Şiir, Sadece

15 Aralık 2014 Pazartesi

Çayhane

Çayhanedeki kız
Eskisi gibi güzel değil.
Ağustos yıpratmış onu.
Merdivenlerden öyle ürkek çıkmıyor artık;
Evet, o da orta yaşa gelecek,
Ve bizlere serpiştirdiği gençlik ışığı
Çöreklerimizi getirirken
Artık serpilmeyecek.
O da orta yaşa gelecek.


Ezra Pound

Dönüş

Bak, dönüyorlar işte; hey bak şu denenen
kıpırdanışlara, ve ağır ayaklara,
Şu güçlükle atılan adımlara ve kuşkulu
Kararsızlığa!

Bak, dönüyorlar işte, birer birer
Korkuyla, yarı uyanıkçasına;
Sanki kar şöyle bir duraklayıp
Rüzgârda mırıldanmalıymış ve yarı dönük geriye;
"Korkuyla Kanatlılar"dı işte bunlar,
Dokunulmaz olanlar.

Kanatlı ayakkabının tanrıları!
Yanlarında gümüş tazıları, izlerini koklayarak havanın!
Hey! Hey!
Tez ayaklılardı bunlar yağmaya gelen;
Keskin burunlular
Kanın ruhu olanlar.

Dizginler gergin, solgun yüzlü sürücüler.


Ezra Pound

Doria

Karanlık savruların ölümsüz anlarınca benim ol,
Sevinci gibi çiçeklerin geçici değil.
Beni güneşsiz yarların, kül rengi suların
Korkunç yalnızlığında sev.
Bizden söz etsin tanrılar
Gelecek günlerde,
Gölgeli çiçekleri Orkus'un
Ansınlar seni.


Ezra Pound

Göl Adası

Ey Tanrım, ey Venüs, ey Mercury, hırsızların koruyucusu
Son günlerimde, n'olursun, bir küçük tütüncü dükkânı ver bana,
Küçük, parlak kutularım olsun tertemiz raflara dizilmiş
Yumuşak, kokulu tütünlerim de
Pırıl pırıl Virginia tütünü de serilmiş altına parlak, cam tezgâhımın
Bir terazi ver bana, çok yağlı olmasın,
Orospular da damlasın ara sıra
İki çift lâf etmeye, saçlarını düzeltmeye ya da.

Ey Tanrım, ey Venüs, ey Mercury, hırsızların koruyucusu,
Bir küçük tütüncü dükkânını ödünç ver bana, ya da hangi mesleğe yazarsan yaz
İnsana her zaman beyninin gerektiği bu kahrolası yazarlık mesleğinden başka.


Ezra Pound

Gözler

Efendimiz dinlen artık, yorgunuz yorgun,
Duyalım biraz da rüzgârların parmaklarını
Üstümüzü örten şu durgun
Yaş kurşun gibi ağır kapaklarda.

Dinlen artık kardeş, gün ağarıyor bak dışarda!
Soldukça soluyor sarı ışık
Eridikçe eriyor mum.

Salıver bizi, dışarda en tatlı renkler,
Yosunun yeşili, çiçek renkleri,
Ağacın altı serinlik.

Salıver bizi, tükeniyoruz yoksa
Akıp duran tekdüzeliğinde
Kuru kuru baskıların Ak kâğıt üzerinde.

Salıver bizi, biri var ki
Bir gülüşünün verdiğini vermez sana
Yıllanmış bilgisini tüm okuduklarının
Ona bakalım ona.


Ezra Pound

13 Aralık 2014 Cumartesi

Hugh Selwyn Mauberley V

5.

On binlercesi öldü orda
Öldü içlerinde en iyileri
Dişsiz bir orospu için öldüler
Kaba bir uygarlık için baştan savma

Güzel ağızlarda sevimli gülümseme
Akılla ışıldayan gözler kaybolup gitti
Toprağın gözkapaklarının altında

İki düzine kırık heykel adına
Birkaç bin eski püskü kitap adına


Ezra Pound

L'art

Taze sıçanotu lekelemiş yumurta beyazı kumaşı,
Ezilmiş çilekler! Buyur, gözlerimize ziyafet çekelim.


Ezra Pound

Meditatio

Köpeklerin garip alışkanlıklarını dikkatle inceledim de
İnsanların hayvanlardan üstün
Varlıklar olduğu sonucuna vardım

İnsanların garip alışkanlıklarını inceledim de
Ne yalan söyleyeyim dostlar şaşırıp kaldım


Ezra Pound

Metro İstasyonunda

O itiş kakıştaki bu yüzlerin görüntüleri; 
Ipıslak, kasvetli bir daldaki taç yaprakları sanki.


Ezra Pound