Şiir, Sadece: Tudor Arghezi
Tudor Arghezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tudor Arghezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Aralık 2017 Çarşamba

Mezamir

Masal kahramanı gibi karadan ve havadan,
Dolaştım ülkemin kırlarını ve ormanlarını;
Doruklara çıkınca gördüm uçurumlara açılan
Erişilmez yüksekliklerini, yüksek dağlarını.

Gecelerin o bilinmez parlaklığında, yıldızlar
Çağırıyordu beni göklere, bense çukurdaydım.
En uzun ve yakıcı çöl yollarını seçtim de
Bir iz bile bulamadım gene, hala yollardayım.

Seni aradım dizelerimde, sözcüklerde, hecelerde,
Kah, dizlerimin üzerinde, kah, sürüner-ek yerlerde.
Bu sonsuz işkencede iyilikler umarak
İnandım ki muhtacım senin merhametine.

Uzun süredir yalvarıp yakarıyorum böyle
Kendimde buluyorum seni, inan ki seviniyorum.
Eşiğine yüz sürüp dualar okuyarak, seni,
Sürgülerde, zincirlerde, parmaklıklarda duyuyorum.

Bütün gücümle atılıp kırmak istiyorum engelleri
Sen geçiyorsun önüne, sıkılı bırakıyorsun elleri


Tudor Arghezi
Çeviren: Muzaffer Uyguner

26 Aralık 2017 Salı

Küf Çiçekleri

Duvardaki çıplak hücrenin sıvasına
Tırnaklarımla yazdım
Karanlıklarda yalnızlığımla
Ne boğa, ne aslan, ne de kartal
Yardıma koşamadılar
Onlar çevreyi düzelttiler, taradılar
Luka için, Marku için, Joan için
Bunlar yaşsız dizelerdir
Çukur yırları
Günün koşukları
Şimdi gökçe tırnaklarım kör olunca
Salıverdim büyüsünler diye
Ve büyümediler
Büyüseler de belki duyamazdım
Karanlıkta, yağmur uzaktan geliyor
Parmaklarım acıyordu bir pençe gibi
Ve hiç yumruk olmuyordu
O vakit sol elimin tırnaklarıyla yazdım.


Tudor Arghezi
Çeviren: Nevzat M. Yusuf

Akşam Yemeği

Soğuk ve çamurda
Hırsızlar kafilesi yürüyor ikişer ikişer
Zincirler ayaklarında
Ter ve koyu çamuru yaratarak
Yemek hazır
akşam, yağmur çiseliyor ak
Kürek kadar ağır kepçe
Çorba dağıtıyor iki fıçıdan

Birkaçı insan öldürmüş
Birkaçı hırsızlık ya da bir düş için tutuklu
Neyse tümü bir arada-bükülmüş
Ha zengini yatırırsın- Ha yoksulu kaldırırsın
Hortlaklar bahçesi gibi-sürü
omuzları, kalçaları, ayakları eğri-büğrü
Kendi kanlarını götürüyorlar
Sıcak tasta sarımsı buhar


Tudor Arghezi
Çeviren: Nevzat M. Yusuf

İçerik

Toprak, tarlalar, hasatlar,
Hepsi benim omuzlarımda,
İnsanlar, sürüler ve hayvanlar,
Saban izleri,
Daracık yollar ve saz damlar.
Sis, yağmur ve rüzgar
Hıçkırıklar, korku ve acı.

Nasıl sığdı içime ülkem?
Nasıl toplandı her şey üzerinde küreğin?
Ormanlar nasıl toplandı köhne vazoda?
Ve bütün deniz bir su bardağında?

Ben de
Aynı çamurdanım onlarla,
Hepimiz parçasıyız Tanrı'nın.


Tudor Arghezi
Çeviren: Muzaffer Reşit

25 Aralık 2017 Pazartesi

Gecikmiş Sevda

Evet, karşılık verebilirdim tutkuna senin.
akıl olmaz diyordu, olur diyordu gönlüm.
Senin ateşine yanmam için sanıyorum ki
Fırtınalarla sürüklenip gideceğim ben.
Nerden çıktın böyle yalaz yalaz
Ateş yıldızlarıyla sarmak için dört bir yanımı?
Aldırmasan da şimdi ortada ve açık.
Çocuğum yerindesin benim,
Ya da çocuğum olabilirdin.
Aşkın kanatlanıp uçuşu hep birden olur,
Ayrım gözetmez, bir araya toplar insanları,
Önemi kalmaz yaşın, eşitlenir,
Tutkulu, ateşli ve çekici olur kadın.
Sen nasıl da tazesin, fidansın, yaşam dolu.
Senin olmamı istiyorsun, kuşkusuz, endişesiz,
Benimle ilgili ne varsa, seninle ilgili ne varsa.
Kurban edilmiş akşamdan sabaha.
Kendini bana vermek istedin, bırakıp dünyanı,
Benim şiir evrenime.


Tudor Arghezi
Çeviren: Eray Canberk