Şiir, Sadece

22 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XXI

Gül be toprak, gül yüzüne
Öp elini çiftçinin.
Gül be güneş saz benize
Gül de güller açılsın.

Kahvede kâğıt açan avare
Şu duvarcı, arabacı, amele
Bel bağlamış yedi karış ömüre.

Biz de bakabilelim
Bir ışıklı pencereden.
Bize de pay düşmeli
Şehirlerden, caddelerden, denizden.

İnsan insan paylaşalım
Yaşamayı, komşuluğu, dostluğu
Bağdaş kurup yan yana
Bir sahandan yiyelim
Dünyamızın sofrasında.



Cahit Irgat
1947

19 Şubat 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XX

Bir bahar havası var
Mısralarımda,
Aşka insana dair.
Rüzgârlarım konuşuyor dağ başında
Kulelerde, ağaçlarda, camlarda
Biteviye insana
Yaşamaya, aşka dair.



Cahit Irgat
1947

17 Şubat 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIX

Yetişir kendimize acıdığımız
Bir topraktan bir toprağa
Nehir nehir boşalan
Ezilmişler, suçsuzlar
Yetişir kendimize acıdığımız
Affetmeyecek bizi bir gün
Çocuklarımız.



Cahit Irgat
1947

15 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XVIII

Ağlamayı unutarak yaşamak
Yeraltında, yer üstünde
Sevgi sevinç tarlasında
Aşk ve dostluk denizinde
Çocuklar gibi mağrur
Dertlerden uzak,
Başlamakta şimdi huzur
Kardeşliğe, muhabbete
Hürriyete inanarak.



Cahit Irgat
1947

12 Şubat 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XVII

Ben ezilmiş insanların
Acı çeken, sancı çeken çocuğu
Irgatların ırgatı.

Benim de bir gölgem var
Bu erguvan akşamda
Gönlü gözü ateş ateş
Yürür, ağlar, düşünür.

Bir şehir ölüsünde
Gözlerim yıldız yıldız
Ben'im zindan sokaklarda
Aydınlığı kapı kapı dağıtan.

Aynı toprak üzerinde yaşayan
Muhabbeti gel benden al
Bedava.



Cahit Irgat
1947

10 Şubat 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XVI

Acı çeken, sancı çeken
İnsanları seviyorum.

Aynı toprak üzerinde yasayan
Memur, çiftçi
Merhaba!
Bizim için yaşamak
Kaşın gözün arası
Bizim için yaşamanın
Tam sırası
Tam sırası.



Cahit Irgat
1947

8 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XV

Bu halin güzel değil
Benim dünyam, canım dünyam
Seni yıldız, seni yağmur, seni vatman, seni ekmek
Güneş kadar sevdiğim.

Yarın güzel olmalısın
Bu günden,
Yaşamak daha canlı
İsteyerek olmalı.

Ben dünyamın canevi
Yaşamayı seviyorum
Hürriyeti seviyorum.

Ölülere toprak lazım, bir avuç
Dirilere ekmek lazım, bir avuç
Önce insan ve ekmek
Sonra şarap ve sevgi
Aynı temel üzerinden.



Cahit Irgat
1947

5 Şubat 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIV

Yaşamamız hiç kimsenin hatırından geçmedi
Eridik eridik de
İnceldik iplik olduk
İğne deliğinden geçemedik.
Öl, dediler
Ölüverdik.

İstediğin renkte gel
İster arpa, çavdar, darı, buğday ol
Bize günde üç öğün gel.

Seni yağmur, seni güneş büyüttü
Damla damla, tane tane,
İnsan eli ekti biçti, yoğurdu
Avuç avuç, tekne tekne.

İnsanı deli ediyor kokun
Dünyamızda beş yüz milyon insan aç
Harp eden aç, etmeyen aç
Galipler aç, mağluplar aç
Kim kimden medet umsun
Baş tacımız, ekmeğimiz?



Cahit Irgat
1947

3 Şubat 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XIII

Anne girmem bu oyuncak dükkânına*
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.

Seviyorum söğüt dalı atımı
Tekme atmaz, ısırmaz.

Ben yaşamak istiyorum
Ağaç gibi sessiz, rahat.
Karınca kararınca değil,
Serile serpile boylu boyumca.

Anne girmem bu oyuncak dükkânına
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.



Cahit Irgat
1947



(*) İkinci Dünya Harbi'nde Yahudi çocuklarına savaş oyuncaklarıyla oynamaları yasaklanmıştı Almanya'da.

1 Şubat 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XII

Şimdi doğdun
Ne ağlarsın a çocuk?

