Şiir, Sadece: Görev

20 Aralık 2014 Cumartesi

Görev

Gidin, şarkılarım, yalnıza ve hoşnutsuza,
Sinirleri bozulmuşa da, anlaşmayla köle olana,
Küçümsemelerimi taşıyın zulmedenlere.
Serin suyun çağıltısı gibi gidin,
Zalimlere küçümsemelerimi taşıyın.

Bilinçsiz eziyete karşı konuşun,
Havsalasız zorbalığa karşı konuşun,
Rabıtalara karşı konuşun.
Can sıkıntılarından ölen burjuvaziye gidin,
Varoşlardaki kadınlara gidin.
Tiksinerek evlenenlere gidin,
Fiyaskoları gizlenmişlere gidin,
Bahtsızca çiftleştirilenlere gidin,
Satın alınmış zevceye gidin,
Miras kalmış kadına gidin.

Narin bir şehveti olanlara gidin,
Narin arzuları engellenenlere gidin,
Dünyanın yavanlığı üstüne bir musallat gibi gidin;
Buna karşı üstünlüğünüzle gidin,
Zarif şeritleri güçlendirin,
Yosunlara ve ruhun dokunaçlarına güven verin.

Sıcakkanlı bir tavırla gidin,
Aşikâr bir söylevle gidin.
Yeni kemlikler ve yeni iyilikler bulmaya heveslenin,
Her çeşit zulme karşı çıkın.
Orta yaşla kalınlaşanlara gidin,
Kazançlarını kaybedenlere gidin.

Ailede bunalan ergene gidin –
Ah nasıl da tiksinçtir
Bir evin üç neslini bir arada toplanmış görmek!
Filiz vermiş ve bazı dalları çürümüş
Ve çöken yaşlı bir ağaç gibi.
Gidin dışarı ve düşünceye meydan okuyun,
Kanın bu bitkisel köleliğine karşı koyun.
Her türden meşrutaya karşı olun.


Ezra Pound

Hiç yorum yok: