Şiir, Sadece: Umut
Umut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Umut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Umut

Belki raslarım sana, sevgilim,
Ufukların bir ucunda
Gökyüzünün çekildiği ve kucakladığı
Ağaç kümelerinin koyu yeşilinde

Issız çayırda
Şu uzak kulübede
Ya da köy havuzunun sakin kenarında
belki de yapayalnız
hafıfçe gülümseyerek
ellerimi ellerine almak için
çıkagelirsin
Bu gökyüzü mavisinden de ötede
Peçesiz yüzün ışıldıyor
Ve bu güney rüzgarı
Senden haberler getiren
Gizli bir elçidir
Ormanlara kaçan

Yaramaz bir afacansın
Birdenbire çıkıverirsin karşıma
Ve sevgiyle öpersin gözlerimden
Orada o uzak ufukta
Görkemli ışınlarıyla güneş
Haber veriyor bütün bunları.


Nazrul İslam
Çeviren: Yaşar Nabi

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Umut

Yaşamak ummaktır.
Yeşil yapraklar umar
şu beli bükülmüş ağaç,
yelkenler rüzgar umar
bir kız tanırım, sarışın
sevgilisini esmer umar.

Aç karnına istiklal umar
Bombay'lı amale, Cava'lı topraksız,
Hamburg'lu ana ekmek umar,
Paris'li çocuk intikam
ben sulh umarım
Ramazan oğlu Recep
kışlanın duvarına vermiş sırtını
memleketten mektup umar
ve her talim dönüşünde,
her nöbete çıkışında tezkere umar.

Ummaktır yaşamak.
Çık bu saatte evinden
kilitle odanın ve kalbinin kapılarını,
keder seni evde bulmasın,
pişmanlık geri dönsün kapından.
Vehimlerini azat et;
soyun hatıralarından,
tazelensin adımlarındaki kuvvet
doğacak günü yolda karşıla:
yeni umutlarla başlar yeni gün;
tahammül umuttan doğar.
Zaman bizim dostumuzdur, unutma
en az hürriyet kadar.

Ummaktır yaşamak.
İbret al, ders al geceden
çevir başını gökyüzüne
yıldızlara bak.
Güneşli sabahların umududur yıldızlar.

Bir vedalık hükmü var hayatın,
ölümün vakti saati sorulmaz.
Serçe kuşu gibidir umut,
dal yorulur, serçe yorulmaz.


Suat Taşer
1946

9 Nisan 2014 Çarşamba

Umut

Şimdi mucize zamanı yeryüzünde,
Şimdi umut hükmeden.

Bakın - tüm canlı şeyler arasından
Umut akıp giden:
Yeşeren otlar, kabaran tomurcuklar,
Kollarında çiçekler taşıyan genç kızlar
Ve çocukların gözlerine gülümseyen analar
Baştan başa umut!

Ama mutluluk içinden
Yükselen bir keder çığlığı, bir acı inilti,
Ve bir yaşamın yargılanıp hüküm giyişi
İşte umutsuzluk.
Seven, düşler kuran, kendisi için savaşan
Fakat şimdi sadece sonsuz bir yankı olan insan
İşte umutsuzluk.

Daha demin yaşama pırıl pırıl gülen
Yüreği umutla dolu genç anne
Artık çaresiz.
Taşıyor içinde gitgide büyüyen
Bir korkunun ağırlığını.

Ey ordaki yaşam -
Yaprakları, kuş cıvıltıları, güneşi ve kahkahalarıyla -
Her şey kötü ve anlamsız kalmıyor mu
Yanımızda duran sevdiklerimizin
Göz yummaları üzerine
Umudun öldürülmesine?

Oysa yaşamın ışınları içinde yürüyen bizler
Bütün ışıkları
Karanlığa ve ölüme karşı çevirebiliriz
Bu güç var bizde.

Neden öyleyse
Biz de söylemeyelim evrenin oluşundaki yaratıcı sözü
En yalnız, en zayıf olanımız bile
Diyebilir bunu:
Işık ve umut olsun!

Çünkü her birimiz
Kendimizce ışığa bağışta bulunabilir,
Yeryüzünde ilkbahar zaferinin
Ve umudun bir parçası olabiliriz!


Nordahl Grieg
Çeviren: Ata Karatay

7 Aralık 2013 Cumartesi

Umut

Hani bir başarabilirsek düşündüklerimizi eğer
Ve taşralı aklımızın
Ve özel gevezeliklerimizin
Küçük saksılarında büyüttüğümüz bütün güneşler
Aydınlatabilirse şu geniş ufku
Ve söylemek zorunda değilsek eğer dahi olduğumuzu ...

Çünkü bunu bizden başkaları söyler
Ve kutsal ışıklar
Gökkuşağı gibi kutsal ışıklar
...Eeeh gevezelik boşuna
Hani bunu bir başarabilirsek Baylar
Hah işte o zaman içelim allahına kadar ...


Jerzy Harasymowicz
Çeviren: T. Ciecierska-Chlapowa ve O. Güney

23 Ocak 2013 Çarşamba

Umut

Hoffnung


Bilakis onca sınırın, onca yalçın duvarın
Oldukça itici kapısı aniden açılır,
Ancak sabık kayanın muradıdır yarın!
Her nefer kolay ve densiz alınır:
Buluttan, sisten, sağanaktan yalın
Alır bizi, kendisiyle, zan onunla aşılır,
Hoş tanırsınız, alçak uçar tüm kuşaklarda-
Bir Kanatlanma- ve çağlar arkamızda!


Johann Wolfgang von Goethe

8 Haziran 2011 Çarşamba

Umut

Nadejda. Voronej. Osip Mandelstam.
Yumuşak hecelerini ezberliyorum
bu adların.
Sanki hep gözümün önünde
şairi götürmeye gelen siviller,
birlikte geçirdiğiniz sürgün,
Osip'in kestiği elmas dizeler
Nadejda'nın belleğine gömülen.
Kar altında koğuşlar, kulübeler,
çalışma kampları, sanatoryum,
buzlu traversler. Sonra
nasıl yitirdiniz birbirinizi,
nerede çözüldü eller?


Cevat Çapan
Dön Güvercin Dön

31 Ocak 2011 Pazartesi

Umut

Uyumunuzla rahatsız etmeyin beni
ben ağacım yığın yığın yapraklarımla uzanabilirim ta ötelere
coşabilirim yazın ansızın gelen yağmurlarla
damarlarımdaki kaygıyı çapkınlıklarınızla yumuşatmayın
yaşarım boşlukta iyiliklerle, kötülüklerle ,
toprağın tedirginliğini yaşarım hep

Ben ağacım yaşama tek bir tümceyle özlem duyarım
düşünürüm topraklaşmış insanları hep
yeller boşuna okşar saçlarımı eskiden beri
kasırgalar içindeki mutluluğuma boşuna bakar çocuklar
mutluluk çok uzaklardadır şimdi

Kütük aktır utangaç uzak iyiliklerde
gelecekteki insanlara açar hep
yaralarım tertemiz
bir inatçıdır bende yaralarım derinliğine

Uyumunuzla rahatsız etmeyin beni
ben ağacım yığın yığın yapraklarımla yetişebilirim ta ötelere


Mikal Babinka
Türkçesi: Necati Zekeriya