Milyonların konuştuğu
Bir şehre doğdun.
Kardeşliği, sevgiyi
Yağmur boyu, arzu boyu
Yasayanlar şehrine.

Yedi dağın rüzgârı
Yağmur boyu, arzu boyu
Ekmek ekmek çocuk kokar.

Şimdi doğdun
Ne ağlarsın a çocuk?



Cahit Irgat
1947

29 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - XI

Hora tepen sıra dağlar
Omuz omuza,
Toprak değil, taş değil
Yüreğimden kopmuştur.

Bir dert halinde nehir
Boşalıyor denize
Nehir değil, deniz değil
Alın teri, gözyaşı.



Cahit Irgat
1947

27 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - X

Belediye reisinden emir var*
Mezarını herkes kendi kazacak.

Şimdi mevsim sonbahar
Çoğumuzun sünger çekti üstüne
Açlık, kıtlık, kolera.

İyi bilir ellerimiz
Kazma kürek tutmasını,
Kardeş yüzü sevmesini.

Karşımızda kara kış var
Mezarını herkes kendi kazmalı.



Cahit Irgat
1947


(*) Londra, 11. A.A. — Bugün Berlin'den alınan haberlere göre, Almanya'daki belediye başkanları bu kış soğuktan ve açlıktan ölmeye mahkûm yüz binlerce insan için şimdiden mezarlar kazdırtmak emrini almışlardır.
     — Gazeteler —

25 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - IX

Yolcu yolunda gerek
Beş kıtada nefes alan
Dümen neferi
Sen gününü gün eden
Beş kıtanın renk renk günahlarını
Ced boyu, ömür boyu
Çeken, duyan, yaşayan
Evladından evladına
Nur topu torununa taşıyan,
Harpte şehit
Sulhte şehit
Ve bilcümle harcanan,
Kirli mendil günleri
Yıkayıp yıkayıp da kullanan
Yolcu yolunda gerek
Bu hava yağar eser
Yolcu havası.



Cahit Irgat
1947

22 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - VIII

Hayran hayran acıyor
Gençliğime, halime
Şu mavi gök, mavi deniz, uçan kuş
İşe giden insanlar
İpimi çeken cellat.
Seni de seviyorum
İpimi çeken cellat
Biliyorum ekmeğin var
Boynumdaki ilmikte.



Cahit Irgat
1947

20 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - VII

Ben bir harp esiriydim
Bulutları seviyordum, hürriyeti seviyordum
İnsanları seviyordum, yasamayı seviyordum
Bulutları gözlerimden boşalttılar bir gece.

Yalan söylemeyen dünyada
Ben de yalan söyleyemem.
Ve ben şeffaf, tertemiz
Pırıl pırıl bağrıyorum:
Yetişir oltaya yem
Dile küfür olduğumuz,
Yetişir bozuk para gibi savrulduğumuz.

Gözlerim var, görüyorum :
Yarı çıplak, çırılçıplak
Ölülerle dolu toprak,
Ölüler sarmaş dolaş
Ölüler sivil, asker, ihtiyar
Ölüler buram buram
Nefret kokuyor.


Ve dilim var, söylüyorum :
Benim de altçenemi
Gözlerimi alacaklar belki de
Yaşamak ve hürriyet istedim diye
Ve belki de bir sabah
Gün doğmadan az önce
Heykelim dikilecek
Bir darağacına.



Cahit Irgat
1947

18 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - VI

Ben bir harp esiriyim
Korku, tehdit, sefalet var
Bu şehrin havasında,
Bu şehrin mahzenleri
İrin kokar, kan kokar
Şehrin mahzenlerinde
Cinayet var, ölüm var.



Cahit Irgat
1947

15 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - V

Giden gitti, kalana sabır
Bu kara kışlara, açlığa sabır
Sabır sürgündeki, zindandaki dostlara
Yeni bir gün doğuyor.



Cahit Irgat
1947

13 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - IV

Selam alın teriyle ekmek yiyen herkese
Selam bu günü hazırlayan ölüye
Selam saçlarından asılan
Tabanından çivilenen diriye.
Selam seksen ayak merdivenli
Kara yüzlü binanın
Üst katından atılan
Berrak gözlü
Paramparça cesede.



Cahit Irgat
1947

11 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - III

Kedere döndü deniz
Denizin gözü bizde.

Sahil boyu meyhane
Bir ceset yaklaşıyor sahile
"Bu gelen kimin dostu?
İmanım,
Bu gelen kimin dostu?"

Bu gelen benim dostum
Öldürüldü ve atıldı denize,
Yasamak istediği şehre dönüyor.



Cahit Irgat
1947

6 Ocak 2021 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 2 - I

Gemi azıya al da konuş
Konuş, canım efendim
Bu göklerin altında
Duvarların ardında
Kaybedilmiş insanlar var.

Konuş benim altın sesli şairim,
Onlar da öğrenirler
Yaşamayı sevmeyi
Ekmek şiir, insan şiir
Toprak şiir koktukça.



Cahit Irgat
1947

4 Ocak 2021 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - XIV

Ve bir nefer çıldırmış
— "Babam" diyor
Şu nar ağacı,
Geçen harpte ölen babam.

Ve bir gazi soruyor :
— Kaç dostumun kanındasın
Nar?
Kan kardeşi bir halin var
Gelincikle
Kızılcıkla
Karpuzla.

İçin seni, dışın bizi yakıyor
Kan ağlıyor içimiz
İçimiz karpuz içi
Gelincik ve kızılcık kokuyor.

Her tanende bir dostumun kanı var,
Ömrümüz gübre olsun
Helal olsun köküne,
Kanımızdan, terimizden şerbet ol
Serinlet yüreğini dünya mahkûmlarının
Her yetime, her yoksula
Sebil ol.



Cahit Irgat
1947

1 Ocak 2021 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - XIII

Birer birer dert yanıyor Gaziler :
— Biz ne kazandık bu harpte?

— Bir çift pabuç kâr etti
Kesilen ayaklarım,
Ama siyah gözlük lazım
Görmeyen gözlerime.

Bir ağızdan söyleniyor şarkılar :
— Şimdi yabancısıyız
Yaşadığımız toprağın
Ellerimiz, gözlerimiz, bacaklarımız
Toprak olduğu halde.



Cahit Irgat
1947

31 Aralık 2020 Perşembe

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - XII

Yalan söylemiyor bu dünya
Dostlarımı ensesinden vurdular,
Bazımız kırbaç altında öldü
Bazımız harp meydanında
Ve bazımız gün doğmadan az önce
Heykel gibi
Saf saf
Sıra sıra
Darağaçlarında.



Cahit Irgat
1947

30 Aralık 2020 Çarşamba

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - XI

Beni hudut boyunda
Bir top sesi ayırdı
Pembe rüyalarımdan.

Bir kere harbe girdim
Milyon kere can verdim
Bir çılgınlık nöbetinde
Cinayetler işlendi.



Cahit Irgat
1947

28 Aralık 2020 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - X

Adımızı nafakaya satamıyoruz
Satamıyoruz efendiler
Satamıyoruz,
Namus belası.



Cahit Irgat
1947

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - IX

Meyvesini esirgeyen ağaca
Omuz veremiyoruz,
Bunun için adımız kötüye çıktı,
Tecrit kamplarında çıldırdı
İşçiler, talebeler, genç kızlar.



Cahit Irgat
1947

25 Aralık 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - VIII

Unuttular kullarının kölelerinin
Bir gün torunları olacağını
Bir gün saban peşinde
Bir gün odun keserken
Bir gün hamur yoğururken
Değirmeni, fabrikayı ve dünyayı döndürürken
"Anacığım babacığım" diyeceğini
Dünya çocuklarının.



Cahit Irgat
1947

21 Aralık 2020 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - VII

Nedir bizim günahımız?
Bu değildi alnımızın yazısı,
Anamızdan doğar doğmaz.

Sonu gelsin bu sabrın
Sabır dedik, kalbimize taş bastık
Kaldırımlar döşedik
Kalbimizin üzerinden geçtiler
Ağalar, efendiler
Kul etti
Köle etti
Bir hırkaya
Bir lokmaya
Anamızı
Babamızı
Ecdadımızı.



Cahit Irgat
1947

18 Aralık 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - VI

Nasıl unutuluruz
Yerle gök'ün arasında?
Gün oldu şarkımızı tok ağızlar mırıldandı
Şarkımızı tok ağızdan gün oldu rüzgâr aldı
Gün oldu yağmur aldı
Deniz aldı, dağ aldı
Kalbimizi dost eline vermişiz.



Cahit Irgat
1947

14 Aralık 2020 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - V

Sizin için dile geldik fakirler
Sizin için dönüyor bu değirmen
Tez olun dostlar, tez olun
Herkesin dolaştığı bir bahçeye girelim
Arpa boyu zaman kaldı
Şehrin çıldırmasına.

Sabır zehir ömürlüm
Arpa boyu zaman kaldı.



Cahit Irgat
1947

11 Aralık 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - IV

Çıldırmak işten değil
Ağzımızdan dilimizi çaldılar
Cebimizden paramızı
Alnımızdan terimizi
Ve renk renk ayırmadan
Gözlerimizi.



Cahit Irgat
1947

7 Aralık 2020 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - III

Bu şehrin insanları fakirdir
Sizin için dile geldik fakirler
Biz on parmak kadar dostuz sizinle.

Şehrin havasında homurdanma var,
Duy ve katıl şarkısına bu şehrin
Sen dünyayı omuzunda taşıyan
Sen yeraltı Sen yeryüzü insanı,
Bir lokmaya bütün sabır
Bir lokmaya bütün kahır
Canlarını dişlerine takmış insanlar
Bir lokmaya.

İssiz güçsüz
Evsiz barksız
Dili yok kalabalık
Sokaklar, caddeler, meydanlar dolusu
Biz şehirde, biz denizde
Biz tarlada, fabrikada
Satılıyoruz,
Haraç mezat
Bir lokmaya.



Cahit Irgat
1947

4 Aralık 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - II

Biz insanlar
Bir avucun
Beş parmağı kadar kardeş
Boyun eğmiş, razı olmuş
Gömülmüşüz çamuruna alın terinin
Mayasına hamuruna kara ekmeğin.

Fabrika bacaları çatlayacak hırsından
Sefaletler, felaketler ve kötü niyet
Her gün götürüyor içimizden birini
Şu fabrika, şu vapur, lokomotif düdüğü
Şarkısını tekrarlıyor ezilmişler şehrinin.



Cahit Irgat
1947

30 Kasım 2020 Pazartesi

Rüzgarlarım Konuşuyor - Bölüm 1 - I

Birdenbire çıldırmaya başladı
Komşunun bahçesinde ağaç
Vapur, meydan, lokomotif.

Fecirle ürperdi şehir
Açtı çocuk gözlerini
Gök mavisi camlardan
Masmavi gökyüzüne
Anasını görmeden
Müşterinin koynunda
Çıktı mektep yoluna
Umumhane kapısından

Ve denize bağlanan sapa yollardan
Koşar adım gidiyor
Fabrikaya, rejiye
Uykuya döşeklerde doymayan
Kara bahtlı çocuklar.



Cahit Irgat
1947

27 Kasım 2020 Cuma

Rüzgarlarım Konuşuyor - İthaf

Bu şiirler istila görmüş şehirlere
ve İkinci Dünya Harbi'nin
sefaletlerine dairdir.


Niçin yasadığını, öldüğünü bilmeyen
Dert çeken dost
Çürüyen dost,
Sizin için söylüyorum
Milyonlarca harp ölüsü adına
İyiliğin, kardeşliğin, ümidin
Aynı hakkın, hürriyetin
İnsanlığın şarkısını.



Cahit Irgat

23 Kasım 2020 Pazartesi

Bu Şehrin Çocukları

Usanç geldi arpa boyu sevinçten,
Bu dert bize yakışmıyor
Biz bu şehrin çocukları
Bu dünyanın mayası
Ekmeğinin kölesi
Ekmekten aziz insan,
Bu dert bize yakışmıyor.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

20 Kasım 2020 Cuma

Gözlerini Güneşe Çevir

Gözlerini güneşe çevir
Üzümler kıskansın gözlerini
Bitmedikçe açlığımız
Derdi oldukça insanların
Dinlemekten usanmadan
İki kere ikinin dört ettiğini unutmadan
Âdem'le Havva'ya taş çıkartalım.
Azalmasın harareti güneşin
Güneş içime benzer
Kızıl kumrularla dolu.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

16 Kasım 2020 Pazartesi

Geri Dönen

Geri dönmez, dediler

Rüzgâr gibi, doludizgin
Aşıverdi bir sabah
Şu kızıl dağlarını
Doğduğu şehrin

Toprakta bir sevinç var, diyordu
Yaşamak için,
Ölüler gönderdiler beni buraya,
Size selamları var;
Ödünç bacak istiyorlar
Geri dönmek için

Kimse umursamıyor,
Ölüler gülümsüyor
Bembeyaz dudaklarla.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

13 Kasım 2020 Cuma

Şehirler

I

Bütün şehirler güzel
Yorgun sokaklar terli,
Ekmeğini taştan çıkaran çocuklar
Sabahçı kahvelerde harap orospular
Yaşadığımız günlerce
Derdimizle mest,
Islıklarımız sarmaş dolaş, ahbabız
Her taşın altında biz varız.


II

Burçlarda insanlar kaynaşmakta
Karda kalıbı çıkmış civanmertler
Toprağı karış karış hesaplaşmakta,
Kar yağıyor şehrin meydanlarına
Şehrin meydanlarında kurşunlarımız ıslık çalıyor
Eli silah tutan çocuklar dövüşüyor anaların safında
Atlarımızın narası şarkısı oldu şehrin

Bütün şehirler güzel
Bütün şehirler bizim
Rüzgârında soluğumuz
Yağmurunda gözyaşımız
Ekmeğinde hamurumuz var,
Bütün şehirler güzel
Deniz kokan kenar mahalleleriyle
Kıvrak kahveleriyle, tersaneleriyle
Bütün şehirler güzel
Bütün şehirlerde biz varız.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

9 Kasım 2020 Pazartesi

Toprakta

Aynı renkte üstümüzde
Altımızda aynı toprak
Ve toprakta ölüler.

Ölüler, sorun yaşayanlara
Niçin ayrı gömüldüğünüzü.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

6 Kasım 2020 Cuma

İyiliğimiz

Bütün insanlar iyi
Hakkı değirmenden alır
Suyu dereden gelir
Kolay kolay sövülür
Sonra eller öpülür
Bütün insanlar iyi.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

2 Kasım 2020 Pazartesi

Misafir

Ne havada bulutum
Ne denizde balık,
Ben bir ana rahminden
Yaşamaya gelmişim
Bu güzelim dünyaya



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

30 Ekim 2020 Cuma

Piyaz

Ne ahmak adamım ben,
Bahar gelmiş
Bihaberim,
Baharla süslenmişsin
Ölümüm senden olacak piyaz,
Ahbaplık berdevam
Dostluğumuz bir yıl daha uzadı
Ölümüm senden olacak
Garanti.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

26 Ekim 2020 Pazartesi

Verebilsem

Yeryüzünde servetim yok,
Balığınsa denizler
Balıklar benim,
Benim bu gökyüzü, yıldızlar
Sokaklar benim,
İnsanlar tanıdık
İnsanlar kardeş;
Bir de verebilsem verebilsem
Gökyüzünü, güneşi
Sokakları veririm.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

23 Ekim 2020 Cuma

Memnunuz

Memnunuz günümüzden,
Hevenkler saadetimizi yüklenmiş asılı durur
Evlerimiz toprakta rahat oturur
Gölgeleri mendil gibi serip altımıza
Gazete bekliyoruz,
El sallayıp gelen geçen katara.
Mesuduz,
Yeter ki cinayetler işlenip insanlar eksilmesin
Gelsin insanlardan saadet haberleri
Ağaçlar kadar rahatız toprakta.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

19 Ekim 2020 Pazartesi

Mahzun Geçen Benim

Mahzun geçen benim
Manavların önünden
Benim dolasan gece vakti
İşsiz, güçsüz, yataksız.
Polis de laf etmese abeylik edip
Kolumu bağışlarım alimallah
Çifti çeyrek salatalığa.
 
Sabah olur ayılırsın
Sabah yaklaştı evlat.

Çok işim var yapılacak
Dört yol ağzında,
Şoförlerle, vatmanlarla iyi anlaştık.
 
Gözümün her bakışında
Bir can yoldaşı var,
Dört yolun can damarı benim elimde,
Ey bu şehri omuzunda taşıyanlar
Dostsunuz,
 
Ne güzel şey canlı canlı yaşamak
Kaynaşan bir meydan ortasında. 


Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

16 Ekim 2020 Cuma

Kenar Asfalt

Geniş meydanların çocuğu
Pırıl pırıl gazinolar
Başkalarına mahsustur,
Bir göz atıp geçiver
Kenar asfalttan
Asker türküleri geliyor bak
Taş kışlalardan.


 
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

12 Ekim 2020 Pazartesi

Sensiz De Yaşanılır

Kurbanıyım bu şehrin
Yolda şarkı söylemeyi
Ağlarken küfretmeyi
Dert çekmeyi öğretti bana,
Tutkunum taşına toprağına bu şehrin.

Tutkunum güneşe göbek atan
Çingene çocuklarına,
Meyveler müjdeleyen
Nar ağaçlarına,

Sensiz de yaşanılır bu şehirde.



Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları

9 Ekim 2020 Cuma

Çıldırtma Beni

Kes bu hasret türküsünü,
Çıldırtma beni.
 
Bilirim ömrümün niçin harcandığını
İçin için kaynadığım besbelli,
Besbelli gözlerimden
Kıl üstünde yaşadığım.
 
Ömür törpüsü, sırat köprüsü
Bu dört duvar arası.
Ölümlerden ölüm beğendirmeyin
Kırk satıra da razıyım
Kırk katıra da razıyım.
 
 
Cahit Irgat
Bu Şehrin Çocukları