Şiir, Sadece: Dağda Ateş Yakanlar
Dağda Ateş Yakanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dağda Ateş Yakanlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Yaşadık Diyelim

başladı saz damlı kulübemizde akşam
ocağın aydınlığında dudakların ıslak
görünüyor ardına kadar açık kapımızdan
ufukta bakır renkli bulutlar
baktım göle düşmüş gözlerinin yeşili
avuçların mayıs ayı kadar sıcak
bu saatte bütün umutsuzlara yaklaşmalıyım
ellerimle silmeliyim gözyaşlarını
onlara barıştan savaştan söz açamam
her şeyden önce çünkü yaşamak

gözler yollarda dağıtmış saçları rüzgar
uzun zaman sonra gün ışığına çıkmışım
soluğunu duyuyorum yastığımda penceremde
anıların kıyısında yürümüşüz beraberce
şimdi ağır bas bariton sesiyle söylüyor
santa-lucia'yı bir zenci ilerde
keten gömleğinde denizin tuzlu ağzı
gözleri gülüyor avuçları beyaz beyaz
bir ateşböceği ile bir an aydınlanan
korkmayan, yüzünü hatırlıyorum

bana yavaş sesle okuyor şiirlerini
sanki eğilmiş geceleri sulara
tenhada ağlayan bir nar ağacı
halbuki sen kahraman yüreğinle
bir kalp damarı gibi hızlı hızlı atardın
cesaretle bakardın uçurumlara
şimdi ağır ağır geçiyor beyaz bulutlar
yelkenleri ferah rüzgarlar dolduracak
yasla başını omzuma sıyrıl kederlerden
duyacaksın çünkü bu titremeyi yaşadıkça


Ömer Faruk Toprak
Dağda Ateş Yakanlar