Şiir, Sadece: Erol Çankaya Şiirleri
Erol Çankaya Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Erol Çankaya Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Nisan 2018 Pazartesi

Sevgilim Lady Diana

En birinci sevgilim Lady Di, çünkü tanışmıyoruz
Böylece birbirimize acı verme tehlikesi yok
Gerçi hiçbir uçarılık yazmıyor hanemizde
En aşağılık argolardan da uzağız ama.

Bıktıkça değiştiriyorum Lady Di'lerimi
Örneğin 4. Kanal'da bir kadın, yenisi o
Maalesef onların bıkma şansları yok
Hepsiyle kuytu bir uzaya ışınlanıyoruz
Kadeh kaldırıyoruz muhkem mutluluğumuza

Prenses Di, sevgilim, zararsız kendi halinde
Bütün Galleri sunuyor işlek elleriyle
Piat D'or şarap, martel konyak, kızgın rom
Bir damla sızıyor dudağından boynuna.

Finchley metrosunda İtalyanıca ayrılıyor.
Hilesiz bir gökyüzü zarflıyor İstanbul'dan
Şaraplı ağzıyla Waterloo'da saldırıyor
Çiçeklerle filan poz veriyor Kuşadası'nda
Telefonda 723 97 58'den Lilian.

En birinci sevgilim Lady Di, hem bir kadın
Hem dostluğu açılmıyor gizli uçurumlara
"Aşk boktan" diyecek kerte Norveçli oydu
Polonya aksanlı sevişen İngiliz çimenlerde
Şömine alevinde duyduklarını hiç anlamadım.

Artık bir Lady Diana, hakikatli sevgilim
Bakışlarında hiçbir buluta rastlamadım
Bir onun geceleri ulaşıyor yaz sabahlarına
En iyi toplamı olarak yaşanmış kadınların
En mümkün tutkular bir Di'nin saçlarında.


Erol Çankaya
Adam Sanat
Sayı 21, Ağustos

Siren

Bildim artık
Yalnızlığın yurdu sensin
Keder yağar dört mevsim göklerinden
Ey şanlı tarihin efsunkar coğrafyanın yurdu
Nefret ediyorum senden!

Kaçtı nüfusun? 18 daha koy şimdi:
"Dün gece yapılan denetlemelerde
yurdun çeşitli köşelerindeki evlerinden kaçarak
Puşt şehir, lanet olası ecinni!

Çıksam sokaklarına
Bira ve ter
Kozmetik ve kusmuk bütün
Ağzını açsan
Satır satır konfeksiyon kültürü
İçinde yaşar birbirine düşman on bin halk
Ve hızla akan eğlence endüstrisi.

Ey İstanbul, bunları göre göre bildim
Ticaretin merkezi sensin, bu kabul
Limanların sabahtan sabaha
Gemisini kurtaran kaptanlarla dolu
Ve her türlü üçkağıtçılığın merkezisin!

Bana mazinden konuş biraz
Nerde o şıp deyip bacasını kıran mavnalar
Güzel Türkçe'ne n'oldu
Gömdün mü Cadde-i Kebir'i?
Ey boş bulunmaya hiç gelinmeyen
Adamı alıp götüren nehir
Kendimden biliyorum her sabah
Korkuyla yokluyorum ellerimi.

Ama İşsiz mimarlar var ya
İktisatçılar, baro dolusu avukat
Memleketten para bekleyen öğrenci
"8 aydır ücretlerini
alamayan işçiler..."
Ev bulamayan evli,

Ama vurup duran nabzı vapur saatlerinin
Bitmeyen sigaralarıyla minibüs şoförleri
Okullardaki boş yerleri çırakların,

Ama habire sulanıp duran sabahlar
Aşkların başlattığı direnç
Ve daha neler varsa onlar işte
Benden söylemesi
Bir şeyler çeviriyor hepsi!

Ey İstanbul İstanbul, umudun ana yurdu
Ben niye öfkeliyim, o niye kederli, öteki niye ağlamaklı
Sen de kahroluyorsun biliyoruz ya
Ama namussuz lanet şehir bu kaçıncı
Nüfusun 5 milyon muydu 5'ini düş şimdi, gördün:
Daha kaç işçi yanmalı, kaç işsiz intihar etmeli?

Oysa biliyorsun değil mi,
Ne kadar, ne kadar güzelsin!


Erol Çankaya
Asıl Adı Gökyüzü