Şiir, Sadece

17 Aralık 2014 Çarşamba

Hugh Selwyn Mauberley XII

12. 

Kabuğundaki kalçalarıyla Daphne
Esnetir yapraksı ellerini bana doğru, -
Öznel olarak. Doldurulmuş saten salonda
Beklemekteyim Lady Valentine'ın emirlerini,

Bilerek ceketimin her daim
Tam olarak modaya uygun olmadığını
Uyarmak için, O'nda,
Sürekli bir arzuyu;

Kuşkuluyum, nasılsa, değerinden,
İyi bir sabahlığın tasvibinden,
Yazınsal çabadan,
Fakat Lady Valentine'ın çağırmasından asla:

Şiir, O'nun fikirlerinin sınırı,
Kenar, belirsiz, fakat daha alçakla daha yükseğin
Bir sonu olduğu başka katmanlarla
Karışmak için bir araç;

Lady Jane'in dikkatini çekmek için bir çengel,
Tiyatroya doğru bir modülasyon,
Devrim durumunda da,
Olası bir arkadaş ve teselli edici.

Rehberlik et, öbür taraftan,
"En yüksek kültürlerin beslendiği" ruha
Gitmesi için Doktor Johnson'un geliştiği
Fleet Sokağı'na;

Bu geçidin yanında
Pieria güllerinin yetiştirilmesinin
Yerini aldı hayli zaman önce
Çorap dükkanı.


Ezra Pound

Her Durumda Savaştı Bunlar

Her durumda savaştı bunlar
ve kimi inanarak
pro domo, her durumda ….

Öldü bazıları, pro patria,
yürüdü dikerek gözünü cehenneme
inanarak yaşlı adamların yalanlarına, sonra inanmayarak
geldi vatanına, yalandan bir vatana,
onca aldatmanın vatanına,
eski yalanların ve yeni rezaletlerin vatanına;
tefecilik çağlarca yaşlı ve çağlarca semizdi
ve yalancılar piyasadaydı.

Hiç olmadığı kadar cüret, hiç olmadığı kadar israf.
Genç kan ve yüce kan,
elma gibi yanaklar, ve güzel vücutlar;
hiç olmadığı kadar metanet
hiç olmadığı kadar açıksözlülük,
eski günlerde hiç söylenmemiş düş kırıklıkları,
isteriler, siper itirafları,
ölü karınlardan yükselen kahkaha.


Ezra Pound

Historion

Şimdiye dek kimse yazmaya yeltenmedi bu şeyi,
Ve fakat biliyorum ara sıra içimizden
Büyük adamların ruhlarının nasıl geçtiğini,
Ve kaynaşmışız onların içinde, ve sadece
Ruhlarının yansımaları değiliz bizler.
Böylelikle Dante'yim ben bir ara
Ve bir Francois Villon'um, baladların efendisi ve hırsız,
Yahut öyle kutsal kimseler olurum ki, ismimin karşısına
Dine küfretti yazılmasın diye, bunları yazmamam gerek;
Bir anlıktır bu ve geçip gider alev.

Sanki tam ortamızda yarı saydam bir küre
Korlaşır, erimiş altın, işte o “Ben”im
Ve bunun içinde bazı endamlar aksettirir kendilerini:
İsa, ya da Yuhanna, yahut kanaatkar Floransalı;
Ve boş uzay üstüne
Bir endam konulmamışsa,
Bırakırız o zaman büsbütün varlığımızı bir süreliğine,
Ve bunlar, Ruhun Ustaları, sürdürür yaşamayı.


Ezra Pound

Alba

Vadideki zambağın solgun ve ıslak
yaprakları kadar soğuk

Yanıma uzandı, şafakta


Ezra Pound

16 Aralık 2014 Salı

Aşka Övgü

Bu aydın gecede öyle mutluyum ki;
Sonsuz bir hazzın yatağında saadetin
Kaç kelime konuşulur bilmem, şamdanlar altında,
Ama bir boğuşmadır başlar ışıklar kararınca
Şimdi üzerime geliyor çıplak göğüsleriyle,

Bir yanda sereserpe geceliği;
Uyuyan gözkapaklarıma dayıyor dudaklarını,
Aralık ağzından duyuyorum "uyuşuk" dediğini,
Ne kadar kucaklaştık, ne kadar değişti kollarımız.
Kimbilir kaç defa birleşti dudaklarımız.
"Sakın dönmesin Venüs'ün aydınlığı karanlıklara,
Gözlerimle buluruz biz aşkı yoksa...
Helen'i çırılçıplak kaçırmadı mı Paris, Menelaus'un koynundan,
Endymion'un çıplak bedeni değil mi Diana'yı kafesleyen."
-Ya işte böyle bu hikâye, başlayıp biten.

Kaderlerimiz birleşirken, bir yanda aşkla dolduruyorduk gözlerimizi
Özlenen bir gece geliyordu üstümüze
Ve ışıklar diyorduk bir daha dönmesin
Tanrılar zincire vursunlar ikimizi
Ki günışığı artık çözemesin.
Şaşarım aşkın çılgınlığını zamana bağlayanlara
Yağız atlar sürüp gidecek güneş,
Toprak buğday arpadan,
Sular yürüyecek çeşmelere
Balıklar kuru derelerde yüzecek
Yüceliği bilininceye değin aşkın.

Varken elimizde bir fırsat, durdurmayın meyvasını hayatın.
Bakarsın kuruyan çiçeklerin yaprakları düşer.
Ve saplarından sepet örerler,
Bugün geniş havasını alıyoruz aşkların
Yarın bizi de kapatacak kader.
Gerçi bütün sevgini veriyorsan da
Gene de az veriyorsun sayılır.

Bu acılarımı değiştirmem mümkün değil.
Onunla sona erecek ömrüm,
Ama böyle geceler yaşatsak bana her daim
Yıllar boyunca uzar gider yaşamam.
Birçok geceler sürsem böyle
Tanrı olurum ben de zaman içinde.


Ezra Pound

Atthis

Ruhun senin
Doygunluktan ince,
Atthis,
Ah Atthis,
Dudaklarını özlüyorum,
Dar memeleri.

Sen hırçın,
Sen el değmemiş.


Ezra Pound

Bahçe

Duvara savrulmuş bir ipek çilesi gibi boşalmışçasına
Tahta bir çit boyunca yürüyor bir patikasında
Kensington bahçelerinin,
Dokunsalar dağılıverecek sanki
öylesine kurumuş ki içi.
Aksi gibi nereye çevirse başını
O mundar, o yedi canlı, topuz gibi çocukları ayaktakımının,
düşün, bu piçlere kalacak yarın dünya!

Geçmiş ondan üremek de, üretmek de.
Güzel ama, ağır bir kokuya benziyor can sıkıntısı.
Biri gelsin yanına konuşsun istiyor han'fendi.
Hani korkmuyor da değil, belli,
ben işleyeceğim diye bu densizliği...


Ezra Pound

Bir Kız

Ağaç ellerime girdi,
Özü kollarıma sızdı,
Büyüdü ağaç göğsümden aşağı
Uzandı kollar gibi dalları benden.

Ağaçlarsın
Yosunsun sen,
Menekşelersin üstünde yel esen,
Bir çocuksun şu kadar,
Ama saçma gelir âleme bunlar.


Ezra Pound

Canto L

"Devrim" dedi Bay Adams "oluştu
kafalarında insanların
Lexington'dan on beş yıl önce",
Peter Leopold'un zamanıydı bu
Kont Orso cenapları ve soyunun
soyundan gelen oğlu ve elbette yöneticisi
sivil ve suçluluk adaletinin adı geçen yerde

Medici'ler tahta çıkıtğında borç 5 milyon
indiklerinde on dört milyon
ve faizi en iyi geliri yiyip bitirdi

ilk aptallık yün bükme makinaları kurmaktı
İngiltere ve Flandr'da
sonra İngiltere ham yününü vermedi, ve bu
takası dondurdu
1750'de kökünü kazıdı sanatların
ve Leopoldo vergileri indirdi
"Un" abbondanza che affamava" olduğunu anladı*
diyor Zobi
Leopold borç faizlerini de indirdi
ve Cizvitleri kapı dışarı etti
ve Engizisyona son verdi
1782
Ve Bay Locke'un faiz üzerine
denemesini getirdiler
ama Cenova ticareti elimizden aldı ve Livorno
İngiltere'ye barış antlaşmasını sürdürdü Livorno'nun zararına
yani Livorno Ticareti zarara uğradı
Te, admirabile, o VashinnnTTonn!
Livorno malı Cenovalıların kıçına sokuldu
sözüne ve antlaşmasına bağlı kaldı çünkü Toskana
Voi, popoli transatlantici admirabili!
dedi Zobi, altmış yıl sonra.
"Konudan biraz ayrılmamızı bağışlayın" dedi
Amerika kızımızdı bizim ve uygarca erdemleri var VashiNNTonn'un.

ve Leopoldo devlet borçlarının üçte ikisini azaltmayı düşündü
yürürlükten kaldırmak için
ve sonra onu imparator yaptılar
cehennemin batağına, Viyana'nın çamuruna,
Avrupa'nın göbeğine, tüm kafa kötülüklerinin
kara deliğine, Franz Josef kokan o özel yere,
mutlak çürümüşlük içindeki Matternich'in pisliğine,
soysuzlaştırılmış döller arasına,

Ama Ferdinando bir Anschluss çıkardı ve Paris infilâk etti

"dinsel denen kimi uygulamalar" dedi Zobi
"ekonomik konularda deney eksikliği"
Altıncı Pius enayilik papası, hiçbir Yahudi Tanrı
tutmazdı ONU iktidarda.
Bu yüzden MARENGO zamanında ilk Konsül
Şöyle yazdı: Ben barış bıraktım. Savaş buldum.
Sınırlarınız içinde düşmanlar buldum
Toplarınız düşmana satılmış
1791, temsili hükümetin sonu
18.Brumale, Kasım'ın 10'u
14 Haziran, 1800 MARENGO
Mars, demek burada, düzen demek
o gün yenenlerle birlikte
kötülüğe karşı
m.s. 1800
faiz yüzde 24
ve dedikleri gibi "ticaret yavaşladı"
1801 triomvirler Leopoldinler gibi olmak istediler.
Portoferraio'da eski muhafızların bini
ve yılda iki milyon, ve bunun yarısı
İmparatoriçe'ye geri verilebilir
Elbe'den
iklimin ılıklığı
ve yabancı uyrukluların inceliği için
bir İngiliz gemisinden indiler
Ve Ferdinando Habsburg (ama Lorraine soyundan)
ailenin temiz yanının gerçek adı bu
borçsuz bir devleti geri aldı
kasalar boş
ama devlet borçsuz
İngiltere ve Avusturya despotlardan yanaydı ticaretle bir
düşünerek
Papa'yı yeniden başa geçirdiler ama
cumhuriyetler kurmadılar: Venedik, Cenova, Lucca
ve Polonya'yı böldüler ruhlarında sömürü
ve ellerinde kanlı baskı
ve köpoğlusu Rospigliosi,
Toskana'ya geldi eski Toskanalıları köle yapmak için.
. . . . İngiltere tahtında . . . . Avusturya tahtında
Ruhlarında sömürü ve kafalarında karanlık
ve boşluk, dört George de yağlı şişmandı
Ve İspanya'da pislik vardı, Wellington'da bir Yahudi pezevengiydi
ve etkilediklerini bilmeyecek ölçüde beyinsizdi.
"Dükü bırakın, altın peşinden koşun!"
Ruhlarında sömürü ve yüreklerinde korkaklık
Kokmuşluk kafalarında ve çürüme
İki yara yanyana işledi, Gentz ve Metternich,
cehennem dışkısı Metternich
Bugünkü gibi pislik kokuyordu
"Incostante gemisinden"
cehennem kusmasına karşı yüz gün
Umut, Mart'tan Haziran'a tükürdü
Yok, eyerinden
Grouchy gecikti
Bentinck'in sözü, elbette,
tutulmadı İngilizlerce. Cenova Sardunya egemenliğinde. Umut
Cannes'dan sıçradı, Mart, Flandr'a.
"Değil bu"
dedi Napolyon, "o pis anlaşma yüzünden
ama Zeitgeist'a karşı çıkmak için bu! Yıkımım oldu benim,
Çağıma karşı gidişim, geriye dönerek"

OBIT, aetatis 57, D.Alighieri'den beş yüz yıl sonra.

Değil, herhalde, il sesso feminineli'yi en çok süsleyen
ve bizim onu beğenmemize yol açan şey için, söz etmeleri Marie da Parma'dan
dul karısından onun.
İtalya sonuna dek soyutlamalara uğradı. 1850, diye yazıyor Zobi,
Parlak soyutlamaları izleyerek.
Mastai, Pio Nono. D'Azeglio sürgüne gitti
ve böylece Ekim'in 30'unda Lord Minto
Arezzo'daydı (sanıyorum ki Bowring ondan önce oradaydı ve
kalabalık EVVİVA diye bağırdı
Evviva Tarife Anlaşması
ve Minto Evviva Leopoldo diye bağırdı
Evviv' INDIPENDENZA, bu yeni Leopoldo'ydu
oysa Minto yavaşlıktan ve güvenlikten yana.

Lalage'ın gölgesi freskonun dizlerinde dönüp duruyor
Ve kayboluyor Dirce'nin gölgesinde
ve şafak çakılmış ve kımıltısız duruyor
yalnız biziz ikimiz devinen.


Ezra Pound


* Bir yanda bolluk, bir yanda açlık.