Şiir, Sadece: İnsan ki Hasreti Kadar
İnsan ki Hasreti Kadar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnsan ki Hasreti Kadar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2014 Çarşamba

İnsan ki Hasreti Kadar

Aşksa:
Sağır da olsa dile döner seslenir...
Düşse:
Eni sonu suya düşer ıslanır...

Aşktan öte başka hangi tohum yeşerir
Hangi dal sügün verir ezildiği yerinden?

(...Dolunaydı... Dağların bulutlandığı,
toprağın yoncalandığı aydı...Öpsem,
yaralanır sandığım
çiçekler kadar körpeydi bahar...
Bir yanım sazınca külhan,
yağız, civan, atmaca;
bir yanım nazınca uslu,
suskun, ıssız, utangaç,
savrulup savrulup sokaklara
söylediğim şarkılar
süsüydü ömrümüzün,
yitince bulunmaz zenginliğimiz...
Ne güzel günlerdi ah
ne güzeldin gençliğim;
gönlümü tarih düşüp
ömrümce yol gözledim,
yazık ki sen beklemedin...)

İki derde yenik düştüm ne çare:
biri aşk
biri düşten düşe sızım sızım yüreğim...

Taşa çaldım derdimi,
taş çatladı kıvrım kıvrım kök verdim;
güle sardım kendimi,
gül kurudu derdim azdı yürüdü...

İnsan ki hasreti kadar:
belki bin sevda bin ayrılık
fakat
bir aşk bir intihar
bir ömre ancak sığar.


Nihat Behram