşıyarak kupaları, kupaların içinde
Toz
Toz
Tozun tozu, ve şimdi
Taş, bronz, taş, çelik, taş, meşe yaprakları, taşlı yolda atların toynakları.

Budur bütün görebildiğimiz. Fakat ne de çok kartal! Ve ne de çok trampet!
(Ve Paskalya Günü, taşraya gitmemiştik,
Küçük Cyril’le birlikte kiliseye gitmiştik. Ve çan çalmışlardı
Ve O yüksek sesle demişti ki, lânet) .
O sosisi atma bakayım,
Sonra işe yarar. Kurnazın tekidir O. Lütfen
Bize ateşinizi verir misiniz?
Ateş
Ateş.
Et les soldats faisaient la haie? ILS LA FAISAIENT. (**)


T.S.Eliot (1888-1965)
(1948 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi) .
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy


(*) Poisy Jimnastik Derneği
(**) Ve askerler çiti yaparlar mı? YAPARLAR.

Hiç yorum yok: