Şiir, Sadece: Bahar Sarhoşluğu

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Bahar Sarhoşluğu

İlk sevgilimin gülüşüne benzer 
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat, 
Kanatlarımı açmak zamanıdır; 
Allahaısmarladık kaldırımlar.

Giyenler düşünsün dar elbiseyi; 
Ölçülü sözü, hesaplı adımı.
Ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan; 
Saltanat sürer gibi uçuyorum, 
Erik ağacı, gelin olduğu gün.

Hayranım bu şehrin bacalarına.
Nasıl derinden gökyüzüne doğru 
İrili ufaklı, hep bir ağızdan, 
Bir türkü söylüyorlar öyle sessiz!
Dumanın daim olsun güzel baca!

Yuvası saçakta kalan kılangıç 
Yavrusu dallara emanet serçe, 
Derken camiler üstünde güvercin.
Minareler katından geçiyorum; 
Gökyüzü mahallesi İstanbul'un.

Süt beyaz bir martıyım açıklarda, 
Gemilere ben yol gösteriyorum, 
Buğday ve ilâç yüklü gemilere.
Bir kanat vuruşta bulutlardayım; 
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!


Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz Beş Yaş

Hiç yorum yok: