Şiir, Sadece: Yıkılma Sakın

13 Şubat 2011 Pazar

Yıkılma Sakın


Kötü şey uzakta olmak 
Dostlarından, sevdiğin kadından 
Yasaklanmak bütün yaşantılara 
Seni tamamlayan, arındıran 
Kapatıldığın dört duvar arasında 
Sağlıklı, genç bir adam olarak 

Neler gelmez ki insanın aklına 
Sevinçli, özgür günlere dair 
Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta 
Onunla ilk kez öpüştüğün şehir 
Acı, zehir zemberek bir hüzün 
Kalbinden gırtlağına doğru yükselir 

Görüyorsun işte küçük adamları 
Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana 
Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına 
Kimisi düpedüz halk düşmanı 
Diren öyleyse, diren, yılma 
Yürüt daha bir inatla kavganı 

Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i 
Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda 
Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini 
Karanlıkları yırtmak arzusuyla 
Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa 
Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri 

Elbette vardır bir diyeceği, bir haberi 
Bir kaçağa çay sunan Kürt kadınlarının 
Dağlar dilsizdir yalçındır 
Ama gün gelir bir diyeceği olur onların da 
Ve dağlar, ıssız tarlalar başladı mı konuşmaya 
Susmazlar bir daha, söz artık onlarındır 

Kötü şey uzakta olmak 
Dostlarından, sevdiğin kadından 
Yasaklanmak bütün yaşantılara 
Seni tamamlayan, arındıran 
Ama bir devrimciyi hakli kılan 
Biraz da acılardır unutma 

Yıkılma sakın geçerken günler 
Yaralayarak gençliğini 
Onurlu, güzel geleceklerin 
Biziz habercileri düşün ki 
Ve halkın bağrında bir inci gibi 
Büyüyüp gelişmektedir zafer.


Ataol Behramoğlu

Hiç yorum yok: