Şiir, Sadece: Mezamir
Mezamir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mezamir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2018 Cumartesi

Mezamir

İlk günün sonunda giderim-yüzüm parla-
yan şimşeklerde kaybolur düşüme ekmeğim
olsan derim:
Şimşeklerin yatağını toplarım ve adımı yaza-
rım üstlerine.

Ağaçlar adını değiştirip bana veriyor, çığ-
lığıyla yakınır taşlar, kolayca saklanırım yap-
raklarına-bu ordu ve silahım dallardır.

Yüzümü nakışlarlar yaranın ve rüzgarın
üstüne, suyun üstüne nakışlarlar öylece duru-
rum yüzlerine, alnımda dalgaların dinginliği.

Gelip uzaklara sığınırız uzaklar durur or-
da, böylece varamam kaybolurum ancak, şim-
di uzaklarda, uzaklar benim vatanım.

Gözyaşlarımı yaratır gibi dostlarımın va-
tanını yaratırım.
Böyle kaynaşır birbirine alemin kabukları, mil-
yonlarca yıldız gibi, böyle algılarlar kendi yüz-
lerini, böyle sanıp böyle vururlar kendi kanla-
rını bile, böyle söndürürler kendi yataklarının
gölgesini.

Onları kendi adımla çağıracağım, endi-
şeyle vururum ayaklarımı toprağa, kimse top-
lanmaz etrafıma, şimşek hızıyla gider alırım
onları ve yoklarım, ceylanların matemini giyi-
nirim, düşüme gösteririm sakin yüzümü ilane-
dilen insan girer- (bakıp görüyorum seni ey
Orefyos, öğrettiğin alemde nasıl olacağımı.)

     İlanederim dökülen yaprakların tufanını
     İlan ederim teknelerin gidişini.

Mağarada toplanırım, ölü bir dağ gibi
olurum ve fosile karışırım. Harabeleri oy-
natırım gayretimi yüklerim taşlara ve top-
rağa, bekleyen günlerimin üstüne yazarım ve
kırarım zamanın sayılarını, uzaklıklara uzum-
la derinlere dalarım ve uzakları terkederim
onlarla düzelir yolum.


Adonis
Çeviren: Metin Fındıkçı


Mezamir: 1. Düdükler. 2. Makamla okunan Zebur sureleri. 3. (Mızmar. C.) Koşu meydanları. 4. Çokluk, isim, eskimiş

27 Aralık 2017 Çarşamba

Mezamir

Masal kahramanı gibi karadan ve havadan,
Dolaştım ülkemin kırlarını ve ormanlarını;
Doruklara çıkınca gördüm uçurumlara açılan
Erişilmez yüksekliklerini, yüksek dağlarını.

Gecelerin o bilinmez parlaklığında, yıldızlar
Çağırıyordu beni göklere, bense çukurdaydım.
En uzun ve yakıcı çöl yollarını seçtim de
Bir iz bile bulamadım gene, hala yollardayım.

Seni aradım dizelerimde, sözcüklerde, hecelerde,
Kah, dizlerimin üzerinde, kah, sürüner-ek yerlerde.
Bu sonsuz işkencede iyilikler umarak
İnandım ki muhtacım senin merhametine.

Uzun süredir yalvarıp yakarıyorum böyle
Kendimde buluyorum seni, inan ki seviniyorum.
Eşiğine yüz sürüp dualar okuyarak, seni,
Sürgülerde, zincirlerde, parmaklıklarda duyuyorum.

Bütün gücümle atılıp kırmak istiyorum engelleri
Sen geçiyorsun önüne, sıkılı bırakıyorsun elleri


Tudor Arghezi
Çeviren: Muzaffer Uyguner