Şiir, Sadece: Mehmet Müfit Şiirleri
Mehmet Müfit Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mehmet Müfit Şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Haziran 2018 Pazartesi

Tekkede Bahar

yan İbrahim, yannnn
kocaman bir yangın senin olsun
gel çök aramıza küçük osman. senin de
ayak uçların tutuşsun

bir düş ki çift kağıda sarılır, bir düş ki
merdivenlerinden çıkarken sarışın ve uzun
inerken karışık ve susuzdur, bir düş ki
yarım aşklar, mayhoş elma kurusu ve ıtır
süslü at arabalarıyla irili ufaklı
tozlu kasabaları dolaşır

kütür kütür bir bahar nasıl çalınır
eriklere mi dalalım, dutlara mı
kamyon rampada; haydi fırla şerafettin
bir çığlık yap, at karpuzları kafamıza.
sonra kızları tahrirat katibinin
sonra kaymakamın karısı; bir bir düştüler
horozlu aynaya, bıyıklarımız da yarıştı
sakallı amcanın bastonuyla

bırak İsmail soğusun, İsmail bırak
bu tekkeye biliyorsun, erimiş
bir baharla girilir ve o baharın ipleri
kanatsız kuşların dilindendir.
bırak İsmail soğusun, tekkeye bahar
fiyakalı girsin; okeye yatsın kahvelerde
kitaplara takılsın, tafra yapsın çalım satsın

bayramlan annesinin mezarında dua okusun.
bırak ismail soğusun, soğusun bırak
fısıltılarla anlaşsın; hesap
versin şubelerde, duvarlara işeyip
damlara girsin, işkencelere


Mehmet Müfit
Tekkede Bahar

17 Haziran 2018 Pazar

Bir Çapak Öyküsü

yağmurlu bir gündü ahi yağmurlu bir gün
ilkyazdan
bir çapak fırladı torna tezgahından
ağır çekiminde gözlerimin

ilkten küçücüktü çapak
kekik kokulu bir oda
geliyordu gözlere gözlere

sonra serpildi çapak
dost sözcüklerden bir kolye
geliyordu gözlere gözlere

büyüdü çapak sonra
hediyelerden portakal kolonya
geliyordu gözlere gözlere

yağmurlu bir gündü ahi yağmurlu bir gün
kapandı gözlerim


Mehmet Müfit
İstanbul'un Ağır Sultanları

18 Nisan 2018 Çarşamba

Övünüyorum

evine uzak daktilosuna yakın genç bir kadının
güneş girmiştir kır çiçekli perdesinden
küçücük mutfağına.

dolap açılmış, su uyanmış, ayaklanmıştır
çatal bıçak tabak ve dünden kalan
yarım kilo kıyma.

kolay değil, şu öğleüstü
dakikada otuz sözcüğün
ağırlığı var parmaklarında.

sevgili karım, övünüyorum seninle
şarkıma şarkı karıyor kanın
tomurcuklanıyor damarlarımda.


Mehmet Müfit
İstanbul'un Ağır Sultanları