Şiir, Sadece: Toprak Ana
Toprak Ana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Toprak Ana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2017 Çarşamba

Yağmursuz Köy

Acım, kara toprak acım, duyasın biraz.
Kara öküzle beraber acım bu gece.
O düşünür, düşündükçe doyar,
Ben düşünürüm, düşündükçe acıkırım.
     Acım, kara toprak acım, duyasın biraz,
     Açlık saklanılamaz.

Obur dağlarda uyur poyraz,
Kurdun kuşun uykusundan.
Kayar yağlı yıldızlar hele hele,
Beslenir karanlık.
     Obur dağlarda uyur poyraz,
     Açlık uyunulamaz.

Açlık siyah yüzümüzde, açlık beyaz.
Acıkmış ova bayır.
Yağmur yağmaz olmuş, ekin kurumuş,
Nettik ki küsmüş gökler hepten?
     Açlık siyah yüzümüzde, açlık beyaz,
     Açlık yaşanılamaz.


Fazıl Hüsnü Dağlarca
Toprak Ana

29 Temmuz 2016 Cuma

Kızılırmak Kıyıları

Kardaş, senin dediklerin yok,
Halay çekilen toprak bu toprak değil.
Çık hele Anadoluya,
Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı,
O kadar uzak değil.

Çamı bitmiş, kavağı azalmış,
Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil.
Yedi ay kıştan sonra,
Yeşeren senin yaşamındır,
Yaprak değil.

Yersin, içersin sofrasından, üç yüz senedir,
Kuvvetlisin ama kuvvet hak değil.
Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan,
Mevsimler soğumus, sular azalmış,
Buğday, Selçuklulardan kalan başak değil.

Parça parça yarılmış öküz ardında,
Parmağı üç pare, tırnağı ak değil.
Utanır elin ayağın,
Korkarsın yakından görsen,
Eli el değil, ayağı ayak değil.

Gün doğar, tarla kuşları uçuşurlar,
Ağır bir aydınlık, bildiğin şafak değil.
Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna,
Uyandırmazsan,
Uyanacak değil.

Dertle, sefaletle yüklü,
Siyah leşlerle kararmış, berrak değil.
Çağlayan ne,
Akan kim,
Kızılırmak değil.

Kardaş, görmüyorum ama hala duyabiliyorum,
Geçmiş zamanlar gelecek zamanlardan parlak değil.
Vakte şahadet edercesine yükselmiş,
Akşam parıltısından, bütün zaferler üzerine,
Dağlar dalgalanmakta, bayrak değil.


Fazıl Hüsnü Dağlarca
Toprak Ana

Ağaçsız Köy

Ne kavak, ne kaysı, ne iğde, ne çam,
Rüzgarlar aman vermemiş, ha dememiş sabah sisi.
Ağaçsız kalmış köyümüz.
Kuşlar besmelesiz kalmış.
     Ne kavak, ne kaysı, ne iğde, ne çam.
     Netsem gönlümü avutamam.

Mevsimler değişir, eksilmez bendeki gam,
Bahar gelmiş, çiçek açmış, essah mı ağa?
Ağacım yok ki çizsin bozsun.
Yeşilin yazısını.
     Mevsimler değişir, eksilmez bendeki gam,
     Üç beş yaprak üstünde yatamam.

Bayırdan inince dal dal akşam,
Fakirlik, kimsesizlik bir kez daha artar.
Kara toprak sevmemiş bizi be,
Göndermemiş bir muhabbet, göndermemiş.
     Bayırdan inince dal dal akşam,
     Dal dal olduğum anlatamam.


Fazıl Hüsnü Dağlarca
Toprak Ana