Şiir, Sadece: Antonio Machado Şiirleri
Antonio Machado Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Antonio Machado Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Kasım 2017 Cumartesi

Ayrılış

Eğer ölürsem,
Bırakın açık kalsın balkonum.

Küçük oğlan portakal yiyor.
(Görüyorum balkonumdan.)

Rençber buğdayları biçiyor.
(Duyuyorum balkonumdan.)

Eğer ölürsem,
Bırakın açık kalsın balkonum.


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

Santiago

Yağmur yağar Santiago'ya,
Sevgilim, aşkım benim.
Gölgelerden parlar güneş,
Ak çiçeği göklerin

Yağmur yağar Santiago'ya
Karanlık akşamlar.
Gümüşlerin, uykuların çimeni
Boşalmış ayı kaplar.

Taşların ağıdıdır
Sokakta yağmur sesi.
Savrulur rüzgarlarda
Denizin külüyle gölgesi.

Denizin külüyle gölgesi,
Hepsi çok uzaktalar.
O günlerin suyu şimdi
Yüreğimde kımıldar.


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

Güle Kaside

Gülün
aradığı yoktu doğacak günü:
ölmeyecek gibi dalında,
başkaydı peşine düştüğü.

Gülün
ne bilimdi ne gölge düşündüğü:
ten ve düş sınırı,
başkaydı peşine düştüğü.

Gülün
aradığı yoktu gülü.
Kımıldamadan gökte
başkaydı peşine düştüğü.


Antonio Machado
Çeviren: Sait Maden

Olağanüstü Aşka Gazel

Bütün kireciyle
kötü kırların işte
bir aşk sazına dönmüştün, ıslak bir yasemine.

Güneyle ve aleviyle
kötü günlerin işte
bir kar uğultusu kesilmiştin içimde.

Gökler ve korlar
zincir takıyor ellerime.

Kırlar ve göklerse
kırbaçlardı ne kadar yara varsa gövdemde.


Antonio Machado
Çeviren: Sait Maden

4 Ekim 2017 Çarşamba

Granada'da Cinayet

I.

Namlular arasında yürüyordu gördüm,
O uzun caddenin tam ortasında
İlerde, bir ıssız tarla beliriyordu,
Erkenci yıldızlarla, gündoğumlarının beklediği
Sonra silah sesleri ve Lorca öldürülüyordu,
Gün doğuyordu, son nefesini verdiği an
İdam mangasının buz kesilmiş yüzünde
Bir korku vardı ki; çağların tanımladığı
Kapatıp gözlerini sözde duaya durdular,
Lorca'nın cesedinde ölümsüzlük başlıyordu,
Kana bulanmıştı alnı, elleri, gövdesi
Ah, Granada'da cinayet işleniyordu,
Granada'da, onun bir şair gibi sevdiği
Lorca, Granada'da can veriyordu.


II.

Gördüm, o caddede, ölümle birlikte yürüyordu,
Yüzünde izi bile yoktu o tanımsız korkunun
Güneş neredeyse parlıyordu, çekiç sesleri başlıyordu doklarda,
Demir ocaklarında, madenlerde
Garcia Lorca, birden, ölüme sesleniyordu,
Ölüm Lorca'yı dinliyordu:
"Dostum, senin sesindi, o ölümcül palmiyelerden kopan
Mısralarında yankılanan daha dün,
Senin soğuğundu, şarkılarımı donduran
O elindeki araktı benim alınyazım
Dinle, tenimin şarkısını, sende olmayan
Şu gözlere bak, sende olmayan
Bak sende olmayan, şu dağınık saçlara
Hep eskisi gibi gene, sensin gene ölüm,
Seninle yapayalnız başlamak sonsuza,
Okşarken rüzgarıyla son defa Granada."


III.

Gördüm işte, şurada yürüyordu
Kardeşlerim, dostlarım, yiğitlerimle
Bir şair için şu anıt yüceliyor
Elhamra'da, taşların, düşlerle yoğrulduğu
Suların ağladığı, bir çeşmenin üzerinde,
Bir ses derinden, "Cinayet" diyordu,
"Granada" diyordu, "Granada" diyordu.


Antonio Machado
Çeviren: Engin Aşkın

Aşkım Mı?

Aşkım mı?.. Söyle bana anımsar mısın
bu yumuşak kamışları,
bükülgen ve sarı,
derenin kurumuş yatağındaki?

Anımsar mısın gelinciği
kırların üzerinde kara bir tül gibi
yazın kavurup bıraktığı
solgun gelinciği?

Anımsar mısın donmuş güneşi,
alçak gönüllü, sabahleyin,
ışıldayan ve titreyen güneşi
buz tutmuş bir çeşmenin üzerinde?


Antonio Machado
Çeviren: Eray Canberk

Gözlerinde

Gözlerinde bir giz yanıyor, el değmemiş
kızıl yonca, can yoldaşım benim

Nefret ya da aşk -bilir miyim bunu?- kara sadağının
bitmez tükenmez ışığında

Bedenim gölgeye serilene ve sandalların kuma gömülene kadar
sen benim yanımda olacaksın.

-Susuzluk mu yoksa yolumun üstündeki su musun sen?
Söyle bana el değmemiş kızıl yonca, can yoldaşım benim.


Antonio Machado
Çeviren: Eray Canberk

3 Ağustos 2017 Perşembe

Ignacio Sanchez Mesias İçin Ağıt

IV. Artık Olmayan


Boğa bilmiyor seni, incir ağacı da,
Ne atlar, ne de evindeki karıncalar.
Çocuk da ikindi de bilmiyor seni,
Çünkü başladın artık yaşamamaya.

Taşın arkası bilmiyor seni,
İçinde çürüdüğün kara atlas da.
Sessiz anıların bile seni bilmiyor,
Çünkü başladın artık yaşamamaya.

Beyaz böceklerle gelecek sonbahar,
Sisli üzümler, kümelenmiş dağlarla,
Kimseler bakmayacak gözlerine senin,
Çünkü başladın artık yaşamamaya.

Çünkü başladın artık yaşamamaya
Bütün ölüleri gibi yeryüzünün,
Bütün o unutulmuş ölüler gibi
Durmaktasın cansız köpekler yığınında.

Kimse bilmiyor seni. Ama ben söylüyorum,
Yüzünü, olgunluğunu söylüyorum çağlara,
Ölüm tutkunu senin, ölümün seçmesini,
Hüznünü söylüyorum kahraman gülüşünün.

Uzun sürer doğması, eğer doğarsa,
Senin gibi kıyasıya yaşayan bir Endülüs'lü;
İnleyen kelimelerle söylüyorum inceliğini,
Anıyorum üzgün yeli zeytin ağaçlarında.


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

2 Ağustos 2017 Çarşamba

Sezilmemiş Aşka Gazel

Karnındaki karanlık manolyanın
Kimseler anlamadı kokusunu.
Acıttığını kimseler bilemedi
Dişlerinle sıktığın o aşk kurşunu.

Binlerce Acem tayı uykuya yattı
Alnının ay vurmuş alanında,
O senin kar düşmanı göğsünü
Kucaklarken dört gece kollarımla.

Bakışın, tohumların solgun dalıydı
Alçılar, yaseminler arasından.
Aradım vermek için yüreğimde
O fildişi mektupları her zaman diyen,

Her zaman: acımın bahçesi benim
Gövden her zaman, her zaman şaşırtıcı
Damarlarının kanıyla dolu ağzım,
Ağzın ölümüm için söndürdü ışığını.


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

Başka Bir Anlatım

Şenlik ateşleri yerleştirir boynuzlarını
Çıldırmış bir geyiğin ikindi tarlasına,
Gittikçe yayılır vadi. O küçük rüzgar
Sıçrar bayırlardan bayırlara.

Hava kristalleşir duman altında
- Kedi gözleri gibi sarıdır, hüzünlüdür -
Ben dallardan yürürüm gözlerimde,
Dallar, ırmaklardan yürür.

Gelirler bana, gerçek şeylerim benim,
Aynı ezgileri tekrarlayarak.
Burada, bu ikindi sazlıklarında
Ne garip Federico adında olmak


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

Ağıta Kaside

Kapadım balkonumu,
Duymak istemiyorum ağlayışlarını çünkü,
Ama kurşuni duvarlar gerisinden
Bir şey duyulmuyor ağlayıştan başka.

Ne kadar az melek var şarkı söyleyen,
Bir şey duyulmuyor ağlayıştan başka.
Binbir keman sığıyor avucuma yalnız.

Ağlayış kocaman bir köpektir ama,
Ağlayış kocaman bir melektir,
Ağlayış kocaman bir kemandır,
Yaşlar sarıyor rüzgarı,
Bir şey duyulmuyor ağlayıştan başka.


Antonio Machado
Çeviren: Ülkü Tamer

29 Temmuz 2017 Cumartesi

Sevgilim Meltemdir Söyleyen

Sevgilim, meltemdir söyleyen
fırsatının bembeyazlığını...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Rüzgar getirdi bana
adını sabah alacasında;
dağ tekrarlıyor
ayak seslerinin yankısını ...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Kuytu çan kulelerinde
alabildiğine çalıyor çanlar ...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim!

Çekiç sesleri
anlatıyor tabutun kasveti'ni;
küreğin sesi de
mezar yerini...
Gözlerim seni görmeyecek;
bekliyor seni yüreğim.


Antonio Machado
Çeviren: Eray Canberk

Savaş

Kinden garazdan bir elle, ey canım İspanya
-Denizler arası, denize inen, enli lir-
Çizildi üstüne savaş bölgeleri bir bir,
En yığılı dağlar ovalar, siper her kaya.

Garaz bir fırtına, alçaklık bir toz bir duman
Dalmış öz meşeliklerine elinde balta
Senin altın salkımlarından şarap sıkmakta
Toprağının tohumudur kaldırdığı harman

Bir kez daha - bir kez daha! - Ey gamlı İspanya,
Nen varsa rüzgar taşan, denizle yıkanır ya
Hıyanete kurban, tüm kırdı geçirdi fesat

Nen varsa kutsal kirletildi unutularak
Tüm ne kaldıysa arıtmış bağrında toprak
Sunuldu bir yağmaya, satıldı haraç mezat!


Antonio Machado
1938
Çeviren: Necati Cumalı