Şiir, Sadece: İzlanda Şiiri
İzlanda Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İzlanda Şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Kasım 2017 Cumartesi

Zaman

Uçuyorsun ta yükseklerde
üstünden uçtuğun ülke
öyle ufak ki
katlayıp koyabilirsin
avucunun içine

Ama yaklaştın mıydı
büyür de
sana doğru
o seni tutar avucunun içinde

Zaman böyledir işte

Biran
küçücük durur ilerde
göremezsin ki onu

Ama yaklaştın mıydı
büyür de
sana doğru
o seni tutar avucunun içinde

Alabildiğine büyüktür
senin tüm varlığının çevresinde


Njördur P. Njardvik
Türkçesi: Talat Sait Halman

24 Kasım 2017 Cuma

Bangladeş

İki kez seller
gelip ezdi bizi

Önce umman geldi
örttü ülkemizi
açlıkla

Sonra kardeşlerimiz geldi
batıdan
ezdi geçti bizi
ölümle

İşte kaldık ıpıssız
viran kıyıda
dünyamızı kuracağız şimdi
açlıkla ölümün yakıntısından


Njördur P. Njardvik
Çeviren: Talat Sait Halman

İçebakış

I.

Aydınlığın orta yerinde
karanlık
karanlığın orta yerinde
aydınlık
aydınlığın ortasında
Ben


II.

Kapının önünde
gözlerim dört dönüyor
içe bakıyor
durmuşum eşiğinde
dış yüzeyin
işte genişliyorum
gözlerimin önünde
çinili bir zemin gibi
erdemler duruyor dimdik
sütunlar gibi
duvarlar boyunca
ve ben adım atıyorum
kendi karanlığıma
içebakışın genişliğinde
dış yüzeyin kapıları
kapanıyor ardımdan


III.

Sivri uçlu bir sancı
çekiyor beni kendine
göğsümden
görünmeyen bir engel gibi
ilerde hiçbir şey yok
yürüyorum el yordamıyla
akıl ve duyu arasında
çıplak
ürkek
körelmişim
kötü bakan karanlıktan


IV.

Sonra bir şey değiyor
bana gizliden usulca
uzanıyor da
o dost eli
yumuşak sıcacık dokunuşuyla
kavrıyor beni
çekip götürüyor
yanmasında
ileriye, bir yere
gidiyorum peşinden
istekli
uysal
kör bir çocuk gibi
üstümdeki karanlık kabuğu
yalım olup fışkıracak
karanlığımın derinliklerinden.


Njördur P. Njardvik
Çeviren: Talat Sait Halman

Hayret

Şaşılacak şey tertemiz taptaze
başlayan güne uyanmak

kupkuru toprak şimdi ıslak yumuşak burcu burcu
kemiklerinde ölüm taşıyarak gezdiğin yerlerde avlaklar var 

- şaşılacak şey böyle uyanmak:
mutlu görmek, saydam ve taze görmek başlayan günü,

yeryüzündeki tüm gençlere gülümsediğini görmek
ve kendi çocuklarının otlara daldığını seyretmek...


Thorsteinn Fra Hamri
Çeviren: Talat Sait Halman

12 Eylül 2017 Salı

Şiir

Bırak gelsinler...
Etkilensinler, değişsinler.
Daha yeni başladın işe sen.

Oysa her saatinde bir ozan var
Her dakkasında bir türkü
Yaşamının...

Bırak gelsinler
İstedikleri gibi söylesinler;
"Ben benim", "Seni delice seviyorum..."

Boş ver, bırak gelsinler
İster atla, avcı kılığında
İster yayan, hacı kılığında
Daha yeni başladın işe sen...


Lars Forsell
Çeviren: Lütfü Özkök

Büyü

Gir içime, öl, gemici!
Rüzgar ol, durmadan es!
Kanım ol, korkum ol, ölümüm ol benim!
Yeter ki yardım et biraz, yola çıkayım
Sonra kum yap beni istersen
Toprak yap!
Ver elini gemici, merhaba!
Korkuyorum, çelimsizim
Önemsizim, dışarda kalmışım.
Gir içime, bir ülke ol!
Rüzgar ol, gül ol!
Yüreğimin sahiline çarpıp kırılan
Dubaları, fıçıları duyuyor musun?
İçimde öl benim, gemici
Ki gün ışığına çıkabileyim
Sözcüklerimi bulabileyim
Sonra gelsin ölüm, ona razıyım.


Lars Forsell
Çeviren: Lütfü Özkök

11 Eylül 2017 Pazartesi

Ben Bu Adamı Tanımıyorum

Ulusunun canevine girmek mi istiyorsun
huzuru ve gerçeği bulmak için
seni götüreceklerdir baş papazın avlusuna
kömür ateşlerine
el pençe divan kızlarla birlikte işiteceksin
nice suçların inkar edildiğini


Thorsteinn Fra Hamri
Çeviren: Talat Sait Halman

Yaşantı Şiiri

I.

Erkek olup da
yolda güzeller güzeli bir kıza
rastlamak zor iş.

Kaşlar çatılır. Göğüs
içeri çekilir. Ben
durup bakarım aptal aptal.

Öyle acı
Öyle acıklıdır ki.

Süt şişesi verilmeyen bebek
gibi ağlamak işten değil.


II.

Yine de böylesi biraz daha iyidir
güzeller güzeli bir kız olup da
tuzlu balık fabrikasında
çalışmaktan boğaz tokluğuna

ve kahrolası bir masal şehzadesine
yaranmaktan herifin iğrenç bir serseri
olduğunu bile bile


Dagur Sigurdarson
Çeviren: Talat Sait Halman

Sessizlikle Kuyular

Sessizliği dinlediğinde altın ormanların hışırtısı
ırmağın gür çağıltısı ve güz çalılarıyla koruların
son kokuları birbirine karışır
sessiz bir yas, ayla yıldızların aydınlığı.

Sessizliği dinlediğinde bilirsin ki bahar bitmiştir
ve senin ilkyazın hiç gelmeyecektir artık.
Yaz da gelmeyecektir, ama yolcu yolunda gerek.
Türküsüz yollar mı? Alacakaranlığın ayazın belirsiz yolları mı?
kısa ve yokuş yukarı mı? uzun ve ferah mı?

Hepsi aynı yere varır - korkuyla sorularla doldurur senin
yüreğini.
Sessizliği dinlediğinde duyarsın ormanın hışırtısını, ırmağın
çağıltısını,
derken sessizlik yitip gitmiş kuyuların ferahlığını getirir sana.



Olafur Joharın Sigurdsson
Çeviren: Talat Sait Halman

Koy Kanadını

Şiirimin üstüne koy kanadını
uzun yolun yolcusu küçük kuş
sabahtan akşama kadar.

Bahçemdeki çiçeğe yaslan, yıldız
bir an için zaman ve uzayda
sürüp giden yolculuğunda.

Ölüm ummanının kumsalından fışkıran
bir deli ot gibi kökleri büyüyenler
kımıldanıyor. Onun nerden geldiğini soran yok.


Jon Ur Övr
Çeviren: Talat Sait Halman

9 Eylül 2017 Cumartesi

Mermer

Göz kamaştıran YUNAN
Ve ROMA yüceliği
Toza dönüşür yeryüzünde.

Alır götürür bir gün
Onları esen rüzgar

Ben kalırım:
İnsan eli değmemiş gibi hiç
Beklerim
Yaratıcı ustamı.


Stein Steinarr
Çeviren: Ata Karatay

Duydum Yaklaşıyorlardı

Duydum yaklaşıyorlardı
alaca karanlıkta beklerken
yol üstünde tozlu yolda

Adam yürüyordu atı çekerek
eli sımsıkı tutmuştu yuları
sanki yularla büyümüştü eli

Kadın sarılmıştı çocuğa
öyle soluktu ki
geceye yaldızsız geceye doğru

Dedim ki sizler tıpkı
önceki gibisiniz
yolda bu göçmenler yolunda

ama sığınacak yer neresi
nereye saklanacaksınız
umudunuzla hepimizin umuduyla?

Hiçbir şey söylemeden baktılar bana
ve sonra silinip gittiler
geceye, karanlığa ve geceye


Snorri Hjartarson
Çeviren: Talat Sait Halman

Büyük Kervan

Bir bilen yok nerde başlamış yolculuk
Kim yönetir şu koca kervanı
Katılmışız alaya tümümüz noksansız
Kimimiz isteksiz, kimimiz oyuna katılır gibi

Çeşitli yükleriyle ağır ağır ilerlemede
En aşılmaz yollarda hayal katarı
Çağ çağ sürüklene sürüklene bir gidiş bu
Ve ölüm bu uzun yolculuğun tek amacı.


Tomas Gudmundsson
Çeviren: Ata Karatay