Şiir, Sadece

20 Aralık 2014 Cumartesi

Gören Göz

Küçük köpekler büyük köpeklere bakarlar;
Gözlemlerler kokunun kaba boyutlarını
Ve garip kusurlarını.
İşte samimiyetsiz erkek kısmı:
Genç erkekler bakarlar daha kıdemli olanlara,
İncelerler geçkin zihni
Ve gözlemlerler onun açıklanamaz bağıntılarını.

Tsin-Tsu dedi ki:
Sadece küçük köpeklerde ve gençlerde
Bu denli dikkatli gözlemi buluruz.


Ezra Pound

Görev

Gidin, şarkılarım, yalnıza ve hoşnutsuza,
Sinirleri bozulmuşa da, anlaşmayla köle olana,
Küçümsemelerimi taşıyın zulmedenlere.
Serin suyun çağıltısı gibi gidin,
Zalimlere küçümsemelerimi taşıyın.

Bilinçsiz eziyete karşı konuşun,
Havsalasız zorbalığa karşı konuşun,
Rabıtalara karşı konuşun.
Can sıkıntılarından ölen burjuvaziye gidin,
Varoşlardaki kadınlara gidin.
Tiksinerek evlenenlere gidin,
Fiyaskoları gizlenmişlere gidin,
Bahtsızca çiftleştirilenlere gidin,
Satın alınmış zevceye gidin,
Miras kalmış kadına gidin.

Narin bir şehveti olanlara gidin,
Narin arzuları engellenenlere gidin,
Dünyanın yavanlığı üstüne bir musallat gibi gidin;
Buna karşı üstünlüğünüzle gidin,
Zarif şeritleri güçlendirin,
Yosunlara ve ruhun dokunaçlarına güven verin.

Sıcakkanlı bir tavırla gidin,
Aşikâr bir söylevle gidin.
Yeni kemlikler ve yeni iyilikler bulmaya heveslenin,
Her çeşit zulme karşı çıkın.
Orta yaşla kalınlaşanlara gidin,
Kazançlarını kaybedenlere gidin.

Ailede bunalan ergene gidin –
Ah nasıl da tiksinçtir
Bir evin üç neslini bir arada toplanmış görmek!
Filiz vermiş ve bazı dalları çürümüş
Ve çöken yaşlı bir ağaç gibi.
Gidin dışarı ve düşünceye meydan okuyun,
Kanın bu bitkisel köleliğine karşı koyun.
Her türden meşrutaya karşı olun.


Ezra Pound

Güzel Süsleniş

Mavi mavidir ırmağın etrafındaki çimenler
Ve doldurmuştur komşu bahçeyi söğütler.
Ve evin hanımı, gençliğinin tam ortasında,
Beyaz bembeyaz yüzüyle, kapıdan geçerken, duraksamakta.
Narince, uzatır narin elini;

Ve eski günlerinde birilerinin metresiydi ,
Ve şimdi dışarı sarhoş çıkan
Ve O'nu çok fazlasıyla yalnız bırakan
Bir ayyaşla evli.


Ezra Pound

19 Aralık 2014 Cuma

Hugh Selwyn Mauberley VI

Yeux Glauques 


Hâlâ saygındı Gladstone,
John Ruskin ürettiğinde
"Kral'ın Hazineleri"ni; hâlâ sövüyordu
Swinburne ve Rosetti.

Yükseltti sesini Foetid Buchanan
Kadının o faun başı
Ressamlar ve zinacılar için
Bir eğlenceye dönüştüğünde.

Burne-Jones karton kutuları
Korudu kadının gözlerini;
Hâlâ, Tate'de, öğretmekteler
Cophetua'ya rapsodileştirmeyi;

Dere suyu gibi cılız,
Cansız bir dik bakışla.
İngiliz Rubaiyat'ı ölü doğmuştu
O günlerde.

O cılız, apaçık dik bakışın aynısını hâlâ fırlatır
Faun-benzeri yarı harap bir yüzden,
Arayış içinde ve edilgen …
"Ah, zavallı Jenny'nin durumu"…

Kadının son maquero'sunun
Zinalarında, bir dünyanın
Hiçbir hayret göstermemesinden dolayı
Şaşkın.


Ezra Pound

Hugh Selwyn Mauberley VII

"Siena Mi Fe', Disfecemi Maremma" 


Salamura ceninlerin ve şişelenmiş kemiklerin arasında,
Katalogu mükemmelleştirmekle uğraşırken,
Strasbourg'un senatör ailelerinin
Son evladı Mösyö Verog'u buldum.

Gallifet'ten bahsetti iki saat boyunca;
Dowson'dan; Kafiyeciler Kulübü'nden;
Bir meyhanede yüksek bir sandalyeden düşüp
Nasıl öldüğünü anlattı bana (Johnson) Lionel'in …

Fahişeleri otellerden ucuz buldu Dowson;
Moral düzeltmek için Headlam; Bacchus, Terpsichore
Ve kilise için, aşırı sevinçle doluydu tarafsız görüntü.
Derken konuştu "Dor Hali"nin yazarı,

Fakat alkolden bir eser görülmedi
Gizlice yapılmış otopside –
Korundu doku – viski ısıttıkça
Newman'a doğru ortaya çıktı saf bellek.

Verog Bey, ayak uyduramayıp çağa,
Akranlarından ayrı,
Savsaklandı gençlerce,
Bu hayale dalmalardan ötürü.


Ezra Pound

18 Aralık 2014 Perşembe

Hugh Selwyn Mauberley VIII

8.

Brennbaum


Gök misali duru gözler,
Dönenen çocuğun yüzü,
İnayette asla yumuşamayan
Katılık tepeden tırnağa;

Horeb'in, Sina'nın ve kırk yılın ağır anıları,
Görüldü sadece gün ışığı alçalıp da
"Kusursuz" Brennbaum'un yüzüne
Boydan boya düştüğünde.


Ezra Pound

Hugh Selwyn Mauberley IX

9. 

Bay Nixon 


Buharlı yatının krem renkli yaldızlı kamarasında
Bay Nixon şefkatle öğüt verdi, gecikmenin daha az
Tehlikeleriyle yükselebilmem için. "Eleştirmeni
"Dikkatlice hesaba katın.

"Sizin kadar yoksuldum ben;
"Başladığımda almıştım, elbette,
"Devlet tahvillerinden avansımı, ilkinde elli”, dedi Bay Nixon,
"Yolumdan gel, ve bir gazete köşesi kap,
"Ücretsiz çalışmak zorunda kalsan bile.

"Eleştirmenleri yağla. Elliden üç yüze
"Yükseldim on sekiz ayda;
"Kırmak zorunda kaldığım en çetin fındık
"Dr. Dundas idi.

"Kendi eserlerimi satma niyetimle
"Hiç kimseye ipucu vermedim.
"İpucu oldukça iyi bir şeydir, tıpkı edebiyat gibi
"Kimseye rahat bir memuriyet bahşetmez.

"Ve kimse bilemez bir şaheseri hemencecik.
"Ve bırak şiiri, oğlum,
"Bir şey yok bunda".

Bloughram'ın bir arkadaşı da bir keresinde böyle öğüt vermişti:
Tekme savurma saman altından su yürütenlere,
Yaygın görüşü kabul et. "Doksanlar" senin oyununu denedi
Ve öldü, bir şey yok bunda.


Ezra Pound

Hugh Selwyn Mauberley X

10. 

Üslup sahibi yazar sığınmıştı
Çökmekte olan çatı altına,
Şöhreti yoktu, maaşsızdı.
Dünyanın karışıklığından en sonunda

Karşılar O'nu doğa,
Suskun ve eğitimsiz bir metresle
Gösterir yeteneklerini
Ve toprak tanışır elemiyle.

İnce zevklerden ve tezlerden sığınağı
Saman damından sızdırır;
Sulu bir yemek sunar;
Kapının gıcırdayan bir sürgüsü vardır.


Ezra Pound

17 Aralık 2014 Çarşamba

Hugh Selwyn Mauberley XI

11. 

"Miletli Koruyucu"
Zihnin ve duygunun alışkanlıkları,
Muhtemelen. Fakat çoğunlukla
Banka memuruyla dolu Ealing'de mi?

Hayır, bir abartıdır “Miletli” demek.
Anneannesinin durumuna yakışacağını söylediği
İçgüdülerden daha eski
Hiçbir içgüdü hayatta kalmadı kadında.


Ezra Pound