Şiir, Sadece: balkon
balkon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
balkon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2018 Perşembe

Balkon

Çocuk düşerse ölür çünkü balkon
Ölümün cesur körfezidir evlerde
Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların
Anneler anneler elleri balkonların demirinde

İçimde ve ellerde balkon
Bir tabut kadar yer tutar
Çamaşırlarınızı asarsınız hazır keten
Şezlongunuza uzanıp ölü

Bana sormayın böyle nereye
Koşa koşa gidiyorum
Alnından öpmeye gidiyorum
Evleri balkonsuz yapan mimarların


Sezai Karakoç
Körfez

24 Ocak 2017 Salı

Balkon

II


Seni, bütün arzu, bütün ruh,
Hayallerle kaybolmuş denizin dibi,
Seni ki ne kadar, ne kadar yaşıyorum
Toprak altına giren hacimler gibi.

Aşkın vahşi sahillerinden haber verir
Önümüzde göklere başlayan ada.
Hayata ve manzaraya bağdaş kuran vücudumuz
Dolaşır iri kemikli masal dünyalarında.

Ruhumuz bir denizdir ki açılmış sükün için,
Sessizlik enginlere inen bir kuğu.
Giden çocukluğumu duyurmaktadır
Yıldızların sonsuz çocukluğu.

Gök nebatları sarkmış kıyılara
Girmiş meçhul göllere, meçhul hayvanları ruhun.
An'lar, yapayalnız, ayrılmış manzaradan,
Bir mezarın başında bir selvi kadar uzun!

Seni, aşk, uyku, lezzet,
Sıcak mevsimlerden kopmak üzere olan muzlar.
Vücudumdan geçen fikirler duyuyorum;
Geniş yaprakların satıhlarındaki rüzgar.

Önümde karanlığın en güzel yeri
Düşer atmosferlerin bahçesinden bir zambak,
Seni, en uzak mesafeler içinden,
Her şey'i gerilerde bırakarak!


Fazıl Hüsnü Dağlarca

19 Kasım 2015 Perşembe

Balkon

Hatıralar annesi, aşkların en yücesi,
Her zevkimde sen varsın! her derdimde yalnız sen!
Nasıl tatlıydı ocak, akşamın albenisi,
Okşayışlar ne hoştu, gözüne bir getirsen,
Hatıralar annesi, aşkların en yücesi!

O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar
Ve bir balkonda geçen, pembe buğuyla dolu.
Nasıl tatlıydı göğsün! Kalp iyiydi ne kadar!
Unutulmaz şeylerdi ne söyledikse çoğu
O kömür aleviyle aydınlanan akşamlar.

Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!
Evren nasıl da derin! yürek nasıl da cesur,
Tanrıçalar ecesi, sana eğildiğimde,
Soluduğum şey sanki kanının kokusudur.
Ne güzeldir güneşler akşam saatlerinde!

Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece,
Karanlıkta seçerdi gözlerim gözlerini,
İçerdim soluğunu, ey dirlik! ey zehir! ve
Ayakların alırdı ellerimde yerini.
Tıpkı bir duvar gibi koyulaşırdı gece.

Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak,
Yaşarım geçmişimi kıvrılıp dizlerinde,
Nazlı güzelliğini neye yarar aramak
Sevgili vücudundan, narin kalbinden öte?
Bana özgüdür mutlu anlarını çağırmak!

Bu yeminler, kokular, bu sonsuz öpücükler,
Dipsiz bir uçurumdan dönecek mi acaba,
Nasıl çıkarsa göğe o gececik güneşler
Denizlerin dibinde hep yıkandıktan sonra?
- Ey yerginler, kokular, ey sonsuz öpücükler!


Charles Baudelaire
Kötülük Çiçekleri

29 Kasım 2008 Cumartesi

Balkon

Hâtıralar annesi, sevgililer sultanı
Ey beni şâdeden yâr, ey tapındığım kadın.
Ocak başında seviştiğimiz o zamanı,
O cânım akşamları elbette hatırlarsın.
Hâtıralar annesi, sevgililer sultanı.

O akşamlar, kömür aleviyle aydınlanan!
Ya pembe buğulu akşamlar, balkonda geçen
Başım göğsünde, ne severdin beni o zaman!
Ne söylediysek çoğu ölmeyecek şeylerden!
O akşamlar, kömür aleviyle aydınlanan!

Ne güzeldir güneşler sıcak yaz akşamları!
Kâinat ne derindir, kalp ne kudretle çarpar!
Üstüne eğilirken ey aşkımın pınarı,
Sanırdım ciğerimde kanının kokusu var.
Ne güzeldir güneşler sıcak yaz akşamları!

Kalınlaşan bir duvardı aramızda gece.
Seçerdim o karanlıkta gözbebeklerini
Mestolur, mahvolurdum nefesini içtikçe
Bulmuştu ayakların ellerimde yerini.
Kalınlaşan bir duvardı aramızda gece.

Bana vergi o tatlı demleri hatırlamak;
Yeniden yaşadığım, dizlerinin dibinde
O "mestinâz" güzelliğini boştur aramak,
Sevgili vücudundan kalbinden başka yerde,
Bana vergi o tatlı demleri hatırlamak;

O yeminler, kokular, sonu gelmez öpüşler,
Dipsiz bir uçurumdan tekrar doğacak mıdır?
Nasıl yükselirse göğe taptaze güneşler.
Güneşler ki en derin denizlerde yıkanır.
O yeminler, kokular, sonu gelmez öpüşler!


Charles BAUDELAIRE

Çeviri : Cahit Sıtkı TARANCI