Şiir, Sadece: Dörtlükler XII

10 Aralık 2011 Cumartesi

Dörtlükler XII

Dostum, gel yarına kanmayalım biz; 
Günümüzü gün edelim ikimiz. 
Yarın çekip gettik mi şu konaktan 
Yedi bin yıl önce gidenlerleyiz. 

 
Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti; 
Derede akan su, ovada esen yel gibi. 
İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok: 
Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki. 

 
Tanrı, her an sevdiğinin kapısında ol; 
Bu dünyadan o dünyadan bana ne! 
Gönlüm ter gibi çıkıp bedenimden 
Karıştı varlığın denizlerine. 

 
Gönül, her an sevdiğinin kapısında ol; 
Her istediğini onda ara, onda bul. 
Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe: 
Koy canını ortaya, soyulursan soyul. 

 
Sarhoş oldum mu aklım azalır; 
Ayıldım mı sevincim dağılır. 
Ne sarhoş, ne ayık bir hal var ya? 
En güzeli öyle yaşamaktır. 

 
Sevgili, sırlarına eren gönül nerde? 
Sözlerinin tekini duyan kulak nerde? 
Gece gündüz serilirsin de karşımıza: 
Yüzünü bir kez gören mutlu göz nerde? 

 
Dert içinde  sevinci bul da yaşa; 
Haksız düzende haklı ol da yaşa; 
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, 
Varından yoğundan kurtul da yaşa. 

 
Açılmaz kapıları açmanız mı gerek? 
Dünyada insanca yaşamanız mı gerek? 
Bırak öyleyse iki dünyayı birden: 
Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek! 

 
Dün özledim de seni coştum birden bire; 
Çıktım senin yerin dedikleri göklere. 
Bir ses yükseldi ta yukarıda, yıldızlardan: 
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende! 


Ömer HAYYAM

Hiç yorum yok: