Şiir, Sadece: Ted Hughes
Ted Hughes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ted Hughes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Temmuz 2017 Perşembe

Karga Tünemesi

Karga bir küme dağ gördü sabahleyin, buram buram.
Denizi gördü
Omurgası loş, kıvrımlarında bütün dünya.
Yıldızları gördü, karanlıkta yitip giden bir duman, hiçlik
ormanında üretim yerlerini örten mantarlar, Tanrı ağusu.
Yaratılışın korkunçluğundan titredi.

Dehşetin verdiği görüntüde
Şu ayakkabıyı gördü, tabansız, yağmurdan sırılsıklam,
Yatıyor çölde.
Bir de çöp tenekesi vardı, dibi paslanıp delinmiş,
Rüzgarın oyun yeri, pis su birikintilerinde.

Bir de ceket vardı sessiz evin sessiz odasındaki karanlık dolapta.
Bir de yüz vardı, sigarasını tüttürmüştü alacakaranlık
pencereyle ateşin korları arasında.

Yüzün yakınında, bu el, hiç kıpırdamadan.
Elin yakınında, şu fincan.

Karga göz kırptı. Göz kırptı. Hiçbir şey olmadı.

Gerçeklere baktı da baktı.
Hiçbir şey kaçmadı gözünden. (Hiçbir şey kaçamaz ki).


Ted Hughes
Çeviren: Talat Sait Halman

Şarkı

Kadınım, kutsadığında ayın eğik kupası seni
Yumuşak ateş oldun bir bulut inceliğiyle;
Güç yıldızlar yüzdü göz yerine yüzünde;
Durdun yer ettim gölgende:
Döndün, buza döndü gölgen

     O Kadınım.

Kadınım, okşadığında deniz seni
Köpükten mermerden, ama-dilsiz.
Ne zaman açacak taş dikitini?
Ne zaman salıverecek dalgalar köpüğünü?
Ne ölüyorsun ne de dönüyorsun eve,

     O Kadınım.

Kadınım, yel öptüğünde seni
Ezgin yaptın onu denizkabuğu gibi.
İzliyorum suları ve yeli hala.
Yüreğim türkünü duyup kırılalı beri
Sevgililerinin çaldığı kötü amaçla,

     O Kadınım.

Kadınım, düşün yitirdiğimde seni
Ayın dopdolu elleri yıkıntı saçarak,
Denizin elleri dünyanın göğüslerinden karanlık,
Yelin geçtiği yerde dünyanın çürüyüşü,
Başım sevgiden yorulmuş durarak
Ellerimde ve ellerim dolu toprak,

     O Kadınım


Ted Hughes
Çeviren: Şavkar Altınel - Roni Marguli

Eylül

Oturup akşamları izliyoruz yayılan karanlığı yavaşça:
Hiçbir saat saymıyor bunu.
Yinelendiğinde öpücükler ve kollar sarıldıkça
Kim bilebilir zamanın nerede olduğunu.

Yazortası: iri, durgun sarkıyor yapraklar:
Bir yıldız gözlerin ardından,
İpek bileğin altından bir deniz, diyorlar:
Hiçbir yerde zaman.

Şimdi duruyoruz; uyamadı yaz zamanına yapraklar.
Saatlerin söylemesi gereksiz
Artık salt anımsadıklarımız var:
Başkaldırıyor dakikalar, ellerinde başlarımız

Başları gibi talihsiz Kraliçesiyle bir Kralın
Ayaklandığında budala kalabalıklar;
Ve sessizce sularına havuzların
Atıyor taçlarını ağaçlar.


Ted Hughes
Çeviren: Şavkar Altınel - Roni Margulies