Şiir, Sadece: Çiftlikteki Gece

6 Ağustos 2016 Cumartesi

Çiftlikteki Gece

Ot almaya gittikti Kalver çiftliğine, 
On araba, ne güzeldi kıyının elma rengi, 
İkindiye doğru kızardıkça kızarmış. 
Yoksul köylerin sessizliği de katıldı 
Akşamın dar yolunda bize. 
Susup kalmıştık tüylü harupların 
Ve kederin çiti boyunca garip. 
Derken türkü çağırmaya başladı asker. 
Uyanan güzel bir deniz rüzgârı gibi, 
Yarım bir sevinç gibi gökyüzünden inen. 
Şaşkın bir kuş gibi ardımız sıra koşar. 
Gecenin sarnıcına düştü boş bir yıldız, 
Çam kozalağı gibi gümbürtüyle, 
Atlarımızın kusursuz sessizliğinde, 
Yaşlı zeytinlerin altından girdik 
Ölmüş ot kokulu çiftliğe, sıcak; 
Sonra çözdük hayvanları, bıraktık 
Uçsuz bucaksız otlağa karanlıkta. 

Arabada, samanların üstünde yattım. 
Ya atlar çekip giderse, unutmam, 
Uykumda onlarla otladım. 
Gözüm ve dudağım şişmişti sabahleyin, 
Ağulu otlak sineği ısırmış. 
Ağzımda çıtır çıtır saman. 
Baktım, kırk adım ötemizde atlar, 
Ala ala kırk adım yol almışlar, 
Uzun gecenin uykusuz otunda. 


 Melih Cevdet Anday
Ölümsüzlük Ardında Gılgamış
1981

Hiç yorum yok